BÖLÜM -21-

896K 10K 3.8K
                                    

Hellö 💦

Genç kız hiddetle patronunun yanına gitti ve günlük giyebileceği kıyafet poşetlerinden birisini eline aldı ve tuvalete girip kapıyı çarptı. Bu adamı doğramak istiyordu. Madem kendisini umursamıyordu ona göre davransaydı ya?

Kıyafetlerinin içerisinden inadına büstiyerini ve şortunu alıp üzerine geçirdi. Madem kendisine kızıyordu o da inadını yapardı. Saçlarını da sımsıkı toplayıp omuzlarını ortaya çıkardığında iş tamamdı. Gayet de yaşına uygundu hem bu adam kendisine karışamazdı.

Tuvaletten çıktığında ise odada patronunu görmeyi bekliyordu ama genç adam çoktan odayı terk etmişti bile. Bu iyiye işaretti. Şimdi durup üzerindekileri değiştirmesi için kendisine baskı uygulamayacaktı.

Rahatça son rötuşları da yapmış ve odadan çıkmıştı. Her şey buraya kadar normaldi. Asansöre binmişti ve aşağı katlardan birinde yabancı bir adam daha binmişti. İri yarı, sarışın bir adamdı. İngiliz'e benziyordu. Tahmin ettiği gibi, kendisiyle İngilizce konuşan adam ile merakı son bulmuştu.

"Af edersiniz. Size bir şey sorabilir miyim?" demişti akıcı ve mükemmel İngilizcesi ile. Hamra ise okulda sımsıkı çalıştığı İngilizce derslerine dua ederek adama karşılık verdi.

"Tabii."

"Burada güzel bir gece kulübü olduğunu söylüyorlar. Bir türlü yerini bulamadım. Sizin bir bilginiz var mı acaba?"

"Maalesef. Ben daha yeni geldim. Ama resepsiyona ya da görevlilere sorarsanız sizi yönlendirirler."

"Yeni mi geldiniz? Buna sevinmeli miyim bilemiyorum. Ben de yeni geldim ve burada yalnız olmak üzücü. Arkadaş grubunuzla mısınız acaba?" demesi ile asansör kapıları açılmıştı. İkisi aynı katta indiler.

"Evet. Aslında onlar da beni bekliyorlardı."

"Ya. Bu üzdü. Sizin gibi güzel ve tatlı bir Hanımefendi ile zaman geçirmek isterdim." demesi ile Hamra utangaç bir şekilde gülümsedi.

"Ah! Teşekkür ederim. Ama galiba bu imkansız. Patronum'la birlikte arkadaşları için geldik." demesi üzerine genç adam merakla kadına baktı.

"Bu üzücü. Bir süre buradayım. Bu da benim buradaki kısa süreli hattım. Bir arkadaş istersen araman yeterli. Ben de bu sıkıcı ortamdan kurtulmuş olurum." demesi ile Hamra elindeki karta bakakaldı. Hey! Bu da neyin nesiydi?

Adam yanından gitse de bunu önemsemedi ve açık büfeye doğru ilerledi. Etrafına bakındığında ise patronu ve arkadaşlarının dikkatini çekmesi uzun sürmemişti. Deniz kenarındaki en güzel yeri almışlardı bile.

Kendisine bir tabak hazırladı. Ardından o masaya doğru ilerledi. Demre de aralarındaydı. Anlaşılan en geç giden kendisi olmuştu. Bu durumdan hoşnut kalmasa da masaya geldiğinde çok sıcak karşılandı. Patronu Ahzal harici tabi. Kendisine diktiği delici gözleri, birazdan kellesini uçurmak adına tasarlanmış gibiydi.

Yanına oturduğumda kolunu omzuma atması ve kendisine çekip herkesin içerisinde kulağıma fısıldaması ise cabasıydı.

"Bu ne?"

Geri çekilen adama yakından bakmak zorunda kalan Hamra utangaç bir şekilde gözlerini kaçırdı. Masadakilerin dikkatini çekip çekmediğine baktı ama onlar, Demre'nin anlattığı bir olayla ilgileniyorlardı. Hamra ise bunun getirdiği cesaretle patronuna geri döndü ve onun gibi kulağına fısıldadı ama burnuna gelen o güzel koku aklını başından almıştı bile.

"Ne ne?"

"Kıyafetlerinden bahsediyorum elbette. Giyinmemişsin."

"Çok komiksin." diyerek çatalını ve bıçağını almaya yeltendi ama Ahzal, kısa bir manevra ile bunu engellemişti ve kimse fark etmedi bile.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin