Bölüm 🍀107🍀 Şimdi Özgür Hissediyorum

15.7K 669 422
                                    


/107/ ŞİMDİ ÖZGÜR HİSSEDİYORUM/

Bu bölümde üç kez zaman atlaması olacak arkadaşlar.

20 AĞUSTOS 🍂( Düğünden beş gün sonra)

' Birkaç gündür içine düştüğüm ikilem az önce son buldu anne. Biliyorum; bir zamanlar küçük annem dediğim insan onların ölümüne üzülmezdi. Ama yine de  adı sözde aile olan birleşimden iki kişiyi kaybettiği için başsağlığı vermek istedim. Aramama gerek kalmadı; duymaması onun için daha iyiymiş. Bence de daha iyi.'

Babasının bu sabah getirdiği test kitaplarının yanına  telefonunu bırakan Esila, alternatif alanı olarak hazırladıkları küçük odasında gözlerini gezdirirken Toprak'ın odaya girmesiyle zihnini kemiren düşüncelere ara verip, küçük yavruyu kucağına aldı. Masa önüne yerleştirdikleri tekli koltuğa sırtını yaslayıp, Toprak'ı kolları arasında tutmaya çalışırken küçük yavrunun mırıldanmasıyla ne düşüneceğini bilmediğinden karmaşıklaşan yüz ifadesi yavaş yavaş gevşedi. Son üç gündür onları düşünüyordu Esila. Ve birde düğüne gitmeden önce gördüğü rüyasını. Rüyasında Mustafa'yı gördüğü o gece, meğer yalnızca  babası değil, Mustafa ve halası da geçirdikleri kazada hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu denk gelişe şaşırmıştı Esila ve hissettiği tek duygu bu olmuştu. Onların ölüm haberi ne geçmişte yaşananları kurcalamış ne de anılarını yoklatmıştı. Üzüntüsü yoktu. Bir zerre kadar olsun üzülmeyecek derecede silmişti onları. Acılarının oluşturduğu yaralı boşlukları dolduran, benliğini sevgileriyle sarıp sarmalayan insanlar vardı artık hayatında. Hatıralarındaki acılar yalnızca  bıraktıkları izleri ara sıra yokluyordu. Bununla baş edebiliyordu artık Esila. Geçmez dedikleri geçiyordu zamanla...

Sadece bir an Elif'i aramasına gerek olup, olmadığını  düşündü. Her ne yaşanırsa yaşansın bir zamanlar anne yarısı olan kadını araması gerektiği fikri birkaç gün boyunca peşini bırakmayınca dakikalar önce Hatice Hanımı arayıp onun da fikrini almak istemişti. Ondan önce ise bu konuyu Erkam ve babasına danışmıştı, verdikleri cevaplar ise aynı idi; Nasıl iyi hissedeceksen, öyle yap.

Elif'i aradığında ilk olarak ne diyeceğini, onun aramasına nasıl bir tepki vereceğini  düşündüğü dakikaların sonunda kararsızlığını bir kenara bırakıp  Hatice Hanımı arayan Esila, konuşmanın sonunda ne hissedeceğini bilemeyerek kapatmıştı telefonu. Hatice Hanım, Elif'in haberinin olmadığını, bir sürede söylemeyeceğinden bahsedince Esila, teyzesinin ses tonundan şüphelendiği için peşine düşmüş, neden diye sorarak üstelemişti. 'Elif hamile, Esila'm. Duymaması daha iyi.' Aldığı çekimser cevap ile konuşmanın devamı gelmedi ve arama veda bile edilmeden Esila tarafından sonlandırıldı.

" Bebeğim benim."

Toprak'ın yumuşacık olan tüylerinin arasına parmaklarını daldırıp başından sırtına doğru okşamaya başladığında aldığı sevimli mırıltılar gülümsemesine neden olurken Erkam'ın " İşte bu kadar!" diyen sesi kulağına ulaştığında gülümsemesi daha da büyüdü.

" Neden bana geldiğin anlaşıldı. Seslerinden rahatsız mı oldun bebeğim?"

Erkam'ın hemen ardından Yiğit'in oynadıkları oyunu kaybettiği için çıkardığı  sitemli söylenişleri duyan Esila, başını sağa sola sallayarak kucağındaki yavru ile birlikte ayağa kalktı. Sözde Yiğit ve Erkam, açıktan okuyacağı lise için bir araya gelip ona çalışmalarında yardımcı olacaklardı. Fakat daha ilk günden onu kitaplarıyla baş başa bırakmış, salonda oyun oynuyorlardı. Üstelik yüksek çıkan sesleriyle Toprak'ı rahatsız etmişlerdi. Bu gürültü içinde kuşunun ne hallerde olduğunu düşünerek hızlı adımlarla odadan çıkıp salona vardığında karşılaştığı manzara ağzının açık kalmasını sağlamış, hemen ardından ufak sinir dalgaları yüzünü yoklamaya başlamıştı. Çünkü salonu, özelliklede televizyon ünitesinin önü, darmadağın olmuştu.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now