BÖLÜM -12-

662K 40.3K 6.9K
                                    

Herkese Hellö 💦

Uzun zaman oldu ama döndüm. Efsane döndüm. 5k kelime. Buyurun. Bölüm sizin!

SINIR 3K VOTE 3K YORUM

Nefesi hızlanan Hamra, olduğu yerde titrek nefesler almaya başlamıştı bile. Karşısında durmuş adam âdeta onunla eğlenircesine yukarıdan bakarken güzel kız boğazını temizledi ve o sırada duyulan ding sesi ile asansörün durduğunu anlamaları uzun sürmemişti.

Telaşla göğsünden patronunu iten güzel kıza yardımcı olan patronu sadece kollarını iki yanından çekmiş ve ona bakar hâlde durmaya devam etmişti.

Hamra kirpiklerinin altından arkaya bakarken içeriye giren birisine karşın gözleri kocaman açılmıştı. Merakla arkasına bakan Ahzal ise kardeşinin meraklı gözlerini görmesiyle sıkıntıyla içindeki bütün müstehcen düşünceleri kenara atmıştı bile.

Mavi gözleri ile âdeta deli gibi bakan kardeşi meraktan neredeyse çatlayacak hâle gelmiş durumdaydı.

"Merhabalar ağabeyciğim. Bu ne güzel bir tesadüf?" demesi ile gözleri hemen arkasında sıkıntıyla ellerini önünde bağlamış arkadaşına kaydı. Bu bakışı tanırdı. Hamra sıkıntıdaydı. Hem de öyle böyle bir sıkıntı değildi. Telaştan tırnakları ile parmaklarına baskı uyguluyordu be!

Demre bu durumu anlaması ile abisine dönüp yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirmişken Ahzal kardeşine cevap vermişti.

"Benim şirketimde çalışıyorsun Demre. Bu gayet normal değil mi?"

Asansörde olan diğer çalışanlar onları elbette çaktırmadan dinliyorlardı ama onlar umursamadan geniş asansörde neredeyse her katta duran geniş asansörde konuşmaya devam ediyordu.

"Ah ağabeyciğim! Ne iyi günündesin sen öyle? Bak huysuzluğun Hamra'ya da geçiyor haberin olsun. Bu işten pek hoşlanmadım ben." demesi ile Ahzal ilgisini çeken sözleri duymasıyla kaşlarını yavaşça yukarı kaldırmış ve hemen yanında duran kısa, kızıl saçlı kıza bakmıştı.

"Hamra mı? Neden ki?" demesiyle asansöre daha fazla kişinin binmesi bir olmuştu. Asansörde sıkışan topluluğa karşın Demre abisine doğal olarak yanaşırken Hamra köşede âdeta sıkışıp yalnız kalmıştı.

Ahzal elbette bunun farkındaydı. Hemen yanında duran kalıplı adamın omuzlarının Hamra'ya değdiğini görebiliyordu. Sıkıştığı küçücük yerde bir de adam onu iyice sıkıştırmıştı.

Kaşları çatılan genç adam durduğu yerde etrafına bakındı ve dolu olan asansöre karşın derin bir nefes alıp verdi. Hamra'nın önündeki adamın da onu daha fazla sıkıştırdığını ve genç kızın da rahatsız olduğunu görünce Hamra'yı tuttuğu gibi oraya ittirdi.

"Ne oluyor ya?" demesine kalmadan, o adamın yerine itilen Demre şaşkınlıkla abisine bakıyordu. Asansördekiler de hareketliliğe merakla bakarken Hamra'yı kenarda sıkıştıran adam ilk önce fevri bir merakla bakacaktı ki patronun orada uzun ve kızgın gözlerle kendisine baktığını gördüğü anda önüne hızla dönmüş ve kızlardan uzak durabildiği kadar uzak durmuştu.

Demre ise abisinin bu yaptığını hemen unutup Hamra'ya şeytani bir gülümseme eşliğinde dönmüştü bile.

"Bebeğim, özledin mi beni?"

Saçına uzanıp yavaşça parmağına dolayan Demre âdeta bir erkek gibi Hamra'yla flört etmeye başladığında, Ahzal arkalarında şaşkınca ikiliye bakıyordu.

Genç kızın yüzündeki asık ifade yok olmuş yerini küçük bir tebessüme bırakırken, Ahzal'ın içerisinde olan kıpırtılara yol göstermişti bile. Sabahtan beri ağlayan ve morali bozuk olan güzel kızı gülerken görmek her insan için bir lütuftu.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin