BÖLÜM -17- / 1

1.3M 33.5K 1.5K
                                    

Hellö 💦

Genç kadın yavaşça belindeki ellerden kurtulmak için hamle yaptı. Ahzal ise itiraz etmeden küçük, ürkmüş kadına izin verdi ama gözlerindeki soru işareti yerini korumaya devam ediyordu. Ah, o gözlerini kırpıştırıp kendisine kirpiklerinin altından bakması yok muydu...

"Ahzal Bey!"

Genç kızın kendisine seslenmesi ile uyanan adam merakla söyleyeceği şeyi bekledi. Evet desin, dedi içten içe. Evet desin ki otelde uyuduğu rahatlığı yeniden bulsun.

"Kalamam Ahzal Bey."

Genç adam, duyduklarından pek memnun kalmamıştı. Ne demek kalamam?

"Sebep?" dedi hiddetli bir şekilde.

"Kalamam işte Ahzal Bey." diyen genç kız eline telefonu aldı ve Demre'ye attığı son mesajını görüp görmediğini kontrol etti. Ama tık yoktu.

Ah Demre, yedim seni oraya gelince diye düşündü genç kız. Ama adam kendisine yukarıdan öyle bir bakıyordu ki istemsiz telefonu alıp çantasına geri koymadan edemedi.

"Ahzal Bey, bana neden öyle bakıyorsunuz?"

Genç adam, Hamra'nın ikazıyla silkelendi. Nasıl bakıyordu bilmiyordu ama birazdan genç kızı pataklayıp yataktan çıkamayacak kadar yormak istiyordu ama ona söyleyemiyordu işte. Ah! Ne vardı yani bu kadar zorluk çıkarmasa?

"Kahve yap bana." dedi Ahzal arkasını dönüp odasına üstün körü bakarken. Ya bu kızı pataklayacaktı ya da kendisini...

Genç kız aldığı emirle yerinden sıçrasa da "Ben artık sizin çalışanınız değilim efendim." dedi. Burnunu dikleştirmiş öyle tatlı duruyordu ki genç adam yine ona arkasını döndü ve "Eğer mutfağa girip kendime kahve yaparsam evi yakarım Hamra. Ev yanarsa da sizde kalmak zorunda kalırım. Bilirsin, otelleri pek sevmiyorum." demesi ile Hamra'nın gözleri kocaman açıldı. Şaşkınlıktan aralanan dudakları ise genç adamın dudaklarının yukarıya doğru kıvrılmasını sağladı.

"Ama..."

"Yapacak mısın?"

"Kendi kahvenizi bile yapamıyorken nasıl kocaman şirketin sahibisiniz siz?" dedi sinirli bir şekilde genç adamın yanından geçerken. Madem patronu değildi ağzına geleni de söyleyebilirdi.

"Sadece kahve. Sonrasında giderim." dedi ve kapıyı çekip aşağıya inmeye başladı. Mutfağı bulup içeri girdiğinde dolapları şöyle bir karıştırıp nerede neyin olabileceğini gözden geçirdi. Ama her şeyin düzeni o kadar tersti ki genç kız sinirlenmeden edemedi.

"Nasıl mimar soktunuz siz eve Allah aşkına." demeden edemedi.

Bir fincan çıkarıp kahve makinesinin yanına gitti ve malzemeleri doldurup beklemeye başladı. Bir yandan da telefona bakıyordu. Arkasında, kapıya yaslanmış kendisini izleyen adamdan bihaberdi.

Kahveyi doldurup tam döndü ki adamı görmesi ile irkilmesi bir oldu.

"Ah! Az kalsın kahveyi döküyordum. Neden haber vermiyorsunuz geldiğinizi?"

Genç adam ise umursamaz bir şekilde genç kadını üstten aşağı süzdü. O pantolon, yakışmıştı. Göktuğ'un yanına bununla nasıl giderdi aklı almıyordu. Tamam, adı üstünde pantolon olabilirdi ama kıvrımları bariz ortada, diye düşündü. Sonra genç kızın hâlâ kendisine ters ters bakmasını görünce de "Ev benim evim. Mutfağa girerken haber mi vermeliyim Küçük Hanım?" dedi ve arkasını dönüp salonuna doğru ilerledi.

Genç kız sinirlenmişti. Arkasından topuklarını yere vurarak ilerlerken içten içe sövmeden edemiyordu.

Genç adam, üçlü koltuğa kendisini bıraktıktan sonra önüne hızla koyduğu sehpayı gösterdi. Genç kız kahveyi oraya koydu ve kendi kahvesini de alıp tekli koltuğa yerleşti. Normalde kendisine yapmayıp giderdi ama Demre'den hala bir haber yoktu.

"İşe ne zaman döneceksin?" dedi genç adam sessiz ortamdan sıkılıp soru yönelterek. Ama genç kız duyduklarından memnun değildi.

"Dönmeyeceğim Ahzal Bey."

Kendine diklenilmesine alışık olmayan bu adamı ne kadar çıldırttığının farkında mıydı bu genç kız? Diye düşündü genç adam. Yine de sesini çıkarmadan öylece kıza baktı.

"Çıkışımı en kısa zamanda yaparsanız çok mutlu olurum."

"Olmayacak." dedi genç adam.

Madem bu dişli kadın kendisine meydan okuyordu. O da okurdu.

"Nasıl?" dedi genç kız. Ahzal ise oturduğu yerde zümrüt yeşili gözlerini genç kadına dikmiş küstah bir şekilde süzüyordu.

"Çünkü güzelim, daha senden sıkılmadım ve ben sıkılana kadar yanımda kalmak zorundasın."

Yazar: İlayda Melis Okurgan

Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan

YARDIMCI HESAPLARI

Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari
Facebook: melis hikayeleri

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin