Aşk Kaç Beden Giyer?

8 0 0
                                    

   “Muhabbet şu kainatın sebebi vücududur. Hem şu kainatın rabıtasıdır, hem şu kainatın nurudur hem şu kainatın hayatıdır. İnsan kainatın en câmi bir meyvesi olduğu için, kainatı istila edecek bir muhabbet, o meyvenin çekirdeği olan kalbine derc edilmiştir. İşte, şöyle nihayetsiz bir muhabbete layık olacak, nihayetsiz bir kemal sahibi olabilir.” Buyuruyor Bediüzzaman Hazretleri.

      Muhabbet kelimesi Arapça ‘hbb’ kökünden gelen ‘mahabbat’ yani ‘dost olma, sevme, ahbaplık’ sözcüğünden gelir. Bir şeye muhabbet , onu sevmektir. Ama sevdiğimiz şeyler çoğunlukla “Allah’a ısmarladık” bile demeden elimizden gider. Mecazi aşklarda yüzde doksan dokuzu maşukundan şikayet eder. Çünkü bizim kalplerimiz Samed olan Allah’ın aynasıdır ve dünyevî sevgilere düşkünlüğü reddeder. Ayet-i Kerime’de şöyle buyuruluyor: ‘İnsanlar içinde, Allah’tan başkasını ‘eş ve ortak’ tutanlar vardır ki, onlar(bunları), Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri daha güçlüdür. (Bakara/165)”. Belirtildiği gibi insanların bir kısmı Allah’a ortak koşuyor ve diğer varlıklara  (sevgilisini, çocuğunu, parasını) karşı perestiş eder derecesinde bir muhabbet besliyor. Müminler ise, hiçbir insanın, maddenin ya da canlının kendine ait bir gücünün ya da güzelliğinin olmadığını bilirler.  Hz. Ebû Zerr  (r.a.) anlatıyor : Resulullah  (a.s.) buyurdular ki: Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek, Allah için buğzetmektir.

     Öyleyse yine Bediüzzaman’ın cümleleriyle bir hülasa edelim: Ey nefis, aklın varsa bütün o muhabbetleri topla, hakiki sahibine ver, şu belalardan kurtul. Şu nihayetsiz bir Kemâl ve Cemal sahibine mahsustur …. Demek şu muhabbet doğrudan doğruya kainata sarf edilmemek gerektir.  Yoksa, muhabbet, en leziz bir nimet iken, en elîm bir nikmet olur.

 Ebru BODUR

Gençler Yazıyor ~2~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin