BÖLÜM -22-

878K 8.9K 1.9K
                                    

Hellö 💦

Bölümü atacağım dedim ama işim çıktı atamadım. Nefret söylemleri yerine uygun bir dil olsaydı keşke. Neyse teker teker engelledim. Sevmiyorum böyle iyiyken iyi kötüyken daha da kötü olan insanları. Oh temiz temiz okuyalım. Ayın 10'unda geri döneceğim dedim. Finalim var bu hafta. Kitap çıkarma işlerim de var. Azıcık sabredin bol bölümle geleceğim. Birkaç planım var. Tıkırında olursa herkes mutlu olacak.

Neyse okumakta iyi eğlenceler. Ben yazarken baya eğlendim 🤗💦

Genç kız elinde eşyaları ile birlikte havuza doğru ilerledi. Demre, zaten eşyaları ile aşağıya indiğinden kendisinden önce girmişti havuza. Kendisini diken üstünde hissetse de bir an olsun o utanmaz adamı aklından çıkarmak istiyordu. Ah! Bir de onu herkesin önünde öptüğü gerçeği...

Derin bir nefes aldı ve yanaklarının saçlarının rengini almaması adına etrafına bakınıp Demre'yi aradı. Kocaman havuzda Demre'yi bulmak için boydan boya yürümesi gerekmişti. Sonunda onu ileride bir adamla yüzerken gördüğünde rahatlamıştı. Bu kızın bu kadar kolay erkek bulmasına aklı ermiyordu bir türlü. Hayır, bir de abisi buradaydı. Nasıl cesaret ediyordu da hemen kaynaşabiliyordu orası da ayrı bir ironiydi. Hoş, abisi de utanmazın tekiydi ya orası ayrı.

Yine aklına gelen Ahzal alarmı ile derin bir nefes aldı ve eşyalarını Demre'nin eşyalarının hemen yanına koydu. Havlusunu şezlonguna yerleştirdi ve üzerindeki elbisesini çıkardı. Yanmamak adına güneş kremine ihtiyacı vardı. Cildi her zaman çok hassas olmuştu ve biraz beklemesi gerekiyordu.

Çantasından kremlerini çıkardı ve oturup sürmeye başladı. Kolları ve karnına sürdü, bacaklarına sürdü, yüzüne sürdü ama sırtına ulaşamadığı için öylece kaldı. Demre ise havuzun neredeyse bir ucundaydı. Ne yapacağını düşünüyorken yanında birisi dikildi ve yabancı dil konuşarak ona selam verdi.

"Hey merhaba!"

Başını kaldırıp baktığında karşısında asansördeki adamı görmesi ile yüzüne hızlıca bir gülümseme kondurmadan edemedi.

"Merhaba."

"Yardım etmemi ister misin?"

Kibar, sarışın olan adam kocaman gülümserken oldukça tatlı duruyordu ama Hamra gerilmeden edemedi. Bir elindeki kreme bir de adama baktı. Şimdi hayır, ben sürerim dese abes kaçardı çünkü eli bir saattir oraya ulaşmaya çalışıyordu ama anatomisinde yoktu. Adama hayır derse de ondan kaçtığını sanacaktı.

"Ah! Ben şey..." dedi ve etrafına bakındı. "Arkadaşım sürecekti aslında." dedi havuza bakınarak ama Demre'yi hâlâ göremedi.

"Ama ortalıkta gözükmüyor." dedi yüzünü asarak. Şimdi adama kremi uzatsa mıydı uzatmasa mıydı?

O hâlâ içerisinde düşüne dursun, adam çoktan uzanıp elindeki kremi almıştı bile. Hamra, şaşkın şaşkın adama baktığında ise adam yeniden gülümseyerek konuşmuştu.

"Hemen bitecek." dedi ve yanına oturup eline kremi sıktı.

"Arkanı dön. Söz veriyorum hemen bitireceğim." dedi ve Hamra, kendisini şaşkınlıkla arkasını dönerken buldu. Ne yapıyordu bu adam? Ah! Filmlerde hep sırtına krem süren adamlarla akşamında normal şeylerin olmadığını hatırladı. Yüzünü buruşturdu ama şimdi arkasına dönüp adamdan kremi almak da olmazdı. Zaten tenine değen o soğuk şeyle geç kaldığını anlaması uzun sürmedi.

Adam yavaşça sürmek yerine kocaman elleri ile hızlı hızlı hallediyordu işini. Hamra, en azından söylediğini yapıyor diye düşünerek saniyeleri saymaya başladı.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin