Hellö 💦
SINIR 5K VOTE 5K YORUM
Yavaşça hareket eden genç kız bilgisayarın ekranına bakıyordu ama patronu ne istediğini bile unutmuştu. Şu kız hakkında aklındaki yaptığı planların farkında mıydı bu kadın bir türlü anlamıyordu. Ya gerçekten bilmediğinden böyle davranıyordu ya da kendisini kışkırtmak için her hamleyi yapmaya kararlı gibiydi. Çünkü gayet de başarıyordu.
Hamra ise bulduğu dosyayı açıp patronuna döndü. Ahzal'ın gözleri hızla kendisine kaydığında gülümsedi ve "İstediğiniz dosya Ahzal Bey!" dedi. Genç adam bilgisayarın ekranına baktı ve hangi dosya diye hatırlamaya çalıştı. Sonunda başlığı görmesi ile bozuntuya vermeden derin bir nefes aldı ve başıyla onaylayıp onun yanından yavaşça uzaklaşmasını izledi.
"Bu dosyaların hepsi imzalanacak efendim. 10 dakika sonra toplantınız var. Ondan sonrasında ise gazeteciler ile röportajınız mevcut." dedi Hamra elindeki not defterine bakıp programından bahsederken. Ahzal ise kafası karışmış bir şekilde onayladı. O eteğin boyu neydi öyle? Biraz daha kısa olsaymış iç çamaşırına kadar gözükecekmiş diye düşündü içten içe.
"Ben seni kıyafetlerine dikkat etmen konusunda uyarmadım mı?" dedi konunun dışında bir soru sorarak. Hamra, bu soruyla şaşırsa da bozuntuya vermedi. Bu tepkiyi bekliyordu.
"Bir sıkıntı mı var Ahzal Bey?" dedi ve kıyafetine bakındı. Genç adam ise Hamra'nın bu hâline daha da sinirlenmişti.
"Boyu boyu! O ne öyle? Yine mi cluba gitmeyi amaçlıyorsun?" demesi ile Hamra başını kaldırıp patronuna ters ters baktı.
"Mesaim dışında ne yapacağımı mı soruyorsunuz efendim?"
Genç kızın dik başlı hâliyle kendisine ters ters bakmasını izliyordu. Ah o minik burnunu ısırsa da görseydi inadı.
"Kardeşimi de peşinden sürükleyerek onu da alıştırma diye..." demesine kalmadan Hamra yavaşça masaya doğru eğildi. Ellerini masaya koydu ve saçlarının omuzlarından aşağı doğru sarkmasına izin verdi. Adamın karşısında oldukça cüretkar duran hâli ile şoka girmiş Ahzal, öylece bakakalmıştı. Hamra ise bacaklarının titrememesi için dua ediyordu.
"Ahzal Bey! Demre yaşını almış, bilinçli bir genç kız. Üstelik teorik olarak erkekler 22 yaşından erken olgunlaşamamalarına rağmen genç kızların 18 yaşından itibariyle sorumluluk sahibi olmaları daha yüksek bir ihtimal. Üstelik, Demre 21 yaşında ve oldukça da zeki bir kadın. Onu yönlendirmem için bir şeye teşvik etmek şöyle dursun, istemediği herhangi bir şeyi yaptırmaya yetecek gücüm yok. Kardeşinizde katır inadı var biliyorsunuzdur." dediğinde Ahzal öylece bakakalmıştı. Hamra ise o kadar uzun cümle kurmasının üzerine derin bir nefes aldı ve kocaman gülümseyip yerinde doğruldu.
"Şimdi ithamlarınız bittiyse odama geçip işlerimle ilgilenmek istiyorum. Sonrasında ne yapacağım da sizin ilgi alanlarınızın dışında kalıyor." dedi ve arkasını dönüp odasına doğru ilerledi. Ahzal mı? Genç adam şaşkınlıkla ağzı açık arkasından bakakalmıştı.
Ne olmuştu az önce?
Hamra heyecanla kapıyı kapattığında yaslanıp destek almaya çalıştı. Ah! Ne yapmıştı az önce? Demre'nin bahsettiği gibi yaptığında adamın yüzünün hâlini bariz görmüştü. Arkadaşına hak vermeden edemedi. Bu adama böyle muamele şarttı.
İşleri bittiğinde genç kadın yavaşça toparlandı. Çantasını alıp Ahzal'ın odasına uğradığında genç adam da çıkmak için hazırlanıyordu.
"Ahzal Bey ben çıkıyorum."
"Dur ben seni bırakırım." diyen genç adam huysuz bir şekilde genç kadının üzerini süzüyordu.
"Ah teşekkür ederim ama Göktuğ ile gideceğim." diyen Hamra ile başını kaldıran genç adam öfkeyle mavi gözlere baktı. Ne demek Göktuğ'la dışarı çıkmak?
"Nasıl gideceksin? Unuttun mu? Herkes bizi sevgili olarak biliyor."
"Yani?" dedi genç kız anlamamazlıktan gelerek.
"Ne demek yani? Sen benim itibarıma leke mi süreceksin? Bunu dün gece de konuşmuştuk. Hele ki bu hâlde genç bir adamla seni yalnız bırakamam." demesi ile Hamra patronunun bu denli hiddetlenmesini şaşkınlıkla izliyordu. Normalde olsa korkup birkaç adım gerilemesi gerekiyordu. Hep öyle yapardı. Ama şimdi işler farklıydı. Bu adamın huysuzluğunun bedelini alacaktı.
"Ahzal Bey! Hatırlatırım, ben sizin sevgiliniz değil asistanınızım. Benden habersiz bir şekilde gazeteye böyle bir haber veriyorsanız ceremesini de çekmeyi göze aldınız demektir." demesi ile Ahzal, duyduklarının şaşkınlığı ile öylece bakakaldı. Ne diyordu bu kadın?
Üzerine doğru kendine emin adımlarla ilerledi. Hamra ise son cümlenin fazla ağır olduğu düşüncesine kapılarak olduğu yerde put kesilmişti. Al işte. Izbandut gibi adamdı. Ne yapacaktı şimdi?
"Sen şimdi, benim söylediklerime karşı mı geliyorsun?" dedi bir adım ötesinde durup zümrüt yeşillerinin öfkesini barındırarak.
Genç kız ise kolundaki saati kaldırdı ve baktı.
"Şu andan itibariyle size hizmet etmiyorum. Yani, dedikleriniz sizde kalsın. Göktuğ'u bekletmek istemiyorum. İzninizle." dedi ve arkasını dönüp gitmeye yöneldi.
"İzin vermiyorum."
Genç kız duyduğu güçlü sesle arkasına dönüp şaşkınlıkla sinirden köpüren adama baktı.
"Anlamadım?"
"İzin vermiyorum. Gidemezsin."
"Ahzal Bey!"
"Başlatma Ahzal beyine. Formalitede sevgilim değil misin?" dedi ve genç kızın üzerine doğru ilerledi. İşte şimdi Hamra yeterince korkmaya başlamıştı. Ne oluyordu? Bu adam neden bu denli sinirlenmiş üzerine doğru ilerliyordu?
"E-evet..." dedi Hamra kekeleyerek ama nafileydi. Sırtı kapıya çarpmıştı bile. Ahzal ise utanmadan dibine kadar girmiş, karşısında duruyordu. Bu adamın böyle cüretkar olmasına aklı bir türlü ermiyordu. Ama dün... Demre kendisine yaptıklarına karşılık şimdi patronu da mı öyle hissediyordu? Ama nasıl? Adamın yüzünde bir mimik bile oynamıyordu. Dünkü hâlinden eser yoktu. Yine de yutkundu ve sabahtan beri işine yarayan o yönteme karşılık sessiz bir şekilde bekledi.
"Madem evet, o zaman gazetecilerin eline malzeme verme. Gözde bir bekarım. Sevgilimin neler yaptığını herkes araştırmak isteyecek." dediğinde genç adam yavaşça minyon yüze doğru eğilip masmavi gözlere odaklanmış konuşuyordu. Ama Hamra, kendini hiç de iyi hissetmiyordu.
"Özel hayatım?"
"Bir süre özel hayatın olmayacak." dedi genç adam meydan okuyan bir şekilde kolunu genç kızın hemen yanına koyarken. Şimdi yüzleri daha da yakın olmuştu. Hamra ise bu adamın etkisi altında kalmamak adına çözümler düşünüyordu ki fazla uzun sürmedi.
"O zaman ek ücret isterim." dedi başını dikleştirip korkusuzca adamın gözlerine bakarken. Genç adam ise duydukları ile şaşırmıştı.
"Verdiğim maaşın sana yettiğini sanıyordum." dedi.
"Yetiyor. Ama siz benim özel hayatıma da el koyacaksanız bunun da bir meblağsı olmalı."
Genç adam, karşısındaki kızıl hatunun bu denli dişli olmasına hayranlıkla baktı. Ah bir kollarına alıp dilediğince o şımarık dudaklarını öpse, ısırsa, emse... kendisiyle bu şekilde pazarlık yapması hoşuna gitmişti.
"Ne kadar istiyorsun?"
Genç kız bu soruyla öylece kaldı. Hemen kabul mü edecekti? Ne bonkördü bu adam böyle. Nasıl bu kadar zengin olmuştu? Aklında rakam da yoktu.
"3 bin." dedi aklına gelen ilk rakamla. Karşısındaki adam ise şaşkınlıkla kadına bakmıştı. Şu güzelliğin bu denli ucuz olması akıl almaz bir fiyattı.
"Haftalık mı?" dediğinde genç kız, patronunun gözlerinin parladığını görmüştü. Bu rakam oldukça cüzi olmalıydı ki hemen atıldı.
"Günlük." dedi. Genç adam ise duydukları ile şaşkınlıkla bakakaldı. Fazla dişliydi ve kahretsin... Onu kollarına almasına ramak kalmıştı.
"Haftalık 21 bin mi alacaksın benden?" dediğinde Hamra düşündü ve bu rakamın ne kadar yüksek olduğunu düşünüp bir an çok aç gözlü gibi gözüktüğünü düşündü ama sonra vazgeçti. Bu adamı vazgeçirmeye çalışmıyor muydu zaten?
"Aylık da 84 bin ediyor." demesi ile tatlı tatlı gülümsedi. Genç adam ise rakamları önemsemeksizin konuştu.
"Bir nevi senin günlerini satın alıyorum öyle mi?" dedi. Hamra ise bu ses tonundan korkmuştu. Yine de başını sallayıp onaylamakla yetindi. Bu adamın o kadar vermeyeceğini umuyordu. O kadar parayı kimse vermezdi.
"Satın aldığım her şeyi istediğim gibi kullanma hakkına sahip olduğuma dair uygun yasalarımız da var üstelik." dedi ve gözlerini haylaz bir çocuk gibi genç kızın yüzünde, boynunda, davetkar kıvrımlarında dolandırdı. Hamra ise korkmaya başlamıştı.
"Kabul."
"Ne?" dedi şaşkınlıkla Hamra. Ama sırıtan adam oldukça ciddi duruyordu.
"Aldım gitti."
"Neyi?"
"Seni."
"Ama..."
"Şu andan itibariyle istediklerimi yapmakla mükellefsiniz Hamra Balzar... Söyleyin, onca sözlerinizden sonra size acımalı mıyım?"
SINIR 5K VOTE 5K YORUM
Bölüm nasıldı?
Yazar: İlayda Melis Okurgan
Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan
YARDIMCI HESAPLARI
Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari
Facebook: melis hikayeleri