BÖLÜM -58 /PART 1-

41.4K 2.6K 214
                                    

Hellö 💦

Nasılsınız????

Öncelikle belirtmek isterim ki bu bölüm başlıktan da anlayacağınız üzre Part-1. Akşama Part-2 gelecek. O yüzden beklemede kalın.

Bir de satır aralarına yorum yapmayı unutmayın çünkü ben oradaki yorumları okuyorum. Diğer türlü okuması çok karışık oluyor.

Evet, sizi seviyorum. Öpüldünüz 💕💋

Ne yapacağını bilemeyen genç kadın, karşısında duran adama öylece bakakaldı. Özlemle, aşkla, sığdırabildiği bütün anlamla... O gözlere birçok anlam sığdırabilirdi ama her sığdırdığı anlamın önünün kapalı olduğunu bilecek kadar çok şey yaşamıştı.

"Senin burada ne işin var?" dedi Hamra içindeki fırtınayı dışarı vurmamak adına.

Gözleri, adamın gözlerine odaklanmıştı ama o an gözlerine bakmıyordu sanki. Adamın gözlerindeki o anlam, aklını başından almaya yetecek kadar gerçekçi duruyordu. Özlem görüyordu ama yediremiyordu kendisine. Belki de alışkanlıktı o adamın gözlerinde gördüğü şey. Belki de özlemin getirdiği bir merak vardı ama hayır, bu dosyayı kapatalı aylar olmuşken onunla sırf bir metre uzaklıktan karşılıklı duruyorlar diye yelkenleri suya indiremezdi. Yeni bir hayata başlayacağı için kendisine söz vermişken üstelik.

Ah!

Ne kadar özlemişti oysaki onu.

Ne kadar özlemişti teninin üzerine sinmiş o güzel kokusunu...

Bir kere sarılsaydı, sadece bir kere kollarını sarsaydı o geniş omuzlarının üzerinden, burnunu eskisi gibi boynuna doğru uzatsa, alsa o mis gibi kokusunu yakından...

Kendine gel Hamra! İçeride Kenan varken yine aynı hataya düşemezsin. Kapattın sen o defteri.

"Ben... Demre'nin burada olduğunu sandım." dedi ve elindeki ruju uzatmayı kesip tedirgin bir şekilde ne söyleyeceğini bilmeksizin gergin bir şekilde kadına baktı. O da burada Hamra'yı görmeyi beklemiyordu. Evet Kenan'la dışarı çıktığından haberi vardı ama burada olduklarını düşünmemişti. Aklına bile gelmemişti. Hamra burayı çok severdi. Kenan'ı neden getirsindi ki?

Ama getirmişti.

Demek, önemli bir adamdı bu adam.

Göğsünün ortasında kopan fırtına ile kalakaldı iki insan da. Akıllarında bir ton düşünce yer alsa da onu dile getiremeyecek kadar kopmuş hissediyorlardı. Sanki iplerin her parçası yavaş yavaş ufalanırken buna seyirci kaldıkları için kendilerine cevap veriyorlardı.

"Demre'nin arabasını bugün ben aldım." dedi. O an, yaptığı hatanın farkına vardı genç kadın. Karşısındaki adamın parasıyla alınmış bir arabaya binmiş, o arabaya başka insanı oturtmuştu.

Boğazına bir düğüm atıldı ama Ahzal, bunu düşünmemişti bile. Yine de Hamra, kendi kendini düşürdüğü durum için lanetler etti. En yakın arkadaşından arabasını isterken bunu hiç hesap etmemesi şöyle dursun, o an anladı ki Demre'den istediği çoğu şeyin aslında bağlantısı Ahzal'dan geçiyordu.

Araba, kıyafetler, ev...

O, kendi içindeki çelişkiyle yüzleşirken Ahzal bundan bihaber halde konuşmuştu.

"Özür dilerim. Seni rahatsız etmek istememiştim." diyen Ahzal ise genç kadının bir diğer şaşkınlığına neden olmuştu.

Ahzal... Karşısına geçmiş, hiçbir zorlama olmaksızın özür mü diliyordu? Bunun için zorunluğu yokken üstelik.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin