Gençler Yazıyor ~2~

NAMAZDA HUŞU PROBLEMİ-1

Bismillah.

Allah namına.

Hamd kendisine tahsis edildiği gibi ubudiyyeti de kendisine tahsis edilen Allah’a, salat selam muhabbet Rasulüne olsun.

Birkaç hafta yazılarımda namazda huşu problemi konusu üzerinde durmayı, konuyu parçalara ayırmayı uygun görüyorum. Bir problematik haline gelen bu husustan pek çoğumuz muzdaribiz. Şükürler olsun ki en azından bunun kaygısına düşmüş, bir problem olarak görebilmişiz ki bana bu yazıyı yazdıran Allah, sizin karşınıza çıkardı.

İlk üzerinde duracağım husus, “Neden namaz?”

Bir tevhid eylemi ve itaat belgesi olarak namaz; Rabbimizin öncelediği, önemsediği bir ameldir. Öyle ki “Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar.” (Tirmizî, Mevâkît 188)

Ashabtan Hz. Ali namaz için kalktığında yüzünün rengi değişir ve ayağı sendelerdi. Ona “Sana ne oluyor” diye sordular. “Vallahi çok ağır bir emaneti eda vakti gelmiştir. O’nu Allah (cc) göklere ve dağlara teklif etti de onlar kabul etmediler. Ben ise bu emaneti yüklendim.”

Namaza hiç böyle bakmış mıydık? Bu şuurla kıldığımız kaç namaz var? Hesaplayalım.

Her vakti huşu ile eda etmenin peşine düşmeliyiz. Bu konuya ilişkin bir diğer soru “neden huşu ile namaz kılmalıyız?”

 

Huşu; “gönlü Allah korkusu ve saygısıyla dolu olma, Allah’a boyun eğiş” anlamına gelir. Allah’a itaat ederken, ibadetlerimizi yerine getirirken huşunun olmadığını bu mana ile düşünürsek neden huşu ile namazı kılmamız gerektiğini anlamış oluruz.

O’na secde eder, kıyam ederken saygı duymamak, korkusuz olmak, kibirli bir kalbe sahip olmak o namazı sahih kılar mı? Böyle bir namaz, namaz olur mu?

Bknz Allahu Teala uyarıyor;

“İşte (böyle) namaz kılanların vay haline ki, onlar namazlarda gaflet içindedirler;

Onlar, hem riyakarlık yapanların ta kendileridirler”(Maun 4,5,6)

Bir namaz kalben kılınmadıkça spordan öteye gidilebilir mi? Yorulmaktan, oturup kalkmaktan ileri gidebilir mi? Nasıl olur kalben namaz kılmak? Yüce Allah’ın huzurunda saygıyla, sevgiyle hazır bulunup, işlediği günahları aklına getirerek “affedilmeme korkusu” ve “affedilme ümidi”yle Allah’ın her an kendisini gördüğü ve kılınan namazın, sanki kılacağı son namazmış gibi içten ve samimi bir şekilde kılmasıdır.

“Kul namazda başka şeylere yönelmedikçe Allah (cc) yüzünü kulunun yüzüne çevirir.” (Tirmizi)

Alimler kalbin ve bakışın başka şeylere yönelmemesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Zira Allah Rasulü (sav)’ne namazda başka yerlere yönelme hakkında sorulduğunda şöyle dedi: “O, şeytanın kulun namazından sinsice çalmasıdır.”(Buhari)

Dinimizde yalnızca namazda değil, kulun bütün eylemlerini Allah’ın hoşnutluğunu gözetleyerek yapması ve kendisini tamamen Allah’a vermesi gerekir. Mu’minun suresinde kurtuluşa erenlerin özellikleri sayılırken en başta huşu özelliğine yer verilmektedir:

1.    Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;

2.    Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler

Toparlayacak olursak, huşu; ibadetlerimizdeki samimiyeti göstermek, münafıklık alametlerinden sıyrılmak, kötülüklerden arınmak, namazı gerçekten namaz olarak ihya etmek için gereklidir. Ve mü’min bunun çabasına düşmelidir.

Bu konuda Allah’ın sizlere ve bana yardımını talep ediyorum. Rahman, has kullarından olmayı bizlere nasip etsin.

 

Bir sonraki yazılarımda ilgili konuya devamen; namaz öncesi ve namaz esnasında huşunun önündeki engeller, namaz öncesi ve namaz kılarken huşuya götüren etkenler gibi bir takım konulara gireceğim biiznillah. Allah amel ettirenlerden eylesin.

Konu ve içerik Feyzullah Birışık hocanın “Namazda huşuya götüren 155 etken” adlı kitabından yardım alınarak hazırlanmıştır. Allah ondan ve tüm mü’minlerden razı olsun.

Amin, velhamdülillahi Rabbil alemin.

Vesselam

 Dilan GÜNEŞ