ALLAH'TAN RAZI MIYIZ?

13 1 0
                                    

Allah’tan razı mıyız? Biliyorum özellikle bizim ülkemizdeki çoğu Müslüman “ Tövbe haşa, biz kimiz ki Allah’tan razı olacağız” şeklinde düşünüyor. Bu yapmacık bir tevazu oluyor çoğu zaman. Çok ettiğimiz bir duadır “ Allah razı olsun.” Gerçi artık bunu bir dua şeklinde hissederek değil ağız alışkanlığı bir nezaket şeklinde kullanmaya başladık. Bir bilsek ne kadar büyük bir kelime ettiğimizi.. belki de dünyada ki en güzel dileklerden biridir “ Allah razı olsun” ifadesi. Allah’ın bizden razı olmasından daha büyük bir emeli olabilir mi bir Müslümanın? Müslümanlar olarak düşünmemiz gereken asıl konu bence bizim Allah’tan razı olmamız olacaktır çünkü Biz Allah’tan razı olmazsak Allah’ı bizden razı etmemiz en iyi ihtimalle çok zor.

Peki nedir bizim Allah’tan razı olmamız? Beyyine suresi 8. Ayete bir bakalım“ … Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükafat Rablerine derin bir saygı duyanlara mahsustur.”

Çoğu zaman düşünürüz Allah’ı acaba kendimize nasıl razı ederiz diye fakat burada Kuran’ımız bize ufuk açıyor adeta. Sizde razı olacaksınız. Allah’tan tabi ki razıyız deyip “ Bu faiz herhalde çöl şartlarına uygun, şimdiki zamana uymuyor.” Diyen Müslümanlar oluyoruz maalesef. Siz bilmezsiniz, Ben bilirim ayetine iman ettiğimizi söylüyoruz hatta birisi bu ayet yanlış dese haşa! Hiddetleniriz adamı da boğarız herhalde. Ancak örneğin erkeklerin 4 eş alabilmesi durumu hakkında “ ya bu demokrasiye falan da uymuyor zaten pek adaletli de değil.” Gibi kavramlar kullanabiliyoruz. Allah’ın adaletini kendi adalet anlayışıyla kıyaslayabiliyor insanlık. Sen madem söz hakkı sahibi görebiliyorsun kendini yalandan Allah’a iman ettim deme bari. Bir musibet başımıza geldiğinde veya razı olabiliyor muyuz? Pasif kalalım demek istemiyorum ama ne kadar Allah’a itimat edebiliyoruz.

Bu konuyla alakalı bir hadis nakletmek istiyorum:

Satiyye binti Şeybe de bu konuda Hz. Âişe'den dinlediği şu hatırayı anlatır;Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ediyorduk. Hz. Âişe dedi ki;Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah'a yemin olsun ki, Allah'ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim.

Nitekim, Nur suresindeki;Kadınlar başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar…; ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. ;Bu erkekler eşlerine, kızlarına, kız kardeşlerine ve hısımlarına bu âyetleri okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından,

Allah'ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar.Ertesi sabah, Hz. Peygamber'in arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı.;

Görüldüğü üzere kadınların eve gidip üstlerini düzeltme imkanı var, başlarına örtübekleyebilirler.Fakat üstlerini yırtarak o an bu emri yerini getiriyorlar. “ Allah’ın Resulü rahatımız bozulacak.”Demiyorlar.

Bir itiraz olmuş ama neden biz şehit olamıyoruz diye bir itiraz nevinden:

Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha):

“Erkekler savaşıyor da kadınlar savaşmıyor. Hem biz mirastan da yarım hisse alıyoruz” dediğinde Allah-u Teâlâ:

“Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri temenni etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri vardır, kadınların da kazandıklarından nasipleri vardır.Allah’tan lütfunu isteyin.” Nisa 32. ayetini indirdi.

Sahabe farkı işte itirazı bile Allah için. Allah onların yolundan gitmeyi nasip eylesin.

Allah bizi kendisinden razı olan kullarından eylesin, Allah hepimizden razı olsun. Allah bu ettiğimiz duanın önemini bize kavratsın.

Cüneyt Emre ARKIN

Gençler Yazıyor ~2~Donde viven las historias. Descúbrelo ahora