Hellö 💦
Hayrete düşmüş bir hâlde derin bir nefes alan genç kadın, acele ile elleriyle bedenini örtmeye çalıştı ama nafileydi. İnce kolları, bedenini kapatmak için yetersizlikten ziyade komik görünüyordu.
"Sen de kimsin?" derken korkuyla etrafına bakındı ve üzerine giyecek bir şey aradı ama odasını toplamıştı ve bütün kıyafetleri giyinme odasındaydı.
Gözleri yeniden karşısında duran adama kaydığında hâlâ kendisini izlemesine karşılık sesini yükseltti ve âdeta sinirle konuştu.
"Neye bakıyorsun sen? Dönsene arkana. Polisi arayacağım. Nasıl girdin sen eve?" diye bağırırken artık üzerindekileri de umursamadan telefonunun nerede olduğuna bakındı ve komodinin üzerinde görmesiyle adamın olduğu tarafa doğru ilerledi ama uzun, iri yarı olan ve kendisine korkutucu bir şekilde bakan bu adam hâlâ gözlerini üzerinden almamıştı.
"Sana diyorum!" dedi âdeta sinirle solurken. Uzandı ve yatağının üzerindeki örtüyü kaptığı gibi üzerine sarıp yeniden ona baktı.
"Neye bakıyorsun sen? Nasıl girdin eve? Tanrım!" diyerek telefonunu komodinin üzerinden aldı ve acele ile tuşları açmaya çalıştı ama aksi gibi her zaman yüz tanımayla açılan telefonu bu sefer açılmamak konusunda ısrarcıydı.
Parmaklarını hızlı bir şekilde tuş kilidinde dolandırdı ama daha telefonu açamadan elinden telefon alındı. Hamra, karşısında hâlâ kendisine bakmaya devam eden adamı görmesi ile korkuyla yeniden bağırmaya başladı.
"Ne yapıyorsun sen? Polisi arayacağım. Bir kızın evine izinsiz girmek ne demek..." diye devam ederken uzanıp adamın elinden telefonu almaya çalıştı ama olmadı. Adamın uzun boyu, kendi uzun olan boyuna bile meydan okuyordu.
Sıkı sıkıya tuttuğu örtüyü üzerinden düşürmemeye dikkat ederken adamın sonunda konuşması genç kızı daha da şaşırtmıştı.
"Küçük Hanım. Polisi aramaya gerek yok çünkü şu an tam olarak kendi evimdeyim."
"Dalga mı geçiyorsun sen benimle?" diyen Hamra ise bir adım geri çekilip adama çatık kaşlarının altından bakmaya devam etmişti.
"Yıllardır yaşadığım evde erkek yaşıyor olsa bilirdim herhâlde?"
"Yıllardır mı?" diyen genç adam sanki buna şaşırmış bir şekilde kaşlarını çatarak kendisine bakıyordu.
Çattık, diye düşünen genç kız ise sinirle solurken adamı hızlıca süzdü.
Uzun, iri birisiydi. Onu da korkutan etken bu olmuştu ya. Daha önce bu kadar uzun ve iri adamlarla pek karşılaşmamıştı. Üstelik sokakta yaşayan birisine de benzemiyordu. Üzerinde kaliteli, muhtemelen özel dikim bir takım elbise yer alıyordu. Saçları düzgün bir şekilde geriye doğru taranmış ve yüzünde sabah tıraş olduğunu kanıtlarcasına bir tüy dahi yer almıyordu. Köşeli yüz hatları ve çok dikkat çeken zümrüt yeşili gözleri vardı. Bakımlı birisi olsa gerekti zira genelde böyle adamları ya Demre'nin çevresinde görürdü ya da çalıştığı restoranda yüklü miktar bahşiş bırakan müşterilerde...
Demre evi satmaya mı karar vermişti acaba? İyi de haber vermeden adama evin anahtarını neden versindi ki?
"Siz kimsiniz Beyefendi? Anahtarı Demre'den mi aldınız?"
Demre'ye içten içe küfürler yağdırırken bir an bu yakışıklı adamın, çapkın arkadaşının daha öncesinde görüştüğü ve anahtarını verdiği adamlardan birisi diye düşündü. Hoş, Demre bu kadar sorumsuz davranmazdı ama adamın etkileyici aurasına falan kapılmış olmalıydı. Yalan yok, çekici adamdı ama bir kızın evine destursuz girmesiyle Hamra'nın nefret ettiği insan listesinde ilk üçe girebilirdi.
Tam da o anda aşağıdan gelen sesle dikkati dağıldı. Paldır küldür çıkan birkaç düşme sesinden sonrasında gelen kişinin Demre olduğunu anlamıştı Hamra.
"Hamra, kırmızı alarm." dedi aşağı kattan bas bas bağıran genç kız. "Abim Amerika'dan gelmiş ve az önce beni aradı. Muhtemelen birazdan evde olacak..." dedi ve yine bir şey düşürdü. Muhtemelen kendisi de düşmüştü ki sonrasında konuşmaya devam etmek yerine acıyla inliyordu.
Hamra ise şaşkınlıkla olduğu yerde öylece kalakalmıştı. Karşısında duran adam, Demre'nin abisi miydi yani? Şimdi taşlar yerine oturuyordu. Adam elbette benim evim derdi çünkü gerçekten de onun eviydi. Ama yıllardır Türkiye'ye adım atmayan adam şimdi mi gelecek zamanı bulmuştu? Ne güzel adamla ilk tanışmasının düzgün olacağına dair bir sürü plan yapmışlardı ama karşısına jartiyerle çıkmak mı?
Hamra, boku yedin kızım.
Bölüm nasıldı?
Yazar: İlayda Melis Okurgan
Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan
YARDIMCI HESAPLARI
Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari
Facebook: melis hikayeleri
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI KİTAP OLUYOR
Teen FictionNefesi kesildi. Kalp atışları hızlandı. En kötüsü ise; yine kasıklarında tatlı bir sızı dolandı. Bu adam farklıydı. Bu adamın zümrüt yeşillerinin siyaha çalacak kadar koyulaşması bile muazzamdı. Bu adam tehlikeliydi. Ama bu adam arzuydu. Bu ad...
