BÖLÜM -67-

59.4K 2.8K 1.2K
                                    

Hellö 💦



Genç kadın gördüğü manzara ile bir an ne yapacağını şaşırmıştı. Eli ayağına dolanırken yanındaki adamın da hâli, anında dikkatini çekmişti.

"Ne oldu?" diyerek Hamra'ya dönmesine karşı genç kadın anında gözlerini baktığı yerden kaçırırken bir an Ahzal'ın nasıl dikkatini oraya vermemeye çalışacağını bilemedi.

"Alışveriş mi yapsak?" diyerek aklına gelen ilk şeyi söylemesine karşı Ahzal da şaşırmıştı. Hamra'nın alışverişten hoşlanmadığını biliyordu. Özellikle de kendisiyle yapmaktan hoşlanmıyordu ve en son Antalya'da yaptıkları alışverişte başına gelenleri hatırladı. Ah! O zamanlar sevgili olmalarıyla birlikte aldığı kıyafetlerin Hamra'ya ne kadar yakıştığını sonradan fark ettiğini hatırladı.

Hamra, adamın dikkatini sandığından da çabuk dağıtırken ikilinin yanlarından kendilerini görmeden ilerlemesini çaktırmadan izledi ve rahat bir nefes verirken Ahzal'ın da anında onaylamasına karşı yapacak bir şeyi kalmamıştı. Bu iri yarı adamla alışveriş yapması gerekiyordu. Kahretsin! Ama bundan daha öncelikli düşünmesi gereken bir şey vardı.

Mirza'nın en son Demre ile çıkan haberlerinden sonra başka bir kadınla Antalya'da otele gelmesini hoş karşılamayacağını biliyordu ve en büyük sorun da Demre'nin şu an Mirza ile görüşmesiydi.

Mirza, nasıl oluyordu da Hilal'le otele gelebiliyordu?

Valenin kendileri için arabayı getirmelerini beklerken dayanamayarak telefonunu eline aldı ve anında en yakın arkadaşına mesaj yolladı.

DELİ:

Mirza'nın nerede olduğunu biliyor musun?

Bu mesajdan sonra Demre'nin telaşlanacağını biliyordu ama abisi yanındayken bazı şeyleri uzatamazdı. Arabaları geldiğinde bir yandan Ahzal'la sohbet etmeye çalışırken telefonunu sürekli kontrol edip duruyordu. Ahzal, Hamra'daki garipliği fark ettiğinde ise dayanamayıp sormuştu.

"Bir haber falan mı bekliyorsun?"

"Demre'den mesaj bekliyorum. Bugün konuşamadık. Yine telaşlanıp ortalığı birbirine katmasın." demesine karşı Ahzal'a, söz konusu olan kişinin kardeşi olduğunu fark edince üstelemedi bile. Çünkü Demre ile Hamra'nın arasındaki olan ilişkiyi çok iyi biliyordu.

"Benim yüzümden de çalışamadın. Bilseydim toplantıyı baştan iptal ederdim." diyen Ahzal, konuyu anında farklı bir yere çekerken Hamra utançla ellerine bakmıştı.

"Patronum olmasaydın muhtemelen bugün işten kovulmuştum."

"Merak etme o şirketi de alır seni başına geçirirdim." demesine karşı Hamra duyduklarına karşı bir an ne diyeceğini şaşırmıştı.

"Her şeyi bu şekilde halledemezsin?"

"Nedenmiş?" diyerek şaşıran adama karşı Hamra, bir an verdiği tepkiye şaşırmıştı. Ahzal'ın her şeyi bu kadar kolay elde edebildiğini bazen unutuyordu ve her defasında şaşırmasına neden oluyordu.

"Paranı böyle şeyler için çarçur edemezsin."

"Yavrum, para her zaman kazanılır. Sayende yeni sektörlere de el atıyorum işte." dediğinde Hamra istemsiz bir şekilde gülmüştü. Birlikte olduğu adamın gücünün olması, kendisini elbette memnun ediyordu ama bunu kendisi için kullandığında kendisini istemsiz kötü hissediyordu.

"Mimarlık ve medya arasında büyük bir uçurum var."

"Neyse ki sen bu işte çok iyisin ki beni bu uçurumdan kurtarıyorsun." dediğinde Hamra istemsiz şaşkınlıkla dama bakmıştı.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin