❦ BÖLÜM -13-

En başından başla
                                    

Dün belki gerçekten de yanlış yapmıştı. Bu kadın belki de gerçekten sandığı gibi bir kadın değildi. Bir saattir ona kıyafet seçtirmeye çalışıyordu ve seçtiklerini de pahalı diye bırakmak istiyordu. Fermuarını kapatmasın diye nasıl davrandığını da görmüştü. Normalde olsa bile kadınlar bundan hoşlanır, yapmayı teklif ettiği her şeyi kolayca onaylarlardı. Belki de dünkü konuşmadan dolayı kendisine uzak davranıyordu. Sabah ne de olsa evinden başka adamla çıkmıştı.

Başını onaylar anlamda salladı ve tek kelime etmeden kabinden çıktı. Bu kadın, bir haftada kafasını çalıştırmadığı kadar fazla düşünmesine neden olmuştu.

O mağazadan çıktıkları zaman bir de gece kıyafetleri satan bir mağazanın önünden geçiyorlardı ki Ahzal onu durdurdu.

"Yarın akşamki yemek için de sana bir şeyler almamız lazım." dediğinde Hamra dönüp gösterdiği mağazaya baktı. Buranın ne kadar pahalı bir mağaza olduğunu biliyordu. Anında itiraz etti.

"Ben aldıklarımızdan birisini giyerim." demesiyle genç adam kaşlarını çatarak ona bakmadan edemedi.

"Yürü Hamra."

Bu kadın sinirlerini bozmaya başlamıştı. Bu kadar rol kesmesine gerek yoktu. Tamam, demişti ama olduğu insandan memnun olduğunu gayet de dile getirmiş, üzerine de sabah gözüne gözüne sokmuştu. Şimdi neden böyle davranıyordu ki?

İçeri girdiklerinde yine hürmetle karşılandılar. Hamra, sessiz sedasız manken üzerindeki kıyafetlere üstünkörü bakması ile Ahzal sıkıntıyla nefesini dışarı bıraktı ve işi yeniden eline alıp kıyafetlere kendi göz atmaya başladı ve mağazanın en sonunda, mankenin üzerinde duran siyah, düz bir elbise dikkatini çekti. Mankenin üzerine oturmuş V yakalı, bacağında ise derin bir yırtmacı olan klas bir elbiseydi bu elbise. İstemsiz o elbisenin bu kızıl saçlı kadının üzerinde çok güzel duracağını düşündü.

"Şu elbise... Bedeni var mı?"

Çalışan kız, gösterilen elbiseye karşılık başını onaylar anlamda salladı.

"Yeni koleksiyon Efendim. Elbette var. Buyurun siz kabine geçin ben elbiseyi getireyim." demesiyle Hamra gösterilen elbiseye dikkatle baktı. Evet, diğer mini elbiselere bakılaraktan daha kapalı ve sade duruyordu ama kadın yeni koleksiyon demişti. Allah bilir ne kadardı.

Tam ağzını açıp adama yine almaması gerektiğini söylemek istedi ama sonra vazgeçti. Onunla fazla iletişime geçmek istemediği için sessiz sedasız kabine gitti ve elbiseyi üzerine geçirdi. Fermuarı da bu sefer çalışan kıza kapattırmıştı ki rahat etmişti. Çalışan kadın, kıyafetine uysun diye kendisi için stiletto da getirmişti. Giydiğinde hazırdı. Kabinden çıkıp aynada kendisine bakmak için ilerlediğinde patronu da duvara yaslanmış, elleri ceplerinde kendisini bekliyordu.

Genç adam, gelen kadına bakmak için kafasını kaldırdığında gördüğü manzara ile bir an öylece kalakaldı. Elbise, üzerine öyle oturmuştu ki sanki onun için dikilmişti. Siyah, yakasında detayları olan elbise göğüslerinin bitimine kadar uzanıyordu. Yuvarlak hatları bariz bir şekilde gerginleşmiş ve gözlere hitap eder bir hâlde duruyordu. İncecik, kıvrımlı belini sarmalayan kumaş, aşağı doğru kusursuz bir şekilde iniyordu. Adım attıkça bacağındaki yırtmaç ise beyaz tenini gözler önüne seriyordu.

Asildi. Çok asil. Kırmızı saçları, siyahın kendisine uyumunu görünce parıl parıl parlıyordu. Beyaz teni ise berrak bir şekilde gözlere hitap ediyordu. Tanrım! Gerçekten çok güzel bir kadındı.

"Çok yakıştı inanın." diyen çalışan kızla ikilinin aralarındaki sessizlik bozulmuştu. Hamra tedirgin bir şekilde terleyen ellerini elbiseye silerken hâlâ adama bakıyordu. Ahzal ise boğazını temizledi ve yine çattığı kaşlarının altından kadını hızlıca süzdü.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin