'Bu Bayram İbrahim Ol! İsmail Ol! Hacer Ol! (Aleyhisselatü Vesselam)'

37 3 2
                                    

Kapat gözlerini, yolculuk başlasın Babil’e! Yorgun, tedirgin ama ümitli…

Bir İbrahim ol,

Bir Hacer ol,

Bir İsmail ol,

Ellerini uzatıp can suyu ol İsmail’e.

Bir kuş ol, bir taş ol ve bir de rüzgâr ol. Aç kalbini ve hisset Hacer’i.

Nemrut’a rağmen gözlerini dünyaya aralamış İbrahim ol. Öyle bir İbrahim ol ki, hikâyen oğlunu Rabbine kurban etmenden değil, babanın tanrılarına sırt çevirmenden başlasın. İbrahim yıldıza, aya ve güneşe çattı, Rabbini buldu ve Halil oldu.

Şimdi kaşları çatık bir imtihan ol. Zor ve dayanıklı bir taş gibi otur Sare’nin hislerine.

İbrahim ol çaresiz kal,

Hacer ol sarıl yavruna,

İsmail ol bihaber seyret beldeni,

Sare ol kıskanan yüreğine söz geçireme.

İki küçük tepenin arasına yerleş. Kavurucu güneşe inat toprak ol; Safa ile Merve arasında, Hacer’in ayakları altına.

Issız bir belde ol; İsmail’in feryadına çaresiz kalan annenin vuruşlarından fışkıran zemzemi, yüreğinde besleyen.

Mekke ol ve seyret, itaat ve teslimiyetin hediyesini…

Dostu dileyince çatlayan rüyalar, dostu dileyince ele alınan bıçaklar, dostu dileyince başı son kez okşanan yavrular… Böylece sebepler dairesinin en gizemli hikâyesi ol!

Mina’da,  gözleri babasının gözlerine değmiş, aynı Rabbe âşık İsmail ol ve uzat boynunu babana! Gözyaşlarını Rabbine hediye eden İsmail’in dudaklarından titrek kelimeler dökülsün;

-Sıkı tut, hızlı kes, annem görmesin!

Bir nidadır duyulan ‘Allah-u Ekber’!

Şimdi sende İsmail’i kurtaran bir sebep gibi Kurban ol. Ve kurtar nefsini.

Sakın açma gözlerini, avuç içlerine ümitlerini sığdırarak Teslim ol Rabbimize!

HAYIRLI BAYRAMLAR…

Medine BAYRAK

Gençler Yazıyor ~2~Where stories live. Discover now