BÖLÜM -57-

2M 2.9K 228
                                    

Hellö 💦

Genç kadın, duyduklarını sindirmeye çalıştı. Demre'nin söyledikleri, kulaklarında uğuldarken dönüp onun konuşmasını kesti.

"Hangi şirketi aldı, söyledi mi peki?"

"Bilmiyorum. O kadar detaylı konuşamadık. Sadece benim ilgilenmemi istediğini söyledi. O sırada da sen geldin."

Ne diyeceğini bilmiyordu. Aklı karışmıştı bir kere. Bu adam, gerçekten kendi şirketini almış olabilir miydi?

Daha soru soramadı. Demre'yi bu konuda şüphelendirmek istemiyordu. Eve geldiklerinde, odasına çıktı ve apar topar bilgisayarına girdi. Ahzal'ın şirketinde çalıştığı zamanki şifresi değiştirilmediyse son yapılan alım satımları belki görebilirdi. Şirketin veri tabanına girmeye çalıştığında ise bu amacı anında hüsranla sonuçlandı çünkü şifre değiştirilmişti.

Sinirle arkasına yaslandı ve bir an telefonu alıp onu aramayı düşündü ama hemen bu düşüncesinden vazgeçti. Onu aramak için kendisine bahane aramaktan vazgeçmeliydi. Hem, şirket alan bir kişi Ahzal olamazdı ya? Yine de bunca şey tesadüf olamazdı değil mi?

Duşa girdi. Kafasını rahatlatmaya ihtiyacı vardı ama hayır, bir türlü olmuyordu. Bir düşünce bitiyor, diğer başlıyordu. "En iyisi çalışmak." dedi kendi kendine. Çizimlerin karşısında bir nebze de olsa kendisini kaybediyor, kafasını boşaltıyordu.

Gece yarısına kadar çalıştı. Yemek yemeyi unuttuğunu bile uykusu geldiğinde fark etmişti ama aşağı, mutfağa inmeye üşendiği için yatağına girip bir yudum suyla kendisini telkin etti. Kafasını yastığa koyduğu gibi düşünceler kendisini karşılasa da yorgunluğundan dolayı kısa süre içerisinde uykuya dalmıştı.

Ertesi gün, sabah kalkıp işe gittiğinde yine eski projeleri incelemişlerdi. Bu, bir hafta boyunca devam etti ve oldukça yorucu tempoyla ilerledi. Bir haftanın sonunda bulunan sorunlar ise fazla büyük şeyler olmamıştı. Herkes sonunda rahatlarken Hamra, işinin bitmesinin zaferiyle eşyalarını topluyordu ki başındaki oluşan gölge, durmasına neden olmuştu. Başını kaldırıp baktığında ise Kenan'ı başında dikilirken gördü. Şaşırdı çünkü az önce herkese toplantıda paydos vermişti.

"Kenan Bey?" diye merakla sormasına karşılık genç adam gülümseyerek kendisine baktı.

"Bir dakika odama gelir misin? Seninle Derin Grup çizimin için konuşmam gerek." dediğinde etrafındaki kendilerine merakla bakan insanlara üstünkörü bakmıştı. Genç kız başını onaylar anlamda sallarken Sinem'le göz göze geldi. Sinem, onu sakinleştirmek için mimikleriyle sorun yok, demeye çalışıyordu. Ne kadar komik olduğunu dışarıdan görseydi muhtemelen bunu yapmazdı ama son kontrollerden sonra herkes ilk çağırılan kişinin kovulacağını düşündüğü için onlara dikkat kesilmişti.

Hamra, odaya girdiğinde kapıyı ardından kapattı. İstemsiz o da gerilmişti. Karşısındaki adam, koltuğuna oturdu ve onu da yanına çağırıp masanın üzerindeki çizime bakması için eliyle küçük bir işaret verdi. Hamra, sessizce istenileni yapıp masanın üzerindeki çizimine baktığında birçok yeri adam tarafından düzeltilmiş olsa da Kenan'dan duyduğu sözler bir an şaşırmasına neden olmuştu.

"Bu akşam, beni neden yemeğe çıkarmıyorsun?"

Hamra, şaşkınlıkla başını kaldırıp yanındaki adama baktı ama Kenan çizime bakmaya devam ediyordu.

"Çizime baksan iyi olur. İnsanların senden bu akşam için randevu istediğimi anlamalarını istemem." dediğinde genç kız gözlerini kırpıştırıp tekrar çizimlere döndü ama dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme yer almıştı.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin