"İlişkimizi şimdilik kimseye açıklamayacağımız konusunda anlaşmıştık."

"Mesut senin patronunun. Seni, onlardan habersiz bir şekilde yollasam ne olacak sanıyorsun? Üstelik sana olması gerektiği gibi bir muamelede bulunmaları gerektiğini öğrenmiş olur, merak etme."

"Ama o zaman da büyük patronla takılan o stajyer olurum."

"Öylesin zaten. İnsanların seni nasıl gördüğünün artık bir önemi var mı? Biz bu durumları çoktan atlattık sanıyordum." demesine karşı bir an dumura uğrayan genç kadın ne diyeceğini şaşırmıştı.

Haklıydı. Onca badireden sonrasında rahatlamaya ihtiyaçları vardı ama yine o, parmakla gösterilen kadın olmak istemiyordu ki. Yine de Ahzal'ı da anlayabiliyordu. Şirkette daha önce görüştüğü bir adam varken kimseye sevgilisi olduğunu duyurmaması, muhtemelen içten içe kendisini kemirecekti ama yine de öyle bir muamele ile yükselmek istemiyordu ki.

"Ahzal, adamı ara söyle. Kimseye bir şey söylemesin." diyerek tatlı bir ses tonuyla konuştuğunda genç adam dönüp Hamra'ya bakmıştı.

"Neden?"

"Çünkü daha ilk iş gezimizde torpille burada olduğumun farkındalar bir de buraya gelip seni ayarttığımı düşünmelerini istemiyorum. Beni de anla lütfen."

"Ama şirkete gittiğinde ne olacak? O dallama Kenan, senin yine peşinde dolanacak, o zaman ben ne yapayım? Olduğum yerde sessiz bir şekilde bekleyeyim mi?" dediğinde Hamra, Ahzal'ın neden bu kadar tedbirli olmaya çalıştığını anlayabiliyordu ama o zaman da insanların bütün gün kendisine olan bakışlarından dolayı şirkette işinden zevk alamayacağının farkındaydı.

"Ben herkese nasıl davranmam gerektiğini gayet de iyi biliyorum. Bana bu konuda güvenebilmen gerek."

"Güveniyorum. Sadece erkeklerin sana karşı olan bakışlarının nasıl olduğunu ben gayet iyi biliyorum."

"O zaman dışarıda da alnımda Ahzal'ın sevgilisi diye bir pankartla dolanayım?" diyerek biraz sinirli bir şekilde konuşmasına karşı haklı olduğunun fakrına varan genç adam bir an ne diyeceğini bilemedi. Hamra'yı da anlıyordu. Kendi işinde bir yerlere tek başına gelmek istiyordu ama bir şekilde hep kendisinden yardım almayı elinin tersiyle geriye iteklemesinden yorulmuştu.

Valizle uğraşmayı kesti ve Hamra'ya doğru ilerledi. Genç kadın, Ahzal'ı dikkatle izlerken adamın zümrüt gözlerini kendisine dikmiş ve büyük bir içtenlikle bakarken karşısında yere çömelmesini izlemişti. Uzandı ve dizinin üzerinde olan elini tutup konuşmaya başladı.

"Beni de anlamanı istiyorum. İşinde çok başarılısın, başarılı olmaya da devam edeceksin. Her şeyi kendi başına yapmak istediğini anlıyorum ama bundan sonra hayatında ben varım ve sana elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışmak istiyorum."

"Seni anlıyorum ama ben kendi başıma her şeyi hâlletmeye alıştım."

"Biliyorum... Her şeyin farkındayım ama o zamanla şu anın arasında büyük bir fark var. Artık yalnız değilsin ve hayatında ben varım. Nasıl Demre'nin hayatında sana yardımcı olmasına izin verdin, bana da vermeni istiyorum. Senin sadece sevgilin olmak değil, ailene dahil olmak istiyorum." dediğinde Hamra, duyduklarına karşı bir an şaşkınlıkla ne yapacağını şaşırmıştı.

Genç adam, kendisine öyle güzel bakıyorken öyle anlamlı konuşuyordu ki bir an ne yapacağını bilememişti. İnsanların kendisine karşı böyle konuşmasına alışık değildi. Her defasında bir savunma mekanizması ile ilerlemeye alışmışken Ahzal'ın bunları yıkmak için her defasında çabalaması ve şimdi de açık açık kendisine söylemesi şöyle dursun, ailen olmak istiyorum, sözlerinin ruhunda bıraktığı güzel izler aklını başından almaya yetmişti.

KIRMIZI KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now