%100 Gıyb/et/me

27 4 2
                                    

Dilini tutan kurtuldu diye buyurmuştu kainat Efendisi (sav)
Sahi dilimizi ne kadar tutabiliyoruz, ne kadar birilerini çekiştirmeden durabiliyoruz? Bu ilk ve bir o kadar da normalleşen konuyu elimden geldiği kadar acizane siz kardeşlerimle paylaşarak hatalarımızdan ve günahlarımızdan ders çıkarıp tövbe etmeyi Rabbimden tüm içtenlikle diliyorum.
Bismillahirrahmanirrahim
Dil sözlüğümüzde ağız boşluğunda olan, tat almaya yarayan hareketli bir organdır. Bu organ yeryüzünde pek çok canlıda vardır fakat biz insanoğlundaki diğerlerinden farklıdır. Zira dilimiz insanın dünyevi hayatını anlamlandırdığı gibi uhrevi hayatında cennet veya cehennem kapılarını açan önemli bir güçtür. Kardeşlerim nitekim bir hadis-i şerifte Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Kul iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider”
Rabbimizin bize verdiği her emaneti her nimeti onun yolunda kullanmayı bilmeli, bin düşünüp bir söylemeliyiz. Yine bir hadis-i şerifte Efendimiz (sav):“Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin yada sussun  buyurmuştur.
Kardeşlerim birde -ben bunu onun yüzüne de söylerim – gibi bir şey de en büyük yanlışı savunmak, inandırmaktan ziyade komik bir reflekstir.
Bir insan herhangi bir sebepten dolayı birisine kızdığı sinirlendiği zaman peşinden genelde gıybet eder, zira gıybetin en önemli faktörü öfke ve kindir.
Mehmet Akif bir şiirinde bu konu hakkında şöyle söylüyor: Böyle âdet miydi , bi pervâ
Yemek insan leşi?
Rabbim bizleri affetsin.
Yine bir önemli husus da gıybete götüren en önemli hastalıklardan biriside suizandır kardeşlerim. Suizan kalbin gıybetidir. Hucurat suresinin 49/12 ayetlerinde şöyle buyuruyor:” Ey iman edenler zandan çok sakının çünkü zanların bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayınbuyurmuştur ve bizleri uyarmıştır. Rabbim bizlere bu bakış açısıyla bakmayı nasip etsin. Resûlullah Efendimiz (sav) miraç yolculuğunda yüzlerini ve göğüslerini bakır tırnaklarıyla tırmalayan bir takım insanlarla karşılaşmış ve bu kimselerin kim olduğunu Hz. Cebrail’e sormuştur. O da söz konusu kişilerin gıybet ederek insanların etini yiyen ve onların namus ve şerefleri hakkında ileri geri konuşan kişiler olduklarını haber vermiştir.
Ey bizlere görmek için iki göz ve gönlümüze tercüman olacak dil ve dudaklar ihsan eden Rabbimiz senden dillerimizin her zaman yalvaran diller, gönüllerimizi her zaman haşyetle ürperen gönüller eyle. Ey sonsuz kerem sahibi sultanımız olurda ayağımız kayar günaha bulaşırsak sen bizleri en güzel dönüş ile kapına döndür ve sen bizleri affet.

Halil BUDAK

Gençler Yazıyor ~2~Where stories live. Discover now