❦ BÖLÜM -27-

1M 1.2K 173
                                    

Hellö 💦

Ahzal sinirle derin bir nefes aldı ve ne diyeceğini düşündü. Bu kadın neden her şeyi kendisine sorup duruyordu anlamamıştı ki. Ama gözlerindeki o saflık, ona kızmasına da engel oluyordu.

"Sandığım o kişi değilsin." demesiyle Hamra'nın içerisine oturan ağırlık bir olmuştu. Genç kadın, adamın söylediklerinden etkilendiğini göstermemek adına derin bir nefes alırken yavaşça yerinden doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı.

"Yani, sandığın kişi olduğum için mi benimle birlikte olmak istedin?"

Ahzal, bu sorunun tuzaklı bir soru olduğunu anlayacak kadar çok kadın tanımıştı ama ne diyeceğini de bilmiyordu.

"Kim olduğun için değil..." demesiyle Hamra o an karşısındaki adamı dinlemek istemediğini fark etti. Bu geceyi böyle hayal etmemişti. Kesinlikle aklında böyle bir şey yoktu.

"Sadece bakire olmanı beklemiyordum. Siz kadınlar, buna önem verirsiniz sanıyordum." demesiyle Hamra beyninden vurulmuşa döndü.

"O ne demek oluyor?"

Ahzal artık kafası karışmış bir hâlde yatakta öyle yatarken ne diyeceğini bilmeksizin konuştu ama konuştuğu her kelimenin kadının kalbini ne kadar kırdığının farkında bile değildi.

"Bir gece, sırf eğlenmek için bunu önemsememen..." demesiyle artık Hamra dayanamadı ve sözünü kesti.

"Ne yani, bunu sizinle, bu akşam yaptığım için önemsemiyor olduğumu mu düşünüyorsunuz."

Ahzal anlamaz bir şekilde mavi gözlerin içerisine baktı. Hiçbir duyguyu anlayamıyordu ve ne diyeceğini bilmeksizin cevap verdi.

"Başka ne olabilir ki? Biz sadece eğlenmeye çalışıyorduk." demesiyle Hamra'nın başından aşağı kaynar sular döküldü. O anki yaşadığı hayal kırıklığı aklını başından alırken aldığı hızlı kararlar ile ruhunu kendi bedenine hapsederken karşısında oturan adama karşı olabildiği en soğuk hâli takınarak gülümsedi.

"İnsanların eğlenmek için sadece bu yönteme başvurduklarını bilmezdim."

Ahzal yanlış anlaşıldığının farkındaydı. Nasıl kurtaracağını da bilmezken yeniden konuştu.

"Hamra, sen daha önce yapmadığın için..." demesine kalmadan sinirden olduğu yerde duramayan Hamra sözünü kesti.

"Ben gitsem iyi olacak. Bir gece için bu kadar eğlence bana yeterli." demesiyle Ahzal, karşısındaki kızıl saçlı kadını çok kızdırdığının farkındaydı ama ne diyeceğini bilemiyordu işte. Bakireydi. Şaşkınlığı hâlâ gitmemişti ve bir de üzerine Hamra, kendisiyle konuşmasını bekliyordu. İyi de ne konuşabilirdi ki? Az önce birlikte olduğu kadının bakire olmasının verdiği şaşkınlık şöyle dursun, bu kişinin Hamra olması aklının başından gitmesine yeterli bir nedendi.

Ne yapması gerekiyordu? Ya da Hamra kendisinden ne bekliyordu? Sevgili değillerdi. İleri seviye bir ilişkileri olmamıştı. Sadece birkaç öpüşme ve elleşmeden başka bir şey yoktu ki. Yoksa bu kadın, bunları da daha önce kimseyle yaşamadığı için mi bu akşam kendisiyle olmayı görmezden gelmişti?

Ahzal sıkıntıyla nefes alırken Hamra yerinden kalkmış, az önce büyük bir hazla çıkardığı kıyafetleri yeniden üzerine geçirmeye çalışıyordu.

Bir şeyleri yanlış yaptığının farkındaydı ama neyi bir türlü çözememişti. Bu kadının kalbini kırmıştı orası netti. Düzeltmesinin gerekip gerekmediğini de bilmiyordu çünkü bu küçük kadının kendisine âşık olmasını kesinlikle istemiyordu. Zira Hamra ne kadar çok güzel bir kadın olursa olsun, ilişki isteyeceği son insandı.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin