Bölüm ☘23☘ İnkâr

159K 6.9K 1K
                                    

/23/İNKÂR/

Multi medyadaki parça eşliğinde okumanızı çok isterim...

12 EYLÜL 🍂🍂

Son bölümden birkaç saat sonrası anlatılmaktadır

İlk kez yağan yağmurun altında beklerken üşümedi şair... Gözlerinde asılı kalan ela gözlerin hüznü garip bir şekilde ısıtıyordu içini... Ama imkansızlığı bağırarak teniyle buluşan damlalar, başını kaldırıp gökyüzüne bakmasına sebep olduğunda hüzün gözlerine kaçtı. Umutsuz değildi şair ancak birine umut verebilecek lükse de sahip  değildi. Kendine yetebilecek kadar umudu vardı... Bu yüzden başını önüne eğip, yürümeye başladı. Her adımı onu düşünerek atıyor, ıssız sokakları bir bir ardında bırakıyordu. Dokunmaya hakkının olmadığını düşündüğü genç kızı, yağmur altında düşleyerek yoluna devam etti... Etti ama kalbinin bir parçası da onunla gitmişti...

Gecenin günü katledeceği vaktin gelmesini istemeyen Esila, mezarlıktan döndüğünde ilk iş olarak üzerinde ki ıslak elbisesinden kurtuldu. Sonrasında ise yerde serili olan yatağını toparladı. Yorganı bazaya yerleştirirken aklında sadece Erkam'la nasıl yan yana yatabileceği vardı. İstemiyordu ama mezarlığa gidebilmek için kabul etmişti şartını ve annesine kavuşabildiği için geri adım atamıyordu. Bir an ' Sırtımı döner yatarım, ne olacak?' diye düşünerek kendisini hazırlamaya çalıştı ama olmuyordu. Onunla aynı yatakta olmak istemiyordu.

Geceyi düşünmekten vazgeçip, Erkam'ın yastığını kaldırıp yerine kendi yastığını koyduktan sonra yatağın üzerine oturması ile kalkması bir oldu. Mezarlıktan geldiğinde diğer odaya giren ve saatlerce çıkmayan adam ile göz göze geldiğinde elini burnuna götürmemek için kendisini zor tuttu. Erkam'ın kapıyı açması ile yayılan sigara kokusundan rahatsız olmuştu ama bir şey de diyemiyordu. Öylece yüzüne bakıyor, şartından vazgeçsin istiyordu ancak bunun olmayacağını da biliyordu.

" Neden Berfu ile alışverişe gitmedin?"

" Gerek duymadım."

" Yarın ne giyeceksin peki?"

Erkam'ın sorusunu üzerindeki elbiseye bakarak cevaplamış olan Esila, Berfu'nun tüm ısrarlarına rağmen bayram alışverişine çıkmayı reddetmişti. O da herkes gibi bayram sabahı yeni elbiseler giymeyi isterdi ancak  onun için karalar bağlayacağı, kimsesiz olacağı bir bayramdı bu. O yüzden kendisine yeni bir şeyler almaya gerek duymamıştı.

" Sabrımı mı sınıyorsun  Esila? Eğer öyle ise yapma! Yarın bayram ve sen gelen misafirlerin karşısına bu kılıkta mı çıkacaksın?"

Alt dudağını ısırarak içinden sabır çeken Esila "Yarın kimse beni bu kılıkta görmeyecek merak etme. Çünkü karşılarına çıkmayacağım." dedi ve kıvılcımların gezinmeye başladığı gözlerden gözlerini çekti.

' Benim derdim ne onun derdi ne!' diye içinden geçirirken Erkam, yüreğini sıkan nefesi sabır dileyerek  verdi. Isteklerinin aksini  yapmayı huy edinen karısının umursamaz tavırlarına iyice bozulan adam, sesini yükseltmekten kaçınmayarak " Ne demek karşılarına çıkmayacağım?" diye sordu ve ona doğru attığı adımlarını bedenleri birbirine değmeden sonlandırdı.

" Saçmalıkların sınırı aşıyor Esila!"

" Mecbur muyum ki?"

Mecbur olduğunu bilse bile  Erkam'ın inadına ' Mecbur muyum?' diye soran Esila, " Mecbursun tabi!" demesi ile kahverengi gözleri kaplayan kıvılcımlara meydan okuyarak " Değilim!" dedi ve geriye doğru bir adım attı.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin