BÖLÜM -27-

846K 9.6K 7.5K
                                    

Hellö 💦

Ben geldim. Evet uzun zaman sonra. Kitap olacağını söyledim ama bundan vazgeçtim. Bu süre zarfında da sizin Kırmızı'dan mahrum kalmanıza gönlüm el vermedi. Hadi yine iyisiniz. Bundan sonra sık sık bölüm gelecek. Ona göre.

Sessiz sedasız, öylece bekliyordu gecenin karanlığında kendisine parıldayan gözlü adamın yok olmasını. Bir hayal falan olmalıydı duydukları zira şaşkınlıktan şuraya düşüp bayılacaktı.

Gözlerini kırpıştırdı ilk önce. Derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı ama atan kalbi, delicesine heyecanlanmış ve ağrıyan karnı bunun tam zıddını söylercesine kendisini telaşa sürüklemişti. Kahretsin, bu da neyin nesiydi böyle? O adam az önce kendisine ne demişti?

Yutkundu. Sakin olmaya çalışırcasına derin bir nefes daha aldı ama nafileydi. Bu adam bileğinden tutmaya devam edip zümrüt yeşilleriyle öyle bakmaya devam ederken bu imkânsızdı.

"Ben..." dedi kuruyan boğazını ıslatmadan hemen önce. Ah! Bu adam bütün devrelerini yakmıştı. Doğru düşünmek nasıl olurdu onu bile bilmiyordu.

"Ben gitmeliyim." dedi ve Ahzal'ın boşluğundan yararlanıp elini geri çekti. Hemen ardındansa arkasını dönüp açık bıraktığı kapıdan kendisini dışarı attı.

Ahzal, arkasına bakmadan koşturarak evine doğru giden kızı izledi arkasından. İçinde bir rahatlık, bir hafiflik vardı sanki. İlim ilim işlemişti her yerine. Bedeni karıncalansa, kalbi hızlansa ve karnında bir tekme yemiş gibi hissiyat dolansa da boğazındaki düğümü silmişti işte.

"Oh be!" dedi içten içe. Ama alamadığı cevaba telaşlanarak genç kızın arkasından bakmaya devam etti. Bir cevap vermedi. Diye düşündü içten içe. Bir cevap vermedi. Bu da bir şeydir. Dedi ve derin bir nefes alıp rahatça verdi. Dikiz aynasındaki görüntüsüne baktı. Salak gibi sırıtıyordu.

Genç kız ise Demre'nin açması için durmadan çaldığı kapının açılması ile kendisini anında içeriye attı. Demre şaşkın şaşkın arkadaşının bu fevri hareketine bakarken dışarıda peşine birisi mi takıldı diye baktı ama o an gördüğü araba ile durumu anlaması uzun sürmedi.

"Abim yine mi peşine takıldı senin?" diyerek cadılığını konuştururcasına agresif bir şekilde sormuştu. Dönüp şoka girmiş gibi duran arkadaşının farkına vardığında ise kapıyı kapattı ve ona doğru ilerledi.

"Hamra, tatlım, sana bir şey mi oldu?"

Hamra'da çıt yoktu.

Demre daha da telaşlandı. Önünde durup kollarından tuttu ve onu sarstı.

"Sana diyorum kızım. Abim bir şey mi yaptı?"

Hamra, Demre'nin sarsmasıyla kendisine gelirken aklında yankılanan sözleri sindirmeye çalıştı hâlen.

"Demre..." dedi düz bir ses tonuyla. Sarışın kız ise merakla arkadaşına bakıyordu. Artık çıldırmak üzereydi.

"Demre sana kötü bir haberim var."

"Ayh! Çatlatma da söylesene kızım. Dokuz doğurdum burada."

Hamra, sabırsız arkadaşının merakla kocaman açtığı gözlerine baktı.

"Hadiii."

"Abin... Yanlış anlamadıysam az önce bana ilişki teklif etti."

"Ne?" dedi Demre'de ilk başta anlamayarak.

"İlişki derken yatakta mı?"

"Hayır. Yatakta olsa bu kadar şaşırır mıyım sanıyorsun?" dedi ve arkadaşının ellerinden kurtulup içeriye doğru yürümeye başladı. Çantasını yere fırlatmıştı bile. Üzerindekini de biraz ileride bıraktı ve yeniden arkadaşına döndü.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin