Bölüm 🍀68🍀 Dengesizliğimi Çok Görme/ Part 2

71.2K 4K 671
                                    

/68/DENGESİZLİĞİMİ ÇOK GÖRME/PART  2/

Bölüm parçası: Toygar Işıklı - Ben Sana Hiç Yetişemedim

16 ARALIK 🍂🍂

DÖRT SAAT SONRA

' Alışamıyorum buna anne. Halbuki alışmam gerek değil mi? Mutluluğumun kursağımda  kalmasına alışmam gerek.'

Yastığına sarılarak uyuyan genç kızı izlemeye annesinin odaya girmesi ile ara veren Esila, sessiz sedasız Zahide Hanımın yanından geçip Berfu'nun odasından çıktı. Neredeyse dört saat olmuştu ve Hasan Ağa oğullarının tüm çabasına rağmen kararından vazgeçmemişti. Yaşanan tartışmayı Berfu'nun odasından hop oturup hop kalkan yüreği ile izleyen Esila, bir ara Erkam'ın  yediği tokatla ayakta durmakta güçlük çekmiş, yaşlı adamın inadına lanetler okumuştu. Oğullarını  silmeyi göze alacak kadar inatçıydı ve kocasının deli öfkesi bile karşısında durmaya yetmiyordu.

Babalarına son sözlerini söyleyerek odalarına dağıldıklarında Zahide Hanım soluğu kızının yanında almış, Meryem ise çocuklarının yanından hiç ayrılmamış, Esila gibi pencereden izlemişti olanları.

Ne yapabileceklerini düşünerek alt katta bulunan odasına doğru ağır adımlarla ilerleyen Esila, Berfu'nun tek çare  olarak gördüğü  Said Bey'in de evliliklerini onayladığını öğrendiğinde hayalkırıklığına uğramıştı. Bu şehrin tüm insanlarından ayrı tuttuğu adamın Hasan Ağayı desteklemesi çok zoruna gitmiş, ona duyduğu güven darmaduman olmuştu. Bir ara Berfu'nun istemediğini bilse evliliği olumlu karşılamazdı diye düşünmüştü ancak umut kırıntıları, Kenan'ın arayıp kardeşinin durumunu anlatması ve onun buna rağmen kabul etmesiyle yok olmuştu.

" Emir Bey bir şey yapabilir mi acaba?" diye kendisine sorarak odasına giren genç kadın banyodan gelen gürültülerle  hızla oraya doğru ilerledi. Aralık olan kapıyı iterek tamamiyle açtığında  küfürler ederek banyo dolabında bulunan birçok malzemeyi yerlere fırlatan kocası ile göz göze geldi. Kısa bir an gözleri kırılan ayna ile buluştuğunda korku ile yutkunarak kocasının yanına vardı. İki elini de ellerinin arasına alıp yara bere var mı diye kontrol ederken Erkam, ela gözlüsünün telaşını sonlandırmak için öfkesini dizginlemeye çalıştı.

Yalnızca kendine gelebilmek için  elini yüzünü yıkamaya girdiği banyoyu dakikalar içinde talan eden adam " Bir şeyim yok." diyerek ellerini geri çekti. Titriyordu, babasının tavırları aklından çıkmıyor deli damarını tetikleyip duruyordu ancak ne zaman ki karısı kollarını beline dolayıp yüzünü göğsüne yasladı damarlarını yakıp geçen kanının hırçınlığı azaldı.

"Yapma böyle. Kırıp dökerek bir çözüm bulamazsın. Sakin ol."

" Sakin olunca da bulamayacağıma eminim."

Bugün iki lafından biri 'sakin ol' olan Esila, göğsünden ayırdığı başını kaldırarak damarları belirginleşen yüze  odaklandı. Kaşları çatık adamın alnındaki çizgiler bir araya toplanmıştı ve gözleri ile bir bütün olarak bakıldığında insanın attığı adımı geri çekmesine neden olacak derecede ürkütücü görünüyordu.  Yinede kocasının kendisine bir zarar vermemiş olmasına şükrederek  kollarını belinden ayırıp,  sağ elini tuttuğu adamı çekiştirerek banyodan çıkardı ve yatağın yanına varana kadar sessiz kaldı.

Oturmasına izin vermediği kocasının karşısına geçen Esila ceketinin kenarlarını tutarak aralarındaki mesafeyi kapattı. " Yine de öfkene kapılmamaya çalış." diyerek yüzünü yaklaştırdığı boynuna dudaklarını bastırdı.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin