KIRMIZI KİTAP OLUYOR

By ilmelistan

95.6M 1.6M 414K

Nefesi kesildi. Kalp atışları hızlandı. En kötüsü ise; yine kasıklarında tatlı bir sızı dolandı. Bu adam fa... More

TANITIM
BÖLÜM -1-
BÖLÜM -2-
BÖLÜM -3-
BÖLÜM -4-
BÖLÜM -5-
BÖLÜM -6-
BÖLÜM -7- Part*1*
BÖLÜM -7- Part*2*
BÖLÜM -8-
BÖLÜM -9-
BÖLÜM -10-
BÖLÜM -11-
BÖLÜM -12-
BÖLÜM -13-
BÖLÜM -14-
BÖLÜM -15-
BÖLÜM -16-
BÖLÜM -17- / 1
BÖLÜM -17- / 2
BÖLÜM -17- / 3
BÖLÜM -17- / 4
BÖLÜM -17- / 5
BÖLÜM -18-
BÖLÜM -19-
BÖLÜM -20-
BÖLÜM -21-
BÖLÜM -22-
BÖLÜM -23-
BÖLÜM -24-
BÖLÜM -25-
BÖLÜM -26-
BÖLÜM -27-
BÖLÜM -28-
BÖLÜM -29-
BÖLÜM -30-
BÖLÜM -31-
BÖLÜM -32-
BÖLÜM -33-
BÖLÜM -34-
BÖLÜM -35-
BÖLÜM -36-
BÖLÜM -37-
BÖLÜM -38-
BÖLÜM -39-
BÖLÜM -40-
BÖLÜM -41-
BÖLÜM -42-
BÖLÜM -43-
BÖLÜM -44-
BÖLÜM -45-
BÖLÜM -46-
BÖLÜM -47/ PART 1-
BÖLÜM -47 /PART 2-
BÖLÜM -48-
Canlı Yayın
BÖLÜM -49-
BÖLÜM -50-
BÖLÜM -51-
BÖLÜM -52-
BÖLÜM -53-
ÖNEMLİ DUYURU
53. Bölümün Devamı Gelecek
❦ TANITIM ❦
❦ BÖLÜM -1-
❦ BÖLÜM -2-
❦ BÖLÜM -3-
❦ BÖLÜM -4-
❦ BÖLÜM -5-
❦ BÖLÜM -6-
❦ BÖLÜM -7-
❦ BÖLÜM -8-
❦ BÖLÜM -9-
❦ BÖLÜM -10-
❦ BÖLÜM -11-
❦ BÖLÜM -12-
❦ BÖLÜM -13-
❦ BÖLÜM -14-
❦ BÖLÜM -15-
❦ BÖLÜM -16-
800₺ DEĞERİNDE ÇEKİLİŞ!
❦ BÖLÜM -17-
❦ BÖLÜM -18-
❦ BÖLÜM -19-
❦ BÖLÜM -20-
❦ BÖLÜM -21-
❦ BÖLÜM -22-
BÖLÜM -54-
❦ BÖLÜM -23-
❦ BÖLÜM -24-
❦ BÖLÜM -25-
❦ BÖLÜM -26-
❦ BÖLÜM -27-
❦ BÖLÜM -28-
❦ BÖLÜM -29-
BÖLÜM -55-
DUYURU
BÖLÜM -56-
BİR SÜRÜ DUYURU
BÖLÜM -57-
BÖLÜM -58 /PART 1-
BÖLÜM -58 /PART 2-
BÖLÜM -59-
KİTAP OLUYORUZ
KÜÇÜK BİR DUYURU
BÖLÜM - 60 -
Geri Dönüyorum
BÖLÜM - 61 -
Eskişehir
BÖLÜM -62-
BÖLÜM -63-
BÖLÜM -64-
BÖLÜM -65-
BÖLÜM -66-
Duyuru
BÖLÜM -67-
BÖLÜM -68-
ÖNEMLİ DUYURU
DUYURU
BÖLÜM -69-
SİTEM
BÖLÜM -70-
BİR ANI
BÖLÜM -72-
Hellö
KIRMIZI KİTAP OLUYOR
AŞK KİTABI İSTEYENLERİN DİKKATİNE
DUYURU

BÖLÜM -71-

59.8K 2.6K 2K
By ilmelistan

Hellö 💦

Aşkolarım bana kızgınsınız biliyorum. Bölümü her hafta atacağım dedim ama planlarda bir değişiklik oldu. Bunu ben de beklemiyordum.

Enesle evlenme kararı aldık.

Bu ay sonunda nişanımız var. Hazırlıklar beni çok tedirgin ettiği için bütün gün kıyafet, ayakkabı, organizasyon, makyaj, saç... Bir sürü şey araştırarak geçirip duruyorum.

Bu arada tavsiyenize de açığım. Benim bu prosedürlerle ilgili hiçbir bilgim yok. Her şeyi yeni öğrendiğim için de telaşa düştüm.

Bölümlerin her hafta gelmemesinin sebebi tamamen bu oldu. Ama 1 Şubat bir geçsin. Telaşım bitsin. Size bomba gibi geliyorum.

Sizi seviyorummmmmmmm...

Öpüldünüz. 💋



Ruhu, bedeninden ayrılmaya hazır bir varlıktı ve onu hissedebiliyordu. Sanki o an, bedeni ile bilinçaltı ayrılmış bir etkenle karşı karşıyaydı ve bu akılalmaz derecede güçlü hissettiriyordu.

Genç adamın gözleri duydukları ile şaşkınlıkla aralandı. Göz bebekleri büyüdü ve bedenindeki titreşimle sınandı. Ah! Bu kadın şeytanla oynadığının farkında değildi. Kendisini durdurmaya çalışmak oldukça zordu. Onca zaman sonra birlikteliklerinin onun istekleri doğrultusunda olmasını istiyordu ama hayır, öyle değildi. Kesinlikle değildi. Kendisini bir köleyi eğitircesine kamçılıyordu ve bunun farkında olmasını umuyordu.

Hamra, zümrüt yeşillerine bu sefer eğlenircesine bakan taraftı. Alt dudağını dişledi ve bacaklarını biraz daha sıkarak ona yeni bir uyarıda daha bulundu. Hemen ardındansa uzanıp dudaklarının üzerine kısa ama inanılmaz tutkulu olan bir öpücük kondurdu.

"Senin için hazırlandım." dedi ve Ahzal, Hamra'nın bedenen verdiği tepkilerin yanında bir de edepsiz sözlerinin getirdiği etki ile artık kayışın koptuğunun farkındaydı.

"Çünkü seni içimde hissetmeyi özledim." dedi ve bu sefer yavaşça alt dudağının üzerinde dilini dolandırdıktan hemen sonra profesyonelce uzanıp dişledi ve adamı daha da uyardı.

Onda bıraktığı etkinin farkındaydı. Nasıl olmazdı ki? Bu adamın sinirli hâllerine alışıktı. Sinirli olduğu hâliyle tutkulu olduğu hâlinin arasında küçücük bir çizgi vardı ve o küçük çizginin belirginliğinin verdiği farkındalık, kendisini çok büyük bir şehvetle donatıyordu.

"Hemen olmasını istediğine emin misin?" diyen Ahzal parmağını içine doğru ittirdi ve bu sefer de onunla uğraşan taraf yeniden kendisi oldu. Dudakları yukarı kıvrıldı ve "Çünkü çok darsın. İlk olduğumuz gün kadar dar hem de." demesine karşın parmağını daha da ileri ittirdi ve Hamra nefessiz kaldı.

Yavaşça inledi. Alt dudağını zevkini dizginlemek için dişledi ama hayır. Dizginlenemeyen bir yabani gibi hissediyordu.

Eline doğru bedenini ittirdi ve kalçasını doğru bir şekilde kıvırdı. Ahzal, bu hareketle daha da heyecanlanırken Hamra, kendisine yaramaz bir çocuk gibi bakmaya devam ediyordu.

"Çünkü çok uzun zamandır içime girmedin ve yeterince ıslandım." diyerek yeniden kalçasını hareket ettirmesi ile Ahzal artık duyduklarının verdiği etkiyle Hamra'yı tuttuğu gibi yasladığı duvardan çekip kucağında onu yatağa doğru götürdü ama Hamra ne yaptığını fark ederek uzandı ve dudaklarını dudaklarına bastırıp dilini arasından usulca kaydırdı. Ateşli, içini kıpır kıpır eden bir ürperti oluşmasına neden olacak kadar tutkulu öptükten hemen sonra tırnaklarını ensesine geçirdi ve adamın aklını başından geçmesine neden olan o sözleri dile getirdi.

"Yatak çok uzakta." demesi ile Ahzal anlamayarak Hamra'ya baktı ama genç kadının nazlı hâliyle birleşen şeytani gülümsemesi adamı daha da meraklandırmaya yetmişti.

"Neden beni şurada..." dedi ve yanında durdukları yemek masasını gösterdi. "Masanın üzerinde becer miyorsun?"

Söylediği sözler, odanın ortasına bir bomba bırakmıştı bile. Evet, Ahzal daha fazla dayanamıyordu. Aklının çalışmadığı o yola girmişti ve kendisini kadını yönlendirmesine izin verdi.

"Ah! Yavrum, kendin kaşındın." dedi ve onu ani bir hareketle sandalyesini kenara çektiği masanın üzerine oturttu.

Bir an karşısında duran kadının kırmızılar içerisindeki hâline baktı. Ondan beklemediği kadar cesaretli bir şekilde, gördüğü en seksi kadın varlığı ile karşısında duruyordu ve buna sahip olmanın verdiği heyecanla mantığını bir kenara süpürmüştü bile.

Adamın düğmelerine uzandı ve pantolonunun düğmelerini bir hamlede açmasına karşın sevinerek elini iç çamaşırından içeri doğru kaydırdı ve aradığı şeyi buldu.

Aklı başından gitti.

Onu sandığından da fazla özlemişti.

İnce ve uzun parmaklarıyla onu kavrayıp kendisine doğru çekiştirmesi ile adamın aklı başından gitmişti bile. Uzanıp bir eli ile çenesini kavradı ve yüzüne hoyrat bir şekilde çekerek dudaklarını dudaklarına bastırdı.

Kontrol bu sefer Ahzal'daydı ve Hamra bunu eline almak falan istemiyordu. Almaya yeltense de alamazdı. Farkındaydı. Ahzal'ın sınırını zorlamıştı ve bundan sonrasında olacaklardan zerre dahi haberi yoktu. Farkındaydı. İstediği de tam olarak buydu ya. Bu yeşil gözlü dev adamın kendisini çizdiği yolda ilerletmesini istiyordu.

Öyle de olmuştu. Dudaklarını acımasız bir şekilde öpmesinin hemen ardından diğer elinin ne zaman oraya gittiğini bilmeksizin külotunu kenara sıyırarak bu sefer iki parmağını içeri ittirdi.

Hamra'nın dudaklarından beklenmedik bir inleme döküldü.

Geri çekip yeniden sert bir şekilde içine ittirdi ve sırılsıklam olan vajinasında dolanan parmakları onu sımsıkı kavradı.

"Ah! Ahzal..." diyerek dudaklarını ayırdığı o küçük bir zamanda soluklanmaya çalıştı ama hayır, izin vermedi. Vücudunu kavrayan bu adam, nefes almasına bile müsaade etmeyecek kadar kontrolü eline almıştı bile.

Parmaklarını hareket ettirip tıpkı kendisine verdiği gibi bir zevk tufanı ona vermek istedi ama verdiğinin ardından gelen tepkiyi hiç beklemiyordu.

Dudaklarını kendisinden uzaklaştırıp içindeki elini gözlerinin içerinse bakarak içine daha sert ittirmesine karşın sarsılan bedeni bir olmuştu. Ama Ahzal'ın gözlerinin içerisine bakıyor olmak ve o an gözlerini kendisinden ayırmıyor oluşu ellerinden daha çok zevk vermişti.

Uzandı. Elini içinden çıkardı ve gömleğini tutarken tenine temas edemiyor olmanın verdiği etkiyle gömleğin kenarlarından tuttu ve çekiştirmesi ile bütün düğmeler bir bir sökülerek yerde bilye gibi dağıldı.

Ahzal, Hamra'nın bu hareketi ile şaşırsa da Hamra'nın aç bir şekilde kendi vücudunu izlediğini fark etti. Bu, kasıklarında bir zonklamanın sebebi olmuştu. Artık pantolonu ve iç çamaşırından kurtulması gerekiyordu yoksa çıkarması pek de mümkün olmayacaktı.

Hamra ise parmaklarını adamın Yunan Tanrısı gibi vücudunda zevkle dolandırıp iç çamaşırını sınırlarına geldiğinde bir anda gözlerini kaldırarak Ahzal'a baktı ve o sözleri dile getirdi.

"Onları çıkar."

Ahzal, dünden razıydı. Hızlıca üzerini çıkardı ve Hamra'nın karşısında istediği gibi durdu. Genç kadın ise karşısında duran inanılmaz vücudun etkisi ile sarsıldı. Gözlerini ayıramadığı nokta, beyninin işlevini yitirmesine neden olurken kuruyan dudaklarını ıslattı ve Ahzal'ın gözlerine yeniden baktı. Uzandı. Çıplak penisini parmaklarının arasına alıp kendisine çekiştirdi ve Ahzal gelebildiği kadar geldiğinde onu, kenara sıyırdığı külotundan vajinasına temas ettirdi.

Gerçekten de sırılsıklamdı ve bunu yapması kendi bedenine daha büyük bir tufan yayılmasına neden oldu.

Gözleri kısıldı. Zevkten gözlerini kapattı ve ellerini ileri geri yaparken her defasında penisini kendisine temas ettiriyor ve geri çekiyordu.

Ahzal, Hamra'nın kendince aldığı zevki izlemeye doyamadı. Onun yaptığı hareketten zevk alıyor, bunu yaşarken verdiği tepkilerden daha da büyük bir zevk alıyordu. Daha önce hiç bu kadar çabuk erekte olabildiğini hatırlamıyordu. Nirvana'ya ulaşmaya o kadar yakın gibi hissediyordu ki artık bunu eziyet hâline getirmek de istemedi.

İçindeki elini çıkardı ve kalçasını, Hamra'nın el hareketleriyle penisini yeniden vajinasına değdirecekken öne doğru ittirdi ve girişe temas eden ucu çoktan içine girmeye hazır bir şekilde yolunu buldu.

Hamra'nın gözleri kocaman aralandı ve zevkten dudakları kıvrıldı.

"Çok yaramazsın." dedi ve yeniden penisi kendisinden uzaklaştırıp bu sefer isteyerek girişe getirmesine karşı Ahzal da ona destek olarak içeri doğru ittirdi.

Gözlerini gözlerinden ayırmadı. Hamra'nın tepkilerini merak ediyordu. Acıyor olabilirdi. Ama genç kadının yüzünde zevk aldığından başka bir tepki yoktu ve bu daha da dayanmasına imkân vermiyordu.

Hamra, daha da ileri gitmesini istediğini belirtircesine bacaklarını aralayıp elin penisinden çekti ve omuzlarına yerleştirdikten hemen sonra bacaklarını kalçasına doğru doladı ve bu sefer bedenini kendisine doğru o bastırdı.

Evet, işte o an genç kadının aklı başından gitmişti çünkü kolaylıkla içine giren o et parçası bedenini bunca zaman sonra tamamlayan tek yapboz parçasıydı.

Geri çekilip yavaşça ittiren adama karşılık Hamra'nın tırnakları omuzlarına daha da bastırdı ve başını zevkten geriye doğru atıp inledi.

"Seni çok özledim." diyerek âdeta ağlarcasına konuştu ve başını kaldırıp Ahzal'a daha fazlasını teşvik edercesine içtenlikle baktı.

"İçimde olmanı çok özledim ve buna doyabileceğimi sanmıyorum." demesi ile içine daha da ittirmesi üzerine sözleri yarıda kesilmiş, dudaklarından daha yüksek bir inilti duyulmuştu.

Ahzal, artık acı çekmediğini fark ettiği o süre zarfında hızlandı ama karşısında zevkten dört köşe olan kadının her hareketi, dudaklarından çıkan her inilti ile zevkten dört köşe oluyordu.

Onu hızlıca tuttu ve kucağına yeniden aldı. Kalçasının iki yanını kavradı ve ince bedenini kaldırıp indirerek bedenine daha da istediği şekilde yön verdi.

Genç kadın bu hamle ile dudaklarındaki iniltinin yüksekliğini artık önemsemiyordu bile. Gözleri kararmıştı. Nefes almaya zamanı yoktu ve zevkten bütün bedenindeki gerginlik her saniye daha da artarak zevkin bu kadar olmadığını kendisine kanıtlıyordu.

"Ah! Evet." diyerek onu daha da teşvik ederken genç adam bu sefer onu tuttuğu gibi içinden çıkardı ve Hamra gözlerini aralayıp tam isyan edecekken tutmayan ayaklarının üzerine kendisini bıraktı.

"Ne oluyor?" diye âdeta ağlayacak bir evrede konuşmasına karşın Ahzal bu sefer onu tuttuğu gibi çevirmiş ve masaya domalmasına neden olmuştu.

Bu hareketle heyecanlanan genç kadın, adamın bir anda içine girmesi ile artık havada uçuşan yıldızlara şahit olabiliyordu. Kendisine hızlı bir şekilde sahip olan bu adamın bedenini bir yay gibi gererek kolunu boğazından dolaması, nefesini hemen kulağının yanında duyması ve her defasında yorulmadan daha ileri ittirmeye çalışması boğazının zedelenmesine neden olacak kadar çok çığlık attırıyordu.

"Ahzal, geliyorum." dedi zar zor. Konuşması neredeyse imkânsız bir hâldeydi. Genç adam ise yavaşlamadı. Duyduğu şeye karşın daha da hızlandı ve içinde gidip gelmeye devam etti.

Hamra, zevkten gözleri geriye doğru kaymış bir şekilde kalçalarını ona doğru hareket ettirirken adamın kulağının hemen yanında duyduğu iniltileri ile artık kendisin zapt edemedi. Büyük bir çığlıkla boşalırken adamında iniltileri sıklaştı ve ikisi de aynı anda geldiler.

Nefes nefese kalan kadın, terden sırılsıklam olmuş bedenine karşın derin bir nefes aldı ve yavaşça ona döndü. İnanılmaz mutluydu. Hatta kahkahalarla gülecek kadar mutluydu. Ne yapacağını bilmeksizin adama baktığında ise bir anda birbirlerine gülümsediler ve Hamra kendisini tutamayarak kahkahasını koyuverdi.

"Tanrım! Harikaydı." dedi.

Genç adam gülümsedi ve zevkten parıldayan gözleri ile gözlerinin içerisine bakarak konuştu.

"Beni çok azdırıyorsun." dedi ve uzanıp terden ıslanmış alnına iğrenmeden bir öpücük kondurdu. Geri çekilip yeniden gözlerinin içerisine baktığında ise mavi, âşık olduğu gözleri heyecanla kendi gözlerinin içerisine kilitlenmişti.

Anında yeniden uyarılan bedenine karşın gülümsemesi daha da genişledi ve uzanıp parmaklarını yeniden ıslak vajinasının üzerinde dolandırdı.

"Sıcacıksın." dedi.

Hamra bir an utançla kızardı ama bunu belli olmamasına şükretti. Ne de olsa az önceki efordan sonra bedeninin çoktan kızardığının farkındaydı.

"Senin için." dedi ve Ahzal yine parmağını içine iteklemesi ile Hamra şaşkınlıkla ona bakakaldı.

"Ne yapıyorsun?" demesine karşın genç adam gülümsedi ve gözlerini bir an aşağı indirip kendisine gösterdi. Hamra, gözlerini aşağı indirdiğinde ise gördüğü manzara ile bir an şok oldu.

"Daha yeni boşaldın."

"Bu kadar kısa sürede benden kurtulacağını mı sanıyordun?" dedi ve parmağını yeniden derinlere ittirdikten hemen sonra Hamra'nın elini aldı ve penisine yerleştirdi. Hamra, sertliği karşısında şaşkına uğrarken genç adamın dudaklarının arasından duyduğu sözlere karşın yeni bir kıvılcımla karşı karşıya kalmıştı.

"Bu kıyafetlerle karşımda dururken elimden kolayca kurtulmazsın güzelim. Seni öyle bir becereceğim ki yürümeyi bırak oturamayacaksın bile."

Ardından yeniden birleşen dudakları ve bedenleriyle birlikte odada buldukları her yerde yaptılar. Koltukta, camın önünde, terasta, yerde, duşta ve en sonunda ise yatakta.

Yorgunluktan bitap düşmüş kadın, kollarını Ahzal'ın bedenine sarmışken mırıldanırcasına konuştu.

"Seni seviyorum adam."

Genç adam gülümsedi.

"Seni seviyorum kadın."

***

Ertesi gün uyandıklarında Hamra, yatakta Ahzal'ı göremeyince bir an üzüldü ama hemen ardından yastığın üzerine bırakılmış nota karşın gülümsedi. Uzanıp merakla yine siyah bir kartın üzerine yazılan beyaz yazıyı okuduğunda dudaklarındaki gülümseme daha da genişledi.

Ömrümü ömrüne kattığım o güzelliğim.
Sevgilim, sevdiğim. Ömrüm. Bir tanem. Her şeyim...
GÜNAYDIN.

Yerinden yavaşça kalktı ve sırtını yatağın başlığına yaslarken onu odanın içerisinde aradı ama bulamadı. Bulmasına da gerek yoktu zaten. Yine her yer güllerle çevrilmişti. Bunu kendisi uyurken nasıl yaptığı hakkında en ufak bir fikri dahi yoktu ama yerlerde izleyeceği yolu çevreleyen gül yapraklarıyla hazırlanmış bir yol vardı.

Buna karşı yorgunluk hissiyatı anında yok olurken yerinden kalktı ve çıplak ayaklarıyla gül yapraklarının üzerinde ilerleyerek götürdüğü yerde durdu. Masanın üzerinde duran not, ilaçlar ve bir de portakal suyu vardı.

Sevinçten yüzündeki gülümseme silinmezken uzandı ve yeni notu eline aldı.

SENİ SEVİYORUM KADIN.

Bu adam bir romantikti. Kimin aklına gelirdi ki Ahzal Remizade'nin böyle bir adam olacağı?

İlaçları ve portakal suyunu alıp içti. Keyifle gül yapraklarının yeni götüreceği yola yöneldiğinde ise bu sefer banyoya gelmişti. Havlu masasının yanına geldiğinde süs için koyulmuş lambanın açık olmasına karşın altındaki notu fark etti. Bir adet de gülden yapılmış köpük sabunu vardı. Uzandı ve yine notu eline alıp yazanı okudu.

AYILMAN İÇİN BİR DUŞA İHTİYACIN OLDUĞUNU BİLİYORUM.

MÜZİĞİ AÇMAYI UNUTMA.

Alt dudağını dişledi. Heyecandan içi kıpır kıpırdı. Jakuzi çoktan doldurulmuş ve çalışır hâldeydi. Gül yaprakları anında yukarı çıkarken içine girdi ve rahat bir şekilde arkasına yaslanıp hemen yanındaki müzik ekranından hazır olan listeye tıkladı.

Güzel Kadın - Raviş

İstemsiz kahkaha attı ve arkasına yaslanıp gözlerini kapatarak şarkıyı dinlemeye başladı.

Sen aşk ile kutsanan güzel kadın

Ne güzel şey varlığın

Dilime duadır adın

Olduğun yer gönlümün mabedidir

Sanadır kalbimdeki her atım

Sen ömrüme yazılan güzel kadın

Ne güzel şey varlığın

Dilime duadır adın

Olduğun yer cennetin bahçesidir

Sanadır her attığım adım

Sevilmek ne çok yakışır sana

Adının yanında ne güzel durur adım

Al cennetine kabul et sen beni

Seni çok seviyorum güzel kadın

Şarkının güzel sözlerine karşın ağladığını, bittiğinde fark etmesine karşın kenarda Ahzal'ın çoktan hazırlamış olduğu şarap bardağı ve meyve tabağının olduğu küçük masanın üzerinden kadehini aldı ve dudaklarına götürüp yudumladı. Tadı, dünkü içtiğinden çok daha güzeldi.

Ah o şarap! Dün neler yaptırmıştı kendisine öyle.

Gülümsedi. Ah! Hem gülümsüyordu hem ağlıyordu. Bu adam ne güzel adamdı. Ne güzel şeyler hissettiriyordu öyle kendisine.

Neredeydi acaba. Yanında olmamasına bile üzülmeye hâl bırakmamıştı ki. Üzümden bir tane ağzına attı ve dayanamayıp duşunu aldı. Üzerine bornozunu geçirip tam çıkıyordu ki kapının pervazına yapıştırılmış olan notu gördü. Demek bitmemişti.

Şimdi yanında olup o mis kokunu almak vardı ama az kaldı.

KAPIYI AÇ.

Şaşırdı. Yavaşça içeri girdi ve hangi kapıyı açması gerektiğini düşünürken diğer yolun yerde bu sefer gül yapraklarıyla yapılmış oklar dikkatini çekti. Dış kapıyı işaret ediyordu.

Tam kapıyı açacakken kapının üzerine yapıştırılmış yeni bir notu gördü.

MERAK ETME. BORNOZLU OLDUĞUNU BİLİYORUM. ONDAN BU KATI TAMAMEN KAPATTIM.

Yazan şeye karşın gülmeden edemedi. Şaşırmamıştı. Klasik Ahzal Remizade'ydi işte. Romantik bir hanzoydu.

Kapıyı açtığında ise kapının önünde duran servis arabasının üzerine bir sürü çiçek ve bir de kırmızı bir kutu vardı.

Uzanıp aldığında ise merakla etrafına bakınıp onu görmeyi bekledi ama yoktu. Meraktan kalbi hızlı hızlı atarken yeni notu okudu.

SENİ SEVİYORUM.

Notu okurken sanki onun ses tonu kulağına ilişiyordu. Dün akşam bunu söylerken uyku ile uyanıklık arasında olsa da bunu duymuştu. Öyle güzel bir sözdü ki kendisi için oturup yine bunu yaptığı için sevinçten ağlayabilirdi ama kendisini zor tutarak içeri girdi ve kutuyu masanın üzerine koyup açtı.

Kırmızı, ipekten bir elbise ile karşı karşıya kalmıştı. Üzerine ise yine bir not bırakılmıştı.

BENİM RENGİM SENSİN.

Gülümsedi. İçindeki elbiseyi tutup kibarca havaya kaldırdığında sade, dümdüz bir elbise ile karşı karşıya kaldı. O kadar zarifti ki üzerinden bornozunu çıkarıp elbiseyi giymeye koyuldu. Aynanın karşısına geçtiğinde ise istemsiz hayran kalmadan edemedi. Kumaşı, o kadar güzel hissettiriyordu ki mutlu bir şekilde kendisini izlerken kapısı çaldı.

Nihayet geldiğini düşünürken kapıyı açtığında gördüğü yabancı insanlara karşın bir an şaşırmadan edemedi.

Sakallarının arasına beyazlar karışmış, botokslu bir adam gülümseyerek kendisine bakıyordu.

"Hamra Hanım! Giyinmişsiniz." demesine karşın genç kadın bir üzerine bir de karşısında tanımadığı adama baktığında ise nasıl kendisini tanıdığını düşünüyordu ki adam konuşarak anında kendisine açıklık getirmişti

"Bizi Ahzal Bey gönderdi. Hazırlanmanız için." diyerek konuşmasına karşın bir an Hamra şaşırarak kenara çekildi ve içeri girmelerini izledi.

İki tane de yardımcı kadın getirmişti adam yanında. Ellerinde büyük makyaj çantaları vardı.

Kendisini sandalyeye oturttular ve her şeyi hazırladılar. Genç kadın şaşkınlığını saklayamıyordu çünkü daha önce böyle bir hürmet gördüğünü hatırlamıyordu. Oturduğu yere ayaklı aynayı bile taşımışlar, şarabını doldurup getirmişlerdi.

Makyajı ve saçı yapılmış, ayakkabısını özel bir kutuda getirdiklerinde ise kapağını açtığında bir notla daha karşı karşıya kalmıştı.

BUGÜN BANA GELDİĞİNİ BİLDİĞİM İLK ADIMLARIN ANI.

BUGÜN SEN VE BEN DEĞİL,

BİZ...

BİR BİLSEN SENİ NASIL BEKLEDİĞİMİ,

ACELE ET.

KALBİM DURACAK KADAR HIZLI ATIYOR KADIN.

Bölüm nasıldı?
Bölüm ile ilgili düşüncelerinizi Twitter'da #Kırmızı ve #ilmelistan hashtagleriyle tweetleyebilirsiniz orada da sohbet etmiş oluruz hem. Heyecanla tweetlerinizi bekliyorum aşklarım. Öpüldünüz 💋

Yazar: İlayda Melis Okurgan

Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan

YARDIMCI HESAPLARI

Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari

Continue Reading

You'll Also Like

216K 14.2K 55
17 yıl önce New York'ta ki Kurtadamlar ve vampirlerin savaşında kurtadamlar kazanır. Varlığı bilinmeyen bir küçük kız. 17 yıl sonra vampire dönüşür...
5.8M 191K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
1.3K 85 5
Yasamak aslında yaşamamaksa... Uçağa yarım saat kala kardeşim Theydor aradı. Göz devirerek kapattım telefonu. Büyük ihtimalle davamı geri çekmemi ist...
139K 12.4K 20
Hikayede kusur varsa bendendir, İslam'dan değil. Hikayeye yorum yaparken lütfen argo kelimeler kullanmayın. "Seni nasıl sevdiğimi bilsen gitmezsin. B...