BÖLÜM -68-

76.3K 2.2K 793
                                    

Hellö 💦

Sınır geçilmeden bölüm geldi hadi yine iyisiniz. :) Bölüm kısa ama kısa sürede tekrar bölüm gelecek. Bu ara Kırmızı'ya yoğunlaşacağım. Güzel sürprizler kapıda beklemede kalın.
Sizleri seviyorum. Öpüldünüz. 💋


İki insan, alışveriş merkezinin ortasında durmuş birbirlerine bakarken Ahzal, duyduklarından hiç de hoşlanmamış bir şekilde kadına bakıyordu.

"Demre ne alaka şimdi? Senin iş gezisinde olduğunu bilmiyor mu?" dediğinde Hamra bir an ne diyeceğini bilemedi. Mirza için buraya gelecek diyemezdi ama sorun şuydu ki Ahzal onları birlikte gördüğünde işler de karışacaktı. Al işte. İki ucu boklu değnekten başka bir şey değildi şu an yaşadığı.

"Biliyor ama benimle hiç tatil yapamadığı için aralarımda bana katılmak istiyormuş. Bir de tatile ihtiyacı olduğunu söyledi."

"Of! Bu hiç iyi olmadı." diyen genç adam ise düşünceli bir şekilde etrafına bakındı ve anında kafasında kurduğu planla konuşmaya başladı.

"Sana bir sürü toplantı ayarlarım. Bir de bir tane villa tutarım orada senle birlikte vakit geçiririz. Nasıl fikir?"

"Ama Demre'ye ne olacak?"

"Onunla İstanbul'a döndüğümüzde istediğin kadar takılırsın güzelim. Asıl sorun oraya döndüğümüzde benim seni ne sıklıkla ve nasıl görecek olduğum." demesine karşı Hamra, adamın doğru söylediğinin farkına vararak başını olumlu anlamda salladı.

"Tamam o zaman. Ama Demre'nin hâlâ bu durumu öğrenmemesi konusunda oldukça kararlıyım." dediğinde Ahzal itiraz etmeden başını onaylar anlamda sallamıştı.

"Tamam, merak etme. Ben her şeyi ayarlayacağım." dediğinde itiraz etmeyen Hamra, adamın ne yapacağını artık sorgulamak istemiyordu. Bunca zaman hep doğru olanı yapmaya çabaladığı için ondan uzak kalmak zorunda olmaktan nefret ediyordu. Artık her şeyi akışına bırakarak onunla dilediği gibi bir hayat yaşamak istiyordu.

Birlikte alışveriş merkezinden çıkıp otele geldiklerinde Ahzal, Hamra'yı kendi odasına soktu. Kendi odasının simetrisi gibi olan oda, yeni toparlanmış ve temizlenmişti. Hamra dolaptan kendisine içecek doldurmak için kolayı aldı. Ahzal ise o sırada eşyalarını valize doldurmaya başlamıştı bile.

Genç adam telefonunu eline alıp aradığı kişiyi hoparlöre verirken Hamra da kendisini tekli koltuğa bırakmış, telefonuyla uğraşıyordu ki karşı taraftan gelen sesin bir an tanıdık gelmesine karşı ne yapacağını şaşırmıştı.

"Efendim Ahzal Bey?"

"Mesut, buradaki toplantı bitti. Akşama çalışanlar için bilet almanı istiyorum." demesine karşı Hamra, adamın ne yaptığını anlamaya çalışıyordu ama Ahzal oralı bile olmadan valizini doldurmaya devam ediyordu.

"Tamam efendim. Herhangi bir sorun mu oldu?"

"Hayır, buradaki işimiz bitti. Tatil yapmak istiyorum. Hamra da benimle kalacak." demesine karşı Hamra'nın gözleri kocaman açılmıştı.

"Ahzal?" diyerek sessiz bir yakarışla ona seslenmeye çalıştığında Ahzal kendisine dönmüş ve gülümseyip çekici bir şekilde göz kırptıktan sonra yeniden telefonla konuşmaya başlamıştı.

"Peki efendim." dedikten sonra genç adam, Hamra'nın en büyük patronunun yüzüne telefonu kapatmış ve ardından Hamra'ya dönerek tatlı bir şekilde sırıtmıştı.

"Bak hâllettim." dedi ama Hamra'nın çatılmış kaşları bariz bir şekilde gözler önündeydi.

"Ne oldu?" diyerek yalandan sormasına karşı Hamra daha da sinirlenmişti.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin