❦ BÖLÜM -20-

755K 1.1K 72
                                    

Hellö 💦

Hamra ise gözlerini kırpıştırıp gerçekten uyandığını fark ettiğinde gülümsemesi yüzünden hızla silinmiş ve yerinde doğrulur hâle gelmişti bile.

"Ahzal Bey!"

Adamın odasında kaldığını tamamen unutmuştu. Uyku ağır basmış, yorgunluk ise bedenini derin bir uykuya hapsetmişti. Karşısında duran adam ise uyandığı sırada kendisine gülümsüyordu. Ne garip insandı bu adam? Kendisini kalpten falan mı götürmek istiyordu?

"Hamra, hâlâ iyi hissetmiyor musun?" diye gülümsemesi yüzünden silinirken sorması ile Hamra en son neden burada olduklarını hatırladı. Evet, şu güneş etkisi...

"Ah! Evet, iyiyim. Sadece birden uyanınca sizi görmeyi beklemiyordum."

"Ateşini sürekli kontrol ettim. Artsaydı ambulans çağıracaktım." dediğinde Hamra şaşkın şaşkın sırtını yatak başlığına yasladı. Bu adam, uyurken gerçekten de kendisini kontrol etmişti. Dikkatle süzdüğünde en son bıraktığı gibi olduğunu fark etti. Uyurken horlamış mıydı acaba? Ah! Normalde Demre horlamadığını söylerdi ama o deli kadın bazen horladığını söyleyerek kendisiyle dalga da geçerdi.

Derin bir nefes aldı ve bunun olmamasını umarak etrafına bakındı. Duvarda asılı olan saat dikkatini çektiğinde ise telaşla gözleri aralandı.

"Akşam yemeği? Vakit gelmek üzere." dediğinde Ahzal, onu yatıştırmak için elini kaldırdı.

"Sorun yok. Gelmene gerek yok. İyi hissetmiyorsan ben de gitmeyeceğim." dediğinde Hamra gözlerini kocaman açarak karşısındaki adama baktı. Ne yani, o huysuz adamın içerisinden bir iyilik meleği mi çıkmıştı kendisine mi öyle geliyordu?

"Ben gayet iyiyim. Sadece biraz uyumam gerekiyordu." diyerek yorganı üzerinden kaldırdığında Ahzal ona engel olmak istercesine konuştu.

"Gelmene gerek yok Hamra. Zaten kutlama yemeği olacak. Rahatsızlandığını söylerim." dediğinde Hamra başını onaylamaz anlamda iki yana sallayıp yerinden kalktı.

"Gerçekten iyiyim sadece hazırlanmak için acele etmem gerek." dediğinde Ahzal, fazla emin olamamış gibi merakla ona bakmıştı. Genç kız dinç bir şekilde karşısında duruyor olsa da bir çocuktan farksızdı.

"Emin misin?"

"Eminim." dedi Hamra direterek. Ahzal ise gelmekte ısrarcı olan kadına karşılık başını onaylar anlamda salladı. Bir yandan da gözünün önünde olması iyi olacaktı.

"Tamam o zaman. Ben odama geçip hazırlanacağım. Sen ne kadar süreye hazırlanırsın?"

"Yarım saate hazır olurum." dedi ve adamı odasından sonunda yolladı.

Genç kadın, hızlıca hazırlanmaya koyulduğunda gerçekten de yarım saatte hazırlanmıştı. Saçlarını salıp hızlı bir maşa yapmış, yüzüne ise hafif bir makyaj yapmıştı. Patronunun dün aldığı kıyafetleri üzerine geçirdiğinde ise hazır olduğunu düşündü. Demre'yi görüntülü arayıp nasıl olduğunu sorduğunda ise küçük ekranda kendisini dikkatle süzen arkadaşından tam puan almıştı.

"Abimin zevki olduğu ne kadar belli. O etek boyu ne arkadaş? Antalya orası. Neyse, en azından yırtmacı var." dedikten sonra Hamra gözlerini devirmekle yetinmişti.

"Hafif yanmışsın belli oluyor. Yakışmış. Çok kıskandım." diyen Demre, Hamra'yı güldürmüştü.

"Yine başıma güneş geçti. Az önceye kadar uyuyordum."

"Abim neredeydi? Rahatsızlığından haberi var mı?" dediğinde Hamra bir an duraksadı. Demre'ye bunu söyleyip söylememek konusunda tereddütteydi ve kahretsin ki duraksaması üzerine Demre bir şeylerin ters olduğunu fark etmişti.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin