EY BÎÇARE!

9 0 0
                                    

 ‘Çıkarın beni buradan .. Niye buraya koyuyorsunuz?  Niye bana cevap vermiyorsunuz?  Hey, nereye gidiyorsunuz? Beni yalnız bırakmayın .. Gitmeyin!’ feryatlarını duymadığımız için mi bu kadar rahatız ?! Anlamamız için illa o toprağın altına girmemiz mi gerekiyor? Toprağın insanı yutmasına şahit olan gözler karşısında diller niye hâlâ zehrini akıtmaya, kalpler kin kusmaya devam eder ki !? Görmezler mi bîçareleri, düşünmezler mi kendilerini?

    Fanisin ey insan, acizsin! Anla artık. Sus artık. Dinle artık. Senin de sonun gelecek, kulak ver. Senin de kaderin bu kara toprağın altında bitecek. Ölümün , sonun olduğu bu küre-i arzda neyin kavgası neyin davası ,  yetmedi mi kaybettiklerin, kaybettirdiklerin? Cenazede bile kin kusuyorsa kaplar,  görmüyorsa gözler, kabarmışsa koltuklar .. kime bu yiğitlik kime bu meydan okuma . Düşünmez misin kendini orada ?

    Gör ki bîçare aldılar elinden sevdiğini. Tutabildin mi mevt karşısında ya da gidebildin mi onunla , gitmeyi göze alabildin mi .. Bak! Nasıl da atıyorlar toprağı üstüne, nasıl da bırakıp gidiyorlar .. Acizsin değil mi, güçsüzsün . En kudretli Mutlak Zülcelal karşısında ne kadar da düşkünsün, yardıma muhtaçsın ki tutamadın elinden ölümüne engel olamadın , kibirden kabarmışsa yüreğin yetmedi .

   Hatırla ey bîçare, ‘Muhakkak ki her nefis ölümü tadacaktır .(Ankebut 29:57)’ Sen de yatacaksın musalla taşına. O böbürlendiğin, kudretine karşılık ahkâm kestiğin Rabb-ı Rahim’inden başka kimse işitmeyecek seni. Ve işte son söz :  ‘Ruhuna  El – FATİHA!’ .

Ebru BODUR

Gençler Yazıyor ~2~Where stories live. Discover now