KIRMIZI KİTAP OLUYOR

By ilmelistan

95.6M 1.6M 414K

Nefesi kesildi. Kalp atışları hızlandı. En kötüsü ise; yine kasıklarında tatlı bir sızı dolandı. Bu adam fa... More

TANITIM
BÖLÜM -1-
BÖLÜM -2-
BÖLÜM -3-
BÖLÜM -4-
BÖLÜM -5-
BÖLÜM -6-
BÖLÜM -7- Part*1*
BÖLÜM -7- Part*2*
BÖLÜM -8-
BÖLÜM -9-
BÖLÜM -10-
BÖLÜM -11-
BÖLÜM -12-
BÖLÜM -13-
BÖLÜM -14-
BÖLÜM -15-
BÖLÜM -16-
BÖLÜM -17- / 1
BÖLÜM -17- / 2
BÖLÜM -17- / 3
BÖLÜM -17- / 4
BÖLÜM -17- / 5
BÖLÜM -18-
BÖLÜM -19-
BÖLÜM -20-
BÖLÜM -21-
BÖLÜM -22-
BÖLÜM -23-
BÖLÜM -24-
BÖLÜM -25-
BÖLÜM -26-
BÖLÜM -28-
BÖLÜM -29-
BÖLÜM -30-
BÖLÜM -31-
BÖLÜM -32-
BÖLÜM -33-
BÖLÜM -34-
BÖLÜM -35-
BÖLÜM -36-
BÖLÜM -37-
BÖLÜM -38-
BÖLÜM -39-
BÖLÜM -40-
BÖLÜM -41-
BÖLÜM -42-
BÖLÜM -43-
BÖLÜM -44-
BÖLÜM -45-
BÖLÜM -46-
BÖLÜM -47/ PART 1-
BÖLÜM -47 /PART 2-
BÖLÜM -48-
Canlı Yayın
BÖLÜM -49-
BÖLÜM -50-
BÖLÜM -51-
BÖLÜM -52-
BÖLÜM -53-
ÖNEMLİ DUYURU
53. Bölümün Devamı Gelecek
❦ TANITIM ❦
❦ BÖLÜM -1-
❦ BÖLÜM -2-
❦ BÖLÜM -3-
❦ BÖLÜM -4-
❦ BÖLÜM -5-
❦ BÖLÜM -6-
❦ BÖLÜM -7-
❦ BÖLÜM -8-
❦ BÖLÜM -9-
❦ BÖLÜM -10-
❦ BÖLÜM -11-
❦ BÖLÜM -12-
❦ BÖLÜM -13-
❦ BÖLÜM -14-
❦ BÖLÜM -15-
❦ BÖLÜM -16-
800₺ DEĞERİNDE ÇEKİLİŞ!
❦ BÖLÜM -17-
❦ BÖLÜM -18-
❦ BÖLÜM -19-
❦ BÖLÜM -20-
❦ BÖLÜM -21-
❦ BÖLÜM -22-
BÖLÜM -54-
❦ BÖLÜM -23-
❦ BÖLÜM -24-
❦ BÖLÜM -25-
❦ BÖLÜM -26-
❦ BÖLÜM -27-
❦ BÖLÜM -28-
❦ BÖLÜM -29-
BÖLÜM -55-
DUYURU
BÖLÜM -56-
BİR SÜRÜ DUYURU
BÖLÜM -57-
BÖLÜM -58 /PART 1-
BÖLÜM -58 /PART 2-
BÖLÜM -59-
KİTAP OLUYORUZ
KÜÇÜK BİR DUYURU
BÖLÜM - 60 -
Geri Dönüyorum
BÖLÜM - 61 -
Eskişehir
BÖLÜM -62-
BÖLÜM -63-
BÖLÜM -64-
BÖLÜM -65-
BÖLÜM -66-
Duyuru
BÖLÜM -67-
BÖLÜM -68-
ÖNEMLİ DUYURU
DUYURU
BÖLÜM -69-
SİTEM
BÖLÜM -70-
BÖLÜM -71-
BİR ANI
BÖLÜM -72-
Hellö
KIRMIZI KİTAP OLUYOR
AŞK KİTABI İSTEYENLERİN DİKKATİNE
DUYURU

BÖLÜM -27-

846K 9.6K 7.5K
By ilmelistan

Hellö 💦

Ben geldim. Evet uzun zaman sonra. Kitap olacağını söyledim ama bundan vazgeçtim. Bu süre zarfında da sizin Kırmızı'dan mahrum kalmanıza gönlüm el vermedi. Hadi yine iyisiniz. Bundan sonra sık sık bölüm gelecek. Ona göre.

Sessiz sedasız, öylece bekliyordu gecenin karanlığında kendisine parıldayan gözlü adamın yok olmasını. Bir hayal falan olmalıydı duydukları zira şaşkınlıktan şuraya düşüp bayılacaktı.

Gözlerini kırpıştırdı ilk önce. Derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı ama atan kalbi, delicesine heyecanlanmış ve ağrıyan karnı bunun tam zıddını söylercesine kendisini telaşa sürüklemişti. Kahretsin, bu da neyin nesiydi böyle? O adam az önce kendisine ne demişti?

Yutkundu. Sakin olmaya çalışırcasına derin bir nefes daha aldı ama nafileydi. Bu adam bileğinden tutmaya devam edip zümrüt yeşilleriyle öyle bakmaya devam ederken bu imkânsızdı.

"Ben..." dedi kuruyan boğazını ıslatmadan hemen önce. Ah! Bu adam bütün devrelerini yakmıştı. Doğru düşünmek nasıl olurdu onu bile bilmiyordu.

"Ben gitmeliyim." dedi ve Ahzal'ın boşluğundan yararlanıp elini geri çekti. Hemen ardındansa arkasını dönüp açık bıraktığı kapıdan kendisini dışarı attı.

Ahzal, arkasına bakmadan koşturarak evine doğru giden kızı izledi arkasından. İçinde bir rahatlık, bir hafiflik vardı sanki. İlim ilim işlemişti her yerine. Bedeni karıncalansa, kalbi hızlansa ve karnında bir tekme yemiş gibi hissiyat dolansa da boğazındaki düğümü silmişti işte.

"Oh be!" dedi içten içe. Ama alamadığı cevaba telaşlanarak genç kızın arkasından bakmaya devam etti. Bir cevap vermedi. Diye düşündü içten içe. Bir cevap vermedi. Bu da bir şeydir. Dedi ve derin bir nefes alıp rahatça verdi. Dikiz aynasındaki görüntüsüne baktı. Salak gibi sırıtıyordu.

Genç kız ise Demre'nin açması için durmadan çaldığı kapının açılması ile kendisini anında içeriye attı. Demre şaşkın şaşkın arkadaşının bu fevri hareketine bakarken dışarıda peşine birisi mi takıldı diye baktı ama o an gördüğü araba ile durumu anlaması uzun sürmedi.

"Abim yine mi peşine takıldı senin?" diyerek cadılığını konuştururcasına agresif bir şekilde sormuştu. Dönüp şoka girmiş gibi duran arkadaşının farkına vardığında ise kapıyı kapattı ve ona doğru ilerledi.

"Hamra, tatlım, sana bir şey mi oldu?"

Hamra'da çıt yoktu.

Demre daha da telaşlandı. Önünde durup kollarından tuttu ve onu sarstı.

"Sana diyorum kızım. Abim bir şey mi yaptı?"

Hamra, Demre'nin sarsmasıyla kendisine gelirken aklında yankılanan sözleri sindirmeye çalıştı hâlen.

"Demre..." dedi düz bir ses tonuyla. Sarışın kız ise merakla arkadaşına bakıyordu. Artık çıldırmak üzereydi.

"Demre sana kötü bir haberim var."

"Ayh! Çatlatma da söylesene kızım. Dokuz doğurdum burada."

Hamra, sabırsız arkadaşının merakla kocaman açtığı gözlerine baktı.

"Hadiii."

"Abin... Yanlış anlamadıysam az önce bana ilişki teklif etti."

"Ne?" dedi Demre'de ilk başta anlamayarak.

"İlişki derken yatakta mı?"

"Hayır. Yatakta olsa bu kadar şaşırır mıyım sanıyorsun?" dedi ve arkadaşının ellerinden kurtulup içeriye doğru yürümeye başladı. Çantasını yere fırlatmıştı bile. Üzerindekini de biraz ileride bıraktı ve yeniden arkadaşına döndü.

Demre ise şaşkın şaşkın olduğu yerde durmaya devam ediyordu.

"Hadi canım! Sakın tahmin ettiğim şeyin olduğunu söyleme bana."

Hamra kaşlarını kaldırdı ve ellerini iki yanda açıp bağırırcasına konuştu.

"Tam da tahmin ettiğin oldu."

-*-

"Bana bak, dediklerimi yapıyorsun. Yüz vermek yok. Aklı başına geldi evet ama erkek o, hemen yelkenleri suya indirirsen eski hâline  geri döner."

Hamra üzerine ceketini geçirirken başını yine olumlu anlamda salladı. Sabahtan beri nasihat veren arkadaşı artık kafa ütüleme seviyesine kadar gelmişti. Bunu fark eden Demre ise sesini yükselterek konuştu.

"Sana diyorum alooo! Yelkenleri suya indirirsen seni eve almam. Sen daha benim görümcelik hamurumu görmedin."

Arkasını dönüp arkadaşına bakan genç kız yeniden başını onaylar anlamda salladı.

"Anladım Demre. Tamam Demre. Sal beni artık. Okula geç kalıyorum."

Yanından geçip gitmeyi planladığında ise Demre çoktan önüne geçmişti bile.

"Gözümün içine bak bakim anlamış mısın." dedi. Hamra ilk başta dirense de Demre'nin onu bırakmayacağını anladığında gözlerini belerterek arkadaşına baktı.

"Tamamdır. Aferim. Şimdi yola koyul. Dersine geç kalıyorsun." dedi ve onun için kapıyı açtı. Hamra ise arkadaşının bu deliliğine alışıktı o yüzden sesini çıkarmadı. Çantasını vestiyerden aldı ve omzuna astı.

"Seni seviyorum. Sakın kendine yemek yapayım falan deme. Mümkünse dışarıdan sipariş et." dedi ve kendisini dışarı attı. Ama Demre arkasından saydırmaya başlamıştı ki birden sustu. Hamra ise merakla bir şey mi oldu diye arkadaşına baktığında Demre'nin ileriye odaklandığını gördü.

"Sakın arkana bakma!" dedi Demre. Ama refleks olarak arkasına dönen Hamra Demre'nin şaşkına uğramasının sebebini görmüştü.

Ahzal, spor Jaguar marka arabasına yaslanmış, altında kot, üzerinde beyaz sade bir tişört ile öylece bekliyordu.

Onu böyle gören Hamra ilk başta şaşırdı çünkü Ahzal'ın takım elbiseli hâllerine alışmıştı. Ama şimdi gördüğü görüntü onu daha da cezp etti. Tamam, önceden böyle görmüş olsa da dün geceden sonra işler daha farklı ve heyecanlı bir boyut almıştı onun için.

Adamın kasları tişörtünün dar kollarını yırtacaktı sanki.

"Sana bakma demiştim geri zekâlı. Neyse şimdi ben işi hallediyorum. Sakin ol." diyen Demre yanından ayakkabılarını ayağına geçirerek koşturarak çıktı. Hamra ise onun ardından ilerliyordu. İçinden ise Demre'nin olay çıkarmaması adına dua ediyordu. Bu kız ayaklı mayın tarlasıydı.

Ahzal ise yaslandığı yerden bu iki genç kadını izliyordu. Asıl odak noktası kızıl hatun olsa da kız kardeşi gözlerini dikmiş kendisine doğru geliyordu. Kısacık boyuyla karşısında durduğunda ise kocaman gülümseyerek kendisine baktığını fark etti. Hamra ise daha küçük adımlarla arkasından gelmeye devam ediyordu. Gözü ona takılmıştı. Ne güzel olmuştu bugün? Saçlarını da balık sırtı yapmıştı. Yüzü tamamen ortaya çıkmıştı ve kahretsin ki bundan hiç hoşlanmadı. Onu bir odaya tıkıp orada kimsenin görmemesi için servet yatırabilirdi.

"Sana diyorum. Abiii!"

Son anda duyduğu sesle birlikte kendine geldi ve kardeşine döndü. Bir şey mi söylemişti o az önce?

"Ne var Demre?"

Demre ise abisinin odağını kendine çekmeyi başarmanın verdiği zaferle gülümsedi.

"Geldiğin iyi oldu. Ben de tam okula gidiyordum. Çok önemli bir dersime yetişmem gerek."

"Ee? Gitsene kızım o zaman ne bekliyorsun?" dedi Ahzal ise anlamayarak.

Sonunda yanlarına gelen Hamra ise konuşmaları duyduğunda arkadaşına hayret etmeden edemedi. Sözünü yaptırmak konusundaki azmi onu gülümsetmişti. Ama kendisine merakla bakan zümrüt yeşillerini görünce gözlerini kaçırıp yüzündeki gülümsemeyi silmesi uzun sürmedi. Kalbi maraton koşmuş gibi atıyordu.

"E işte götür diyorum ya. Neden geldin yoksa buraya?"

Ahzal, kardeşinin sorgusu karşısında kaşlarını çattı. İlk başta sana ne demek istese de son anda onun bir şeyler bilmediğini anlayıp konuştu.

"Sizi görmeye."

"E gördün işte. Hâlâ bekliyorsun ve saat işliyor. Bir sene daha kalırsam okul parasını sen ödüyorsun biliyorsun değil mi?"

"Arabanın parasını da ben ödüyorum ama özel şoförün oldurma yolunda ilerliyorsun." dedi Ahzal'da sinirle. Şu sarı çıyan gitse de Hamra'yla bir yalnız kalsaydı keşke. Ama nerede? Bu kızın kendisini yalnız bırakacağı hiç yok gibiydi.

"Arabamın benzini bitti."

"Taksiyle git."

"Durakta taksi kalmamış."

"O zaman..." dedi ve bir şey söylemek istedi ama bu küçük kadın bütün sınırları tüketiyordu. Demre ise bilmiş bilmiş sırıttı.

"O zaman tek bırakacak kişi olarak sen kalıyorsun."

"Toplantıya gidiyorum. Olmaz." dedi tek kaçış yolu olarak. Hamra ise ikilinin aralarında atışmasını izliyordu ve kahretsin ki bu sarışını yenecek tek kişi herhâlde abisiydi.

"Bu hâlle mi? Daha çok halısaha maçına gidiyor gibisin."

"Sana ne kızım? İstersem pijamayla giderim. Şirket benim." dedi artık dayanamayarak. Bu kızın zoru neydi sabah sabah? Oysaki Hamra'yı sadece okula götürmek istemişti. Zaten dün gece hiç uyuyamamıştı. Aklından çıkmamıştı bir türlü yaptıkları.

"Bana bak abi. Şu an sınava geç kalıyorum. Eğer o dersten kalırsam okulda kalırım. Okulda kalırsam seneye yeniden okurum. O zaman sen şirketteki yeni medya müdürü açığını kapatamamış olursun ki bu inan benim umurumda olmaz çünkü ben..."

"Yeter be kızım. Yeter! Bin. Bin elimden bir kaza çıkacak." dedi kaşlarını çatıp kardeşine ters ters bakarak.

Demre mi? O ise hâlinden memnun bir şekilde kocaman sırıtıyordu.

"Yaa! Sen ne şeker, ne tontiş, ne çikolata abisin öyle. Oy oy oy. Seviyorum seni. Bir de cüzdanımı evde unuttum. Umarım üzerinde para vardır." dedi ve arabanın kapısını acele ile kapattı. İki insan da durmuş onu izliyordu.

Demre, gülmemek için yanaklarını ısırırken adam gözlerini kardeşinden aldı ve kızgın bir şekilde Hamra'ya çevirdi. Ama o masum yüz ifadesini görmesi ile bütün kızgınlığı tuzla buz olmuştu bile. Ne güzel bakıyordu o mavi gözleri öyle.

"Günaydın." dedi aklına gelen ilk şeyle.

"Günaydın." dedi Hamra'da ona karşılık vererek. İkisi de konuşmak ve konuşmamak arasında kalmış öylece susarak birbirlerine bakıyordu ama bu bakışmayı kesen, cama vuran Demre olmuştu. Arabanın içerisinden ikisine bağırıyordu.

"E hadi ama. Ben ne diyorum sen ne yapıyorsun?" dedi. Ahzal ise artık dayanamayarak sinirle nefesini bıraktı.

"Bu kız bir gün elimde kalacak ama hadi hayırlısı." dedi ve önden dolanıp kapısını açıp genç kadına baktı.

"İyi dersler." dedi garip garip. Hamra ise karşısındaki gergin adamın hâline şaşırırken başını onaylar anlamda salladı.

"Teşekkürler."

Ahzal arabasına bindi ve sert sert kardeşine bakıp arabayı çalıştırdı.

"Abi sen bu arabaları nerden alıyorsun? Hayır yani, benim ara..."

"Sus Demre. Sus yoksa sabah sporumu senin üzerinde yapacağım." dedi ve arabayı çalıştırdı hemen ardından ise aklına gelen ayrıntı ile Demre'ye baktı.

"Hamra'yı da bırakalım." dedi.

Demre ise bu hamle üzerine hızlıca aklında hesaplar yaptı ve aklına gelen ilk fikre tutundu. Tutundu tutunmasına da karşısındaki adamın şalterleri atmıştı bile.

"Olmaz. Onu Tahsin alacak. O yüzden acele ettirdim zaten. Şimdi kız utanmasın senden."

Yazar: İlayda Melis Okurgan

Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan

YARDIMCI HESAPLARI

Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari
Facebook: melis hikayeleri

Continue Reading

You'll Also Like

16.5K 1.4K 32
Kitapları rasgele çantama koyup çantamı sırtıma taktım. Sınıf kapısına doğru ilerlerken önümde beliren kişiyle nefesimi tutup gözlerimi kocaman açtım...
25.2M 900K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
1.5M 92.8K 58
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
31.7K 1.5K 36
"önümüzdeki engellere takılmaya gerek yok... İkimizde biliyoruz birbirimize ait olduğumuzu" 4/5/2023 #1# mentor 8/5/2023 #1# merve