Bölüm 🍀65🍀 Yirmi Birinci Gün

76.2K 4.3K 804
                                    

/65/YİRMİ BİRİNCİ GÜN/

Bölüm parçası: Emrah - Kasırga

Son bölümden bir hafta sonrası anlatılmaktadır...

14 KASIM 🍂🍂🍂

' Şahit tutmuyorum artık sonbaharı yüreğime... Ezilip bükülen, hor görülen benliğimi kurtarmak için ne ilk ne son çabam bu. Bilmiyorum. Bildiğim bir çok şey arasında ne yapmam gerektiğini bilmiyorum anne. Beni bırakıp gittiğin günden beri o kadın ile başbaşayım. Biliyor musun dün gece ilk kez gülümsediğini  gördüm. Yine nehrin kıyısındaydı fakat bu sefer atlamadı. Beni çağırmadı da. Sadece bir gülümseyip bir ağlıyordu. Sonra kucağında bir bebeği olduğunu gördüm. Neden bilmiyorum bende ağlamaya başladım. Yeşil gözlerini, ela gözlerime denk getirdiğinde kalbim acıdı anne. Tam onun yanına ulaşmak için bir adım atmıştım ki sen geldin, bebeği onun kucağından aldın. Yine neden bilmiyorum kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpmaya başladı. Ve bebeği sana verdikten sonra bana dönüp ' Doğduğunda kar yağıyordu. Öldüğümde bahardı. Ben doğduğumda bahardı, sen öldüğünde kar yağacak.' dedi. Ve yine aynı son. O kadın gözlerindeki acıyı yüreğime bırakıp nehre atladı. Sonbaharı ve yazı benden alıp, avuçlarıma kar taneleri bıraktı. Şimdi yoksun, o da yok. Nehir, uçuruma dönüştü anne. Ve elini uzatan yalnızca Erkam...'

Gökyüzünden elini eteğini çekmeye hazırlanan geceye  rüyasını düşünerek tanıklık  eden Esila, banyo kapısının kapanma sesini duyduğunda teyzesinin  yatağından çıktı. Pencere kenarında yer alan dolabın boydan boya olan aynasının karşısına geçtiğinde gözleri ilk önce hafifçe belirginleşen karnını buldu. Tebessüm ederek sağ elini üzerinde gezdirmeye başladığında rüyası yeniden zihnine misafir oldu ve genç kadın anladı ki onu görmeden rahat edemeyecekti.

Bir hafta olmuştu Erkam'ı görmeyeli. O gün verdiği sözü tutmuş, Esila'nın karşısına çıkmamıştı. Bir yanı bunu hoş karşılasa da kalbi işkenceden beter olan ayrılığa bir son vermesini istiyordu. Yine uzak tutsun kendinden hatta konuşamasalar da olurdu, yeter ki yanında yöresinde olsun, iyi kötü yüzünü görsün.

' Doğduğunda kar  yağıyordu, öldüğümde bahardı. Doğduğumda bahardı, öldüğünde kar yağacak.'

Aynadaki aksine bakarak  " Ne demek istedi?" diye soran Esila, öz annesi olduğunu bilmediği kadının sözlerini düşünürken devamını hatırlamaya çalıştı. O kadın nehirden atlıyor sonrasın da ise annesi kayboluyordu ve birden bire kendisini uçurumun dibinde bulduğu yetmezmiş gibi Erkam'ın elini uzattığını görüyordu. Annesi, o kadın,  bebek ve Erkam. Dördünün bulunduğu rüyasını hayra yormak istese bile içindeki sıkıntı izin vermeyince aynanın önünden ayrılan Esila, pijamalarını çıkarıp, teyzesi ile aldığı yeşil elbiseyi giydi. O sırada aklına gelen şey ile saçlarını aceleyle tarayıp, üstün körü at kuyruğu bağlayarak  odasından çıktı. Banyoya girdiğinde  telaşını kaybetmeden elini yüzünü yıkayıp, kuruladı. Koridordan geçerken göz ucuyla baktığı salonda teyzesinin namaz kıldığını gördüğünde telaşa kapılmasını istemediği için evin dış kapısını yavaşça  açıp, dışarıya adımladı. Dün gece Berfu ağabeyinin geceleri eve gelmediğini ağzından kaçırmış, Esila yanlış anlamasın diye de olanı biteni anlatmıştı.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin