BÖLÜM -20-

713K 9.8K 3.4K
                                    

Hellö 💦

"Ahzal Bey, ne yapıyorsunuz?"

Genç kadın ayaklarının dibine gelmiş düğmelere bakakalmışken Ahzal sinirle önüne döndü ve gömleğini omuzlarından sıyırıp yatağın üzerine fırlattı. Küçük çantasının içerisinden Armani tişörtünü çıkardı ve üzerine geçirdi. Hamra, adamın pantolonunu da çıkardığını görünce acele ile arkasını döndü ve şaşkınlıkla duvara bakmaya başladı.

Ne rahat adamdı bu böyle. Hiç mi utanması yoktu?

Ama kabul etmeliydi ki sırtındaki o kaslar aklını başından alacak kadar esaslıydı. Ne ara yapıyor o kasları acaba diye düşünmeden edemedi. Sabahtan akşama kadar birliktelerdi. Akşama kadar da delicesine yorulmuyor muydu?

Geceleri birlikte olduğu kadınlar yeterince üzerinde güç barındırıyor olmalı. Diye düşündü içten içe. Ah! Yanakları yanmaya başlamıştı. Şimdi de bu adamın gece hayatını mı merak etmeye başlamıştı. Ne oluyordu kendisine? Yakışıklı bir iş adamıydı. O davette peşinde dolanan kadınlardan haberdardı. Bariz ona bayılıyorlardı.

"Neden arkanı döndün?" dedi arkasında hırsla kendisine bakan genç adam. Gözleri o kusursuz yuvarlak hatlarda dolansa da aklında hâlâ o düşünceler yer kaplıyordu ve sinirini bir türlü alt edemiyordu.

Hamra kendisine sorulan soru ile şaşırdı.

"Çünkü soyunuyorsunuz." dedi ve hiç beklemediği bir cevapla karşı karşıya kaldı.

"Daha önce görmediğin şeylere sahip değilim. Hem, biraz daha gözlemleseydin. Evleneceğin adamda ne gibi özellikler istediğinin çetelesini çıkarabilirdin." demesi ile Hamra'nın dudakları kocaman bir O şeklini almıştı. Arkasını dönüp adama baktığında ise giyinmişti. Ah! Ne egoluydu öyle. Tanrım! Kafayı yedirtmelik bir sebepti.

"Ahzal Bey!"

"Küçük Hanım?" dedi tek kaşını kaldırıp bir mimiğini bile oynatmaksızın katı bakarken. Hamra, onun birden neden sinirlendiğini anlamlandıramasa da bu düşünceye omuz silkti ve konuştu.

"Sizin gibi bir adamla evlenmek istediğimi mi düşünüyorsunuz?"

"Ah!" dedi genç adam bu sefer tatlı bir gülümsemeyi yüzünde barındırırken. Hamra ise dengesi şaşmış bir şekilde adama bakıyordu.

"Sen de giyinmeyecek misin?" dedi.

"Odadan çıkmanızı bekliyorum."

"Neden? Ben de evleneceğim kadındaki özelliklerden birisini belki senin sayende öğrenirim." demesi ile bu sefer ikinci şaşkınlığını yaşayan Hamra ne diyeceğini kestiremedi. Bu adam kendisiyle adeta dalga geçiyordu.

"Ahzal bey!"

"Güzelim, Ahzal Bey değil." dedi yanına yaklaşıp önüne düşen saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırırken.

"Sevgilim diyeceksin." dedi. Hamra ise bir an değişen ruh hâline sahip olan bu dengesiz adama karşın ne söyleyeceğini merakla izledi.

"Neyse ben tıraş olacağım. Sen de eminim o sırada giyinebilirsin. Sende evlenme kriterlerime uyacak bir özellik olduğunu sanmıyorum." dedi ve arkasını dönüp ilerledi. Genç kız ise öylece bakakalmıştı.

Durdu ve düşündü. Ne demek evleneceğim kadınların özelliklerine sahip değilsin? Acele ile vücuduna şöyle bir baktı. Tamam biraz uzundu. Ama göbeği de yoktu ki. Üstelik, kendisine dokunmak için uğraşan bu adam değil miydi? Ne yani, onca dokunma isteği vardı ama evleneceği kadında bu vücut özelliklerini aramıyor muydu?

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin