Hellö 💦
Genç kız, bu pozisyona anında nasıl geldiğini çözemezken adamla yeniden çok yakın olmanın getirdiği telaşla uzaklaşmayı düşündü ama suyun içerisinde olmaları sinirlerini bozmuştu.
"Yüzmek istemediğimi söylemiştim."
"Artık çok geç. İşin gereği benimle yüzmeni istiyorum."
"İşimin çalışma şartlarında böyle bir şey yok."
"Sen asistanımsın. İstersem olur." dediğinde Hamra kaşlarını çatmadan edememişti. Adamın ellerinin belinde olduğunu önemsememeye çalışırken ellerini çıplak omuzlarına gergin bir şekilde yerleştirmişti ama ona oldukça dokunmamaya çalışıyordu. Hoş, bedeni adamın bedenine dolanmışken bu pek mümkün değil gibi duruyordu.
"Şu bir haftada yaşadığım siniri ömrüm boyunca toplasanız yaşamamışımdır." diyen genç kız bacaklarını adamın bedeninden çözdü ve yavaşça parmaklarını zemine değdirdi. Evet, tahmin ettiği gibi fazla derin değildi. Adamdan bir adım uzaklaşıp bedenini ondan uzaklaştırırken rahat bir nefes sonunda alabilmişti. Evet, adama kızıyor olabilirdi ama bedeninin ona verdiği tepki çok başkaydı.
"Bana sinirlenmek için çok sebebin olmalı."
"Fazla sebep vermeseniz üzerinde durmazdım." diyen genç kadının hareketlerine karşılık Ahzal gülmeden edemedi. Fazla inatçıydı. O küçük burnu dik bir şekilde karşısında kendisine meydan okurken bu hareketleri hak ettiğinin farkındaydı ama yine de bir kadından böyle tepki almaya kesinlikle alışık değildi. Sinirlenmeye başladığını fark ederken uzandı ve Hamra daha geriye adım atamadan belinden tuttuğu gibi kendisine çekti. Zor olmamıştı. Bedeni, suyun içerisinde kolayca süzülüp bedenine yaslanmıştı bile. Hamra ise bu yakınlığın getirdiği tedirginlikle öylece kalakalmıştı.
"Ne yapıyorsunuz?"
"Dilin çok uzun Hamra." demesiyle genç kız meydan okurcasına kaşlarını kaldırdı ve onu itmek için omuzlarına elini koydu ama adamın iri bedeni bu hamlesine karşın bana mısın dememişti.
"Çekilir misin!" diye ilk defa senli benli konuşması üzerine genç adamın dudakları yukarı kıvrılmıştı.
"Bir daha benimle bu şekilde konuşmayacağına söz verirsen bırakırım."
Hamra isyan edercesine güldü ve karşısındaki adamın gözlerine parıldayan gözleriyle baktı.
"Patronum olmasan, seninle iletişime bile geçmem ben."
Genç adam uzandı ve bu sefer sırtına elini yaslayıp kendisine doğru çekmeye çalışmasıyla Hamra'nın ayakları yerden kesildi ve bütün gücüyle adamdan yüzünü uzaklaştırmaya çalışırken kendisini buldu.
"Susman gerek. Yoksa seni burada, gündüz vakitte öperim ve inan bana bu sefer arkana bakmadan kaçmana da müsaade etmem." demesiyle Hamra gözleri kocaman olmuş bir hâlde adama bakar olmuştu. Ciddi miydi? Zümrüt yeşilleri şeytani bir kıvılcımla parıldarken gayet de ciddi duruyordu.
"Sakın!" dedi sinir olmuş bir şekilde.
"Bunu sakın yapayım deme."
Ahzal ise dudakları belli belirsiz yukarı kıvrılmışken davetkâr dudaklarda gözlerini dolandırdı ve ikisinin de kanının hızlanmasına neden olacak o sözleri dile getirdi.
"O zaman sana yardım etmeme izin ver."
Hamra, bariz bir şekilde zorla kendisine seçenek sunduğunu fark edince öfkeyle nefesini bırakmıştı.
"Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum."
"Sadece tatilinin güzel geçmesini istiyorum."
"Bu bir iş gezisi."
"Nereden bakmak istersen bakabilirsin. Bazı korkularını yenmen gerek." dediğinde Hamra neye uğradığını şaşırmış bir şekilde karşısındaki adama bakmıştı.
"Ne korkusundan bahsediyorsun?" dedi duygularını fazla açık verdiği için kendisine içten içe kızarken ama adamın dudaklarından çıkan sözler çok başkaydı.
"Yüzmek elbette. Sen ne sandın?" diyerek ona takılan Ahzal ise keyifle gülümsemişti.
Genç kız, karşısında duran bu adamın son günlerde fazla gülümsediğini fark etti. Bu garibine gitse de üzerinde durmamaya çalıştı çünkü adamın elleri üzerindeyken daha fazla bir etki bırakmasına neden oluyordu.
"Bana yüzmeyi öğretmeni falan istemiyorum."
Ahzal, inatçı kadının tavrına karşılık gülümsedi ve onu derinlere doğru çekmeye başladı. Hamra bunu fark ettiğinde adamı kendinden uzaklaştırmak için bir hamle yaptı ama hiçbir işe yaramamıştı. Adam, belini tek koluyla mengene gibi sarmıştı.
"Boşuna uğraşıyorsun. Neden öğrenmemek için bu kadar çabalıyorsun anlamıyorum?"
Hamra, adamın sorusuna karşılık derin bir nefes aldı ve ne diyeceğini düşündü. Ellerinin üzerimde olmasından hoşlanmıyorum, diyemezdi. Ne de olsa bunu demesiyle adamın farklı bir anlam yüklemesi olasıydı ama az önce kendisini öpmekle tehdit eden de kendisi değil miydi?
"İleride yüzmeye zamanım olmayacak da o yüzden." dediğinde Ahzal güldü.
"Ben bir iş adamıyım ve inan bana, ben buluyorsam sen her hâlükârda bulursun."
"Siz on sekiz yaşınızda milyoner olmuş bir iş adamısınız. Bense düzgün maaşlı bir işte çalışmak için üniversitede tam burslu okuyan bir öğrenci."
"Kendi imkânlarını kendin yaratman gerek Hamra. Bu bir bahane değil."
"Benim yaratabildiğim imkânlar bundan fazlası değil."
"Gururun, önüne gelebilecek imkânları da yok ediyor. Daha fazlasını alabilecekken üstelik." dediğinde anlamaz bir şekilde kendisine bakan kadına karşılık açıklamaya koyuldu.
"Sana ilk stajın için imkân sağlayabileceğimi söylediğimde sen benden bunu istemediğini, hakkınla alacağını dile getirdin." dediğinde Hamra hâlâ anlamamış, tatlı bir yüz ifadesiyle kendisine bakıyordu.
"Demek istediğim, her şeyi çabalayarak elde edemeyeceğin. Önüne çıkan fırsatları değerlendirmeye kalkışmazsan kusura bakma ama bu dünyada sana verilecek tek iş masa başı iş olur. Diğer, senden daha az hak eden insanlar ise olman gerektiği yerde yer alır."
"Siz benden torpili meşru görmemi bekliyorsunuz."
"Ben senden bunu beklemiyorum. Torpil, işini yapabildiğin yere kadar işe yarar ama sana şans verecek insan sayısı çok azken iyi bir şirketin, istediğin konumunda da yer alman imkânsız."
"Bölüm birincisiyim. Bunun faydası olacaktır."
"Temelden başlaman için büyük bir şirkette, evet. Ama benim adımın geçtiği bir referansla girersen istediğin yere ulaşma ihtimalin daha yüksek. Ben sadece bunu kullanmanı istiyorum."
"Ben de sizden bir şey istemediğimi söylüyorum." dediğinde adamı yeniden itekledi ve Ahzal onu bu sefer bıraktı. Genç kadın ayağının yere değmesini beklerken boğazına kadar geldiğinde değmemesiyle ellerini hızlıca adamın boynuna geri götürmüştü bile. Ahzal ise kızıl saçlı kadının hamlesine karşılık keyifle gülmüştü.
"Bu kadar inatçı olmasan benden daha çabuk kurtulabilirsin." dediğinde Hamra, karşısındaki adamın haklılığı karşısında ne diyeceğini bilemedi.
"Ben buraya kadar kimsenin torpili olmadan geldim."
"Bundan sonrasında da geleceğine eminim. Ben sadece işlerin daha hızlı gelişmesi için sana yardımcı olabilirim."
"İyi de bunu neden yapasınız ki? İki gün önce yaşantım hakkında atıp tutarken şimdi karşıma geçmiş bana akıl vermeye çalışıyorsunuz. İronik."
Ahzal bu durumu atlatamayacaklarının farkındaydı. Karşısındaki kadının, sözlerine kırıldığı barizdi ama zamanı geri alamazdı.
"Sana yardım etmek istiyorum çünkü kardeşim için önemlisin."
"Ben de kendi hakkımla bir yere gelmek istiyorum ki sonrasında insanlar karşıma çıkıp, benim sayemde buradasın diyemesin diye." demesiyle Ahzal inatla parıldayan mavi gözlere karşılık istemsiz etkilenmeden edemedi. Bu kadın, kendisine güveniyordu. Elinde hiçbir şey yokken, bulunduğu tecrübeye dayanarak, kolay yolu seçmek yerine inadına kendi istediği yolu seçmek için uğraşıyordu.
Sıkıntıyla nefesini bırakmadan edemedi. Belki de bu kadın hakkında yanlış düşüncelere kapılmıştı. O sözleri ettiği kadın, şimdi bu teklife bir şekilde atlar, dün geceki yakınlaşmadan sonrasında işleri farklı boyuta sürüklerdi ama bu kızıl kadın, bana mısın demiyordu.
"Sen bilirsin. Yüzmek istemiyorsan seni kenara çıkarabilirim." dediğinde Hamra sonunda rahat bir nefes bırakmıştı.
"Lütfen!"
Ve adam, kadını kenara getirip yukarıya bir hamlede çıkardı. Onun ayakları hâlâ yere değiyordu. Kendisini çocuğu kaldırır gibi kolayca kaldıran adama karşılık bir an irkilen Hamra, tek kelime etmeden önünde, havuzun içerisinde duran adama bir an yukarıdan baktı. Güzel cildi güneşten hafif yanmıştı bile. Yeşil gözleri kısılmış ve neredeyse kapalı hâldeyken kendisini izliyordu.
"Ben gitsem iyi olacak." dediğinde başının hafif dönmesine karşılık kaşları çatılmıştı.
"Biraz daha güneşlenirsin sanıyordum."
"Bu benim için yeterli. Akşamki yemeyi unutmayın. O vakte kadar dinlensem iyi olacak."
Bölüm nasıldı?
Yazar: İlayda Melis Okurgan
Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan
YARDIMCI HESAPLARI
Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari
Facebook: melis hikayeleri