Nefesi kesildi.
Kalp atışları hızlandı.
En kötüsü ise; yine kasıklarında tatlı bir sızı dolandı.
Bu adam farklıydı.
Bu adamın zümrüt yeşillerinin siyaha çalacak kadar koyulaşması bile muazzamdı.
Bu adam tehlikeliydi.
Ama bu adam arzuydu.
Bu ad...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SINIR 1.8 VOTE 1.8 YORUM
Kalbim âdeta boğazımda atıyor, yanaklarımın kızardığına eminim. Gözlerim onun zıddı cama takılmış dışarıya bakmaktan başka bir şey yapmıyorum. Kayan ağaçlar şehirden uzaklaştığımızı gösterirken ağzımı bile açmadığıma hâlâ şaşkındım.
Hoş, açsam ne diyecektim bilmiyordum ya orası ayrı.
Patronum, en yakın arkadaşımın abisi beni öpmüştü. Garip olmakla birlikte hiç olmaması gereken bir etkendi.
O farklıydı, huysuzdu ve beni pek sevmiyordu.
İyi de, sevmeyen bir adam bir kızı neden öperdi ki? Üstelik çalışanlarımla pek fazla samimi olmayı sevmiyorum derken bile?
Samimi olmayan hâli buysa samimi olanları düşünemiyordum bile.
Ama garipti işte. Yanımda oturan adam arabayı rahat rahat kullanırken sanki birkaç dakika önce beni susmam için dudaklarımdan öpmemiş gibiydi.
"Bir anlık." dedim, kendi kendime. Bir anlık bir durumdu ve bir daha olmayacaktı. Salak ve sevindirilmiş kızlar gibi sakın bunun konusunu açma Hamra. Yoksa canı sıkılan sen olursun.
Derin bir nefes aldım. Hava alanına girdiğimizde güvenlik arabayı kontrol etmişti. Sonunda boş yolda ilerleyip bizim bineceğimiz girişin önünde durduğumuzda hemen Ahzal Bey'in kapısı açılmıştı. Anlamadım. Ama arabadan ben de indiğimde kapısını açan kalem etekli ve gözlüklü bir genç kadın görmem uzun sürmedi.
"Hoş geldiniz Ahzal Bey. Uçak sizi bekliyor. Siz girişinizi hâlledin, biz eşyaları hâllederiz." dediğinde bu kızın bizim tur çalışanlardan birisi olduğunu anlamıştım. Garipti ama böyle bir muamele beklemiyordum.
Ahzal Bey ise sadece başını sallamış ve bana dönmüştü. Ceketimin önünü kapatıp rahatsız bir şekilde etrafıma bakındım. Birkaç insanın bakışları beni ve Ahzal'ı bulmuşken hiç de iyi bakmıyorlardı.
Kolumdan tutuldum. Ona çekilmemle şaşkınlıkla topuklularımın üzerinde hareket ederken eli sonradan belime kaydı ve beni yanında sürüklemeye başladı.
Şaşkınlıkla ona ağırdan bakarken homurdandığını görmüştüm, ne dediğini duyamıyordum ama yüz ifadesine bakılırsa hiç de iyi bir şeye benziyor gibi durmuyordu.
Sırada bekleyen insanları es geçip bizi hemen öne sokan kadın, güvenlik görevlilerini tanıyor gibiydi. Hızla üzerimdeki ceketten kurtulduğumda arkamda homurdanan Ahzal Bey'i kenarda bırakıp detektörden geçtim. Ama öttüğü için adam beni tekrar geri gönderdiğinde arkama dönmemle sert bir bedene çarpmam bir olmuştu.
Başımı kaldırdım.
Yine homurdanan bir Ahzal Bey! Bu adam gerçekten huysuzdu.
Kolumdan tutup beni kendinden uzaklaştırdıktan sonra üzerimde ötebilecek ne var diye gözden geçirdi. Sonunda ayakkabılarımda takılan gözleri ile ben de baktım. Herhâlde onun üzerindeki işlemeler bu cihazı öttürüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
