Çaremiz İslâm

5 0 0
                                    

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbilalemin. Vesselâtü vesselamu ala seyyidina  Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.

Sözlerime başlarken belirtmeliyim ki; İslâm nizaminın dışında ne varsa eskimektedir. Eskiyen zaten bâtıl olan ideolojiler ve sahipleridir. Ki bu kimseler İslâm aşkımızı, vatan sevgimizi çekemez, bizleri hor ve hakir görürler.

Bizler İslâm’ı yaşarsak her şey elbette güzel olacak, zirâ İslâm’ın sahibi Allah Teâlâ’dır ve yine onun koruyucusu da Zât-ı Zülcelal hazretleridir. Bizim bu konudaki gayretimizi ve samimiyetimizi göstermemiz kâfidir. Ehl-küfür derme çatma düzenlerini empoze etmeye çalışadursun, biz kendi hayat kaynağımızdan besleneceğiz. Ya da kardeşlerim, onun bunun tezgahında beş paraya alınıp satılacağız. Neuzubillah..

Biz de cenneti istiyoruz onlar da cenneti istiyor, ama kimse ölmeye talip olmuyor. Bizse Allah yolunda ölmek için dua ediyor ve bu ikramı büyük şeref addediyoruz. Bu hal göstermektedir ki, onların davaları bâtıl, inançları noksan ve gayretleri boşadır. Biz Müslümanlar ise, ölmeden evvel cennete gidilmiyor, elbet öleceğiz lâkin bu ölüm Hakk yolunda olmalıdır ki Hakk ile vuslat mümkün olsun, Rıza-ı İlâhî bizim olsun imanına sahibiz, elhamdülillah.

Çözüm burada kardeşlerim. Çözüm İslâm’dadır. Bütün sorunların çözümü bu Yüce dinde yatmaktadır. Dinimizi iyi öğrenmeliyiz. Bu uğurda gayret göstermeli, imkansızlıkların üstesinden gelmeliyiz. Olamayacak denen şeyleri olduran Allah’tır, olduracak olan O’dur. Bizim tasarruf yetkimiz yoktur. Bizim vazifemiz bu uğurda gayret göstermek ve vesilelerden olabilmektir. Rahmeti sonsuz olan Yüce Mevlâ da bizden samimi bir gayret beklemektedir. İman, ibadet ve ihlâs direkleri üzerine kurulu İslâm nizamı bizden davaya bağlılık beklemektedir. Bekleyen, beklediğini bizim için beklemektedir. İhtiyaca müştak olan, acziyete düçar olan biziz..

Batı batı diye batıyoruz kardeşlerim. Onların ilmini, fennini alacağımız yerde maalesef hep pis ve kötü şeylerini alıyoruz. Müslümanın düşüncesi gökte asılı kalamaz. O, göğü yere indirmek yani manevi gücünü maddi aleme nakşetmek ister.

Müslüman yeryüzünde bütün mahlukatı içine alan sınırsız merhamet sahibi kimsedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) her dâim biz ümmetini uyarmış, tefritten kaçınmamız gerektiğini buyurmuştur. Aramızdaki ihtilafların gücümüzü zayıflatacağını, kudretimizin elden gideceğini söylemiştir, bu yüce davanın Önderi(s.a.v)..

Başımıza gelen felaketlerin hangi sebeplerden kaynaklandığını tarihimize bakarak ciddi şekilde kavrayabiliriz. Ahlâki yozlaşma yaşayan milletlerin batması haktır. Ahlaklı, namuslu, çalışkan ve hoşgörülü olmaya mecburuz kardeşlerim. Millî ve manevî değerlerimize sahip çıkarsak bizi kimse yıkamaz. Bu da elbette hakiki bir din eğitimi ile mümkündür. Dünyanın neresinde olursa olsun din eğitimi, insanların iyi ahlaklı yetişebilmesi için şarttır. Şeriata uygun şartlarda verilen, ve şeriata uygun bir din eğitiminden bahsediyoruz. Yoksa şimdilerde karma ortamlarda okutulan derslerin vereceği faydanın oldukça eksik olacağını düşünüyoruz. Bir büyüğümüz buyurur; “Allah ve Resûlündan bahsedilmeyen mekteb eşkiyâ ocağıdır.” Subhanallah, iyi düşünelim kardeşlerim. Hepimizin yapabileceği şeyler var, sorumluluk alanlarımız, ifâ kuvvetlerimiz farklı olsa da davamız bir, yolumuz bir, sevdamız bir..

Dünyada en güzel şey Rabbimizi tanımaktır. O’dan gayrını kalbinden çıkartanlar ve O’nun istediği gibi yaşayanlar hem bu dünyada hem öbür dünyada saadete kavuşur. Allah’a kul, Habibine ümmet olmalıyız, işte Yol budur.

Tevfik Allah’tan, selametle

Hakan KOÇAK

Gençler Yazıyor ~2~Where stories live. Discover now