Bölüm ☘59☘ Kalmamı İsteyip Gitme..

96.4K 4.3K 618
                                    

/59/KALMAMI İSTEYİP GİTME/

Bölüm parçası: Sezen Aksu - Yanarım

24 EKİM 🍂🍂

Bir adımlık mutluluk koydu  önüne genç kadın. Huzuru olan adamın her güzel tavrını yol yapıp, kendince adım adım ilerletecekti mutluluğunu. Ta ki ayakları ardında kanlı izler bırakana, kocasının gözlerindeki tebessüm yerini öfkeye bırakana kadar.

Sonunun kötü biteceğini bile bile yeni bir sayfaya başlanılır mı? Yazdıkça çoğalır kelimeler fakat kimse bilmez ki tükenir duygular. Yaşadıkça çoğalan değil azalan bir yanı vardı Esila'nın  duygularının. Ve o bunu bile bile adamı sevdi, kaderini kabullendi. Bir gülüşüyle huzuru ve hüznü aynı anda yaşatan adam için  sonu ölüm  olan bu yola kalbini, hayallerini, çocukluğunu bıraktı. Onu sevdiği için pişman olmayacağından emindi, onun öfkesinden emin olduğu kadar...

O kara günü düşünmeyi bırakıp çardakta oturan kocasına kaçamak bakışlar atmayı sürdürdü Esila. Ara ara yüzünü buruşturduğunu gördüğünde yarasının acıdığını anlayarak o da yüzünü astı. Keşke acısını alabilmek mümkün olsaydı. Şu an evladı hastalandığında canı yanan ve onun yerine hastalığı kendisinin yaşaması için dua eden bir anne gibi hissediyordu. Huzuru yerine kendisi acı çekmeye razıydı...

" Abimi kese kese bir hâl oldun Esila."

Kulağına eğilerek konuşan Berfu'ya bakmak için başını çeviren Esila kendisine nefretle bakan Zahide Hanımla göz göze geldiğinde ela gözlerindeki tebessüm sonlandı. Bir süredir yaşlı kadın kendisine nasıl bakıyorsa Esila da ona aynı şekilde bakıyordu. Kayınvalidesinin hemen yanında oturan Meryem'e bakışları kaydığında ise onunda ara ara Kenan'a baktığını farketti.

Masanın başında oturan Zeynep Hanım, karşılıklı oturan Zahide Hanım ve Esila'nın birbirlerine kaş çatarak baktığını farkettiğinde boğazını temizleyerek dikkatleri üzerine çekti. Ve tahmin ettiği gibi Zahide Hanım bu anı bekliyormuşcasına  içinde birikenleri dökmeye başladı.

" Bu zamanın gelinleride pek bir rahat. Hiç kaynanam var, kayınpederim var onların yanında edebimle durayım demiyorlar. Ne ar kalmış ne utanma!"

Zahide Hanım gözlerini Esila'ya dikerek sözlerini sarfederken Zeynep Hanım onun aksine Esila'ya tebessümle bakarak " Hayırdır Zahide. Tavuğuna kim kışt dedi?" diye sordu. Sözlerin muhatabının Esila olduğunu bilse de sırf dikkati kendine çekebilmek için konuşmuştu Zeynep Hanım. Konakta kaldığından beridir Zahide Hanım ve Meryem, Esila'ya çok fazla yüklenemiyor, öfkelerini kusamıyorlardı. Ama huylu huyundan vazgeçmez sözü Zahide Hanıma çok uygundu çünkü öyle ya da böyle sözleriyle Esila'ya taş atabileceği  fırsatları kaçırmıyordu. 

" Ben bir şey deyince kötü oluyorum ama bana da hak verin abla. Ayıp değil mi şunun yaptığı? Oğluma dikmiş gözlerini, hiç kayınpederim fark eder ayıp olur demiyor?"

Annesinin karın ağrısını anlayan Berfu gözlerini devirerek sessizliğini sürdürürken, Esila isteyerek baktığı kocasına bu kez Zahide Hanıma inadından bakmaya başladı. Tabi Zeynep Hanımın kendisine baktığını hissettiğinde önüne dönüyordu.

" Esila ar, edep bilen biri Zahide. Nerede, nasıl davranacağını da bilir. Hem helaline bakıyor. Bunda ne var ki? İnsanları ona bakma, şunu yapma diye baskılamakla eline huzursuzluktan başka bir şey geçmez. Rahat bırak gençleri, birbirlerine doyasıya baksınlar."

Zeynep Hanımın sözleriyle gülümseyen Esila, Zahide Hanımın homurdanmalarını umursamayıp göz ucuyla çardağa baktığında huzurunun kendilerine doğru geldiğini gördü. Yürüyüşü bile kalbinin kendisinden geçmesine yetiyordu.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin