❦ BÖLÜM -23-

821K 1.2K 70
                                    

Hellö 💦

Genç adam hoyrat dudaklarını, kendi dudaklarının üzerinde dolandırırken genç kız ona bir saniye bile itiraz etmeksizin öpücüğüne karşılık veriyordu. Alkolün kendisine bıraktığı cesaret, akılalmaz bir zevk şöleni ile kendisini karşılarken kendisini adama daha da yaslarken bulmuştu.

Ahzal, kendisine izin veren kadının ateşi ile yandığını hissederken dudaklarındaki o tatlı ruju gecenin başından beri çıkarmak istediğini fark etti. Onu kendi dudakları ile emip, ısırıp yok ederken Hamra'nın ona zevkle izin vermesi aklını başından almaya yetmişti.

Nefes almak için ayrılmaya yeltendikleri o sırada birbirine karışan sıcak nefesleri ile Ahzal, Hamra'nın boynuna ne zaman götürdüğünü bilmediği eliyle yeniden onu kendisine çekti ve bu sefer daha sert bir şekilde onu öpmeye başladı. Öyle bir öpüyordu ki Hamra'nın içinde dolanan adrenalin artık kasıklarında amansız bir baskının oluşmasına sebebiyet vermişti.

Elleri, adamın omzundan boynuna, saçlarına ve sırtına çoktan gitmişti bile. Onu kendisine çekiştirerek öpmesine daha da alan açarken dillerinin birbirleri ile savaş vermesi ikisinin de birbirlerinin dudaklarını dişleyip çekiştirmesi ve bedenlerinin birbirlerine temas etmesi için uğraş vermeleri ile ikili ayrılmayı akıllarından bile geçirmedi.

Öpüşmeleri yeni bir nefes alana kadar devam ederken artık aralarındaki çekimi itiraz edecek hâlde değillerdi. Zaten genç adamın şu andan itibaren bunu itiraz etse de kabullenmeyeceğine adı kadar emindi.

Çok tatlıydı. İnanılmaz güzeldi ve kollarının arasında kendisini bırakırken körpe bedeninin hazinliği ile aklı başından gitmişti bile. Tam genç kadının dudaklarının daha da tadına bakmak için eğiliyordu ki kulağına ilişen ses ile duraksadı. Hamra da zar zor duyduğu sese karşılık irkilirken adamdan uzaklaşmak için bir hamle yaptı ve Ahzal hiç istemese de ona izin verdi.

Gece lambasının izin verdiği kadar aydınlattığı yerde hiç kimse görünmüyordu.

Yakalanmanın verdiği korkuyla aldığı zevki unutan Hamra telaşla adama dönmüştü. İri adamın da nefes nefese bir hâlde etrafa bakındığını görmesi ile istemsiz yeniden heyecanlanırken kısa sürmesinin getirdiği hayal kırıklığı ile harmanlandı. Kendisine dönüp bakan zümrüt yeşilleri ise gecenin karanlığında bile parıldıyordu.

Ahzal, yanındaki kadını yavaşça süzdüğünde akılalmaz bir güzellikle darmadağın olduğunu fark etti. Normalde olsa, kimseyi önemsemeksizin onu kendisine yeniden çekip öpmeye devam ederdi ama bu yanlış olurdu çünkü Hamra akılalmaz bir güzellikle kendisine bakıyordu. Tanrım! Bunu bile isteye mi yapıyordu? Eğer öyleyse bu kadınlar çok tehlikeli varlıklardı.

Onu bu hâlde içeri götüremezdi çünkü biraz dağılmıştı. Lavaboda hâlini düzeltebilirdi ama bunu yapmasını istemiyordu. Bu geceye daha fazla burada devam etmek istemiyor, bu kadını otele bir an önce götürmek istiyordu.

"Hamra... Arabaya geçsen iyi olur. Ben de içeridekilere veda ederim." dediğinde genç kız utanarak saçlarını kulaklarının arkasına aldı. Ne kadar dağılmış olduğunu bilmiyordu Ahzal'ın söylediklerine bakılırsa oldukça dağılmış olmalıydı.

Tanrım! Az önce adamı öpmüştü ve onun kendisine dokunmasına izin vermişti ama sonrasında ne kadar utanacağını hesap bile etmemişti.

"Peki eşyalarım?"

"Onları ben alırım. Arabayı getirirler şimdi." dedi ve uzanıp Hamra'nın dudağının kenarına taşmış olan rujunu başparmağı ile silmeye çalıştı. Hamra, adamın yeniden kendisiyle yakından ilgileniyor olmasının verdiği gerginlikle nefesini tutarken kirpiklerinin arasından adamın gözlerinin içerisine baktı ve bunu yapmasıyla büyük bir hata yaptığını fark etmesi uzun sürmedi.

Utanıyordu. Kahretsin! Bu adam, en yakın arkadaşının abisiydi ve dünkü hatanın bir daha tekrarlanmayacağına eminken bir anda böyle nasıl olabilmişti aklı almıyordu. Midesi bulanıyordu. O alkol yüzünden olmalıydı. Hangi akla hizmet onu içmişti anlamamıştı da. Ama... Ama çok güzeldi. Hâlâ dudaklarındaki taşan ruju silmeye çalışıyordu ve öyle güzel yapıyordu ki bunu, yeniden uzanıp onu öpmemek için kendisini zor tutuyordu.

Genç adam yapmaya çalıştığı şeyi hallettikten sonra uzandı ve yeniden elini beline yerleştirdi ama bu her zamankinden daha farklıydı. Tutuşu daha sert ve belirgindi. Sanki sahiplenici gibi. Hamra, adamın bu hareketinden hoşlansa da hâlâ az önce dudaklarının üzerinde olan o adamın dudaklarını hayal etmeye devam ediyordu. Sızı geçmek bilmemişti ve dudakları sanki belli belirsiz şişmişti.

Kapının önünde, araba gelene kadar onunla bekleyen Ahzal, Hamra arabaya binince içeri girmiş, herkese Hamra'nın rahatsızlandığını ve dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylemişti. Genç kız arabada tedirgin bir şekilde beklerken gözleri kapıdaydı. Ahzal kısa süre içerisinde restorandan çıkmış, yanına gelmişti. Eşyalarını alıp yanındaki koltuğa koyduktan sonrasında Hamra'nın tam karşısına oturmuştu.

Genç kız onun karşısında oturuyor olmasına bir yandan sevinmişti çünkü kendisinden uzak olması güzel bir etkendi. Ona dokunma isteği ya da öpüşmeye devam etme düşüncesi aklından çıkmıyoru bir türlü. Bu yüzden gözlerini camdan dışarıya dikmişken Ahzal orada değilmiş gibi farklı şeyler düşünmeye çalıştı ama o an aklına her defasında gelen tek şey bahçedeki yakınlaşmanın kendisinde bıraktığı heyecandı.

Otele gelmeleri uzun sürmedi. Arabadan inip ferah otele girdiklerinde tek kelime etmeden asansöre binmişlerdi ama kalabalık olan asansöre binen yabancı uyruklu turistler, Ahzal'ın istemsiz Hamra'ya uzanıp kendisine çekmesine neden olmuştu.

Hamra adamın teması üzerine irkilse de tek kelime etmemiş, kendisini yanına çekmesine müsaade etmişti. Ahzal, elini belinden çekmezken parmakları hafiften karnına doğru yol almıştı ki Hamra bu sahiplenici tutuş karşısında istemsiz yeniden gerginleşmişti. Bedeninin bu adama karşı verdiği tepkilere alışık değilken dönüp ona bakmaya olağanca çekiniyordu.

Asansör kendi katlarına gelmeden önce boşalmıştı. Hepsi aynı katta kalıyor olmalılar ki inmişlerdi. Ama Ahzal, elini Hamra'nın üzerinden çekmezken başını çevirip ona dönmüştü. Hamra onun bu hareketine karşılık dönüp ona bakarken yüzlerinin yeniden yakın olmasının getirdiği gerginlik, kayışı kopmuş ip gibi bedenlerinde amansız bir rahatlama hissi ile onları karşıladı.

Genç adam artık kendisini tutmak yerine eğildi ve o ruju çıkmış, taze dudakların üzerine dudaklarını bastırdı. Bedenlerinde akılalmaz bir elektrik tufanı yeniden kendisini gösterirken Hamra daha ne olduğunu anlayamadan sırtının asansörün duvarına yaslanması ile karşı karşıya kaldı.

Genç kız ellerini adamın göğsüne koyarken Ahzal kendisini iteceğini sanarak bileklerini tuttuğu gibi başının üzerine getirip tek eliyle ikisini kavradı. Hamra onun gücü karşısında irkilirken Ahzal kendisini ona bastırdı ve dudaklarını yeniden dudaklarına bastırarak nerede olduklarını önemsemeksizin onu öpmeye başladı. Öyle bir öptü ki genç kızın o an aklı başından gitti. Adama dokunamıyor olmanın verdiği hararet kendisini daha da sarsarken bedenini ona istemsiz daha da bastırırken buldu.

Bölüm nasıldı?

Yazar: İlayda Melis Okurgan

Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan

YARDIMCI HESAPLARI

Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari
Facebook: melis hikayeleri

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin