BÖLÜM -29-

953K 10.4K 6.5K
                                    

Hellö 💦

Multimedia'da ablama sorduğunuz soruları cevapladığımız YouTube videosu mevcut. İzlemeden geçmeyin. 💋

İnsanların içerisinde sakladıkları duyguları ile yüzleşmesi, kırıcı ve akılalmaz bir sarsıntıya neden olabilirdi. Onlarınki de bu sarsıntıdan geçiyordu. Genç adam ne diyeceğini bilmeyen bir tecrübesi olarak Hamra'nın karşısında aklını yitiriyor, Hamra ise duydukları ile kalbi kırılmış bir kadın olarak köşesine çekiliyordu.

Nerden çıkmıştı ki şimdi bu? Daha dün kendisine teklifte bulunmamış mıydı? Sırf arkasını dönüp gitti diye ertesi gününde farklı bir kadına gitmek de neyin nesiydi? 24 saat bile olmamıştı.

Genç adam ise söylediklerine karşın ne diyeceğini kestirmeye çalışırcasına derin bir nefes aldı. Al işte. Yine yapmıştı yapacağını. İyi bir şey yapayım derken yine batırmıştı.

Bir şey söylemek istedi ama arkasını dönüp baktığında genç kızın camdan dışarıya gözlerini dikmiş olduğunu gördü. Bir soru sormak istiyordu. Belki soru sorup onun bu sessizliğini bozar ve dikkatini çekerek belki de az önce düştüğü durumdan kurtulabilirdi ama nafile... Ağzını açamıyordu korkusuna.

Hamra ise camdan dışarı bakıyordu ama o kadardı işte. Baktığını göremiyordu ki. Gördüğü tek şey genç ve güzel dekanının patronuna gülümseyişiydi. Ah! O kadını elbette tanıyordu. 1. sınıfta bölüm dersinde burnundan getirmiş âdeta bütün sınıfa kök söktürmüştü. Ama gülümsediğinde bir melek kadar güzel olurdu. Sınıftaki neredeyse bütün erkekler ona bayılırdı.

Morali bozuldukça bozulan Hamra yavaşça derin bir nefes aldı ve bir çözüm yolu düşünmeye çalıştı. Bu adamı daha yeni yola getirmeye başlamışken elinden kaçırmak falan istemiyordu. Tamam, naz yaptığı bir gerçekti ama daha fazla bir şey yapamamışken hemen başka kadının kollarına da atlamasına izin veremezdi ki canım?

O an önünden geçtikleri alışveriş merkezi takıldı gözlerine. Aklına gelen ani bir fikirle yerinde dikleşirken taksi şoförüne seslendi.

"Alışveriş merkezinin önünde durur musunuz lütfen?"

Direktifi duyan şoför karşı yola geçmek için sol şeritte yavaşladı ve kavşaktan döndü. Ahzal ise duyduğu sözlere karşılık anlamayan bir bakışla dikiz aynasından Hamra'ya baktı. Gözleri hâlâ dışarıdaydı.

"Okula gitmiyor musun?" dedi merakla.

"Hayır. Arkadaşım şimdi mesaj attı. Bugünkü dersimiz iptal olmuş. Ben de yola çıkmışken alışveriş yapayım dedim." dedi ve kendisine bakan adama sıcak bir gülümseme gönderdi. Tanrı biliyor ya, içinde kopup gitmek için can atan bir heyecan duygusu yer alıyordu.

Ahzal ise duydukları ile bir an durakladı. Al işte. Bu olmamıştı. Okula gideceğini söylemişti. E, Hamra okula gitmezken onun okulda ne işi vardı ki?

Telaşlandı. Terleyen ellerini üzerine sildi ve taksi şoförüne baktı. Sanki inadına hızlı sürüyordu bu adam da. Azıcık yavaş gitseydi ya? Erkek olarak anlamalıydı vahim hâlini.

Yine baktı dikiz aynasından arkasına. Genç kız elindeki telefonda birilerine mesaj atıyordu. Araba ise yavaşça alışveriş merkezinin kapısının önünde durmuştu.

Genç adam o süre zarfında düşünmedi. Cebinden bir yüzlük çıkardı ve taksiciye uzattı. Tutar bundan çok daha düşük bir meblağ olsa da önemsemedi. Şimdi bütün odağı arabadan inen kızdı.

Hızla arabadan indi. Onun da kapısının açıldığını gören Hamra merakla adama baktı. Ama içindeki heyecan bu hareketi üzerine daha da artmıştı.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin