Bölüm 🍀68🍀 Dengesizliğimi Çok Görme/ Part 1

33.4K 1.4K 213
                                    

/68/DENGESİZLİĞİMİ ÇOK GÖRME/ PART 1/

Bölüm parçası: Toygar Işıklı - Ben Sana Hiç Yetişemedim

15 ARALIK 🍂🍂

' Dokunuyorum ya sana böyle; baharı hissediyorum kanımın dur durak bilmeden akıp  geçtiği damarlarımda. Öfkemi kurutuyor güzelliğin. Başka bir adam oluyorum. Aslında ben gecelere sakladığım o adam oluyorum. Babamın görmediği köşelerde sakladığım o şair oluyorum. Gündüzleri ise babasına yaranmaya çalışan, öfkesine esir insafsız. Şimdilerde öyle değilim. Sen kalbime dokunduğundan beridir azaldı hırçınlığım. Korkularım çoğaldı; herbiri seni kaybedeceğimi düşünmekten. Ela gözlüm; toprağım, yeşilim. Dokunuyorum ya sana böyle gökyüzü genişliğinde huzur kaplıyor kalbimi. Unutuyorum ben yalnızlığı, çaresizliği.
Ama en güzeli senin bana dokunman. İşte ben o zaman anlıyorum ki sevgin şifam, merhametin dermanım.'

" Güzelim..."

Karısının  sırtına dudaklarını sürterek konuşan adam,  uyandırmaktan yana değildi fakat geri dönmek zorunda oldukları için toparlanmaları gerekiyordu. Planında birkaç gün daha kalmak vardı ve ağabeyi de burada olduğu için işleri aksamış, planlarının değişmesine sebep olmuştu. Sabahın kör vaktinde üst üste arayıp ne zaman döneceklerini soran babası olmasa alnını ensesine dayayarak uyuduğu karısından ayrılmak zorunda kalmayacaktı.

" Güzelim hadi uyan."

Karnından ayırdığı elini omuzuna götürüp parmak uçlarıyla tenini okşaması genç kadını huylandırmakla kalmayıp, uykusunu alamadığı için huysuzlanmasına da neden oldu. Aksi tonda bir şeyler mırıldanan Esila öne doğru kaydığında Erkam açtığı bir karışlık mesafeyi hızla kapatıp, parmaklarını omuzuna sürtmeye devam etti. Ama ne zaman ki parmakları karısının boynuna ve  köprücük kemiklerine bıraktığı izlere kaydı işte o an  olanlar oldu.

Erkam'ın dokunduğu yerlerin sızlamasıyla gözlerini aralayan Esila, sızlanarak elini tutup, bedeninden ayırmak için arkasına doğru itti. Tutku ve arzu ile bıraktığı izlerin  acısının bu şekilde çıkacağını bilse aralarına kesinlikle mesafe koyar, bunu yapmasına izin vermezdi.

Yüzünün yarısını yastığına gömerek yarım kalan uykusuna devam etmek istediği sırada Erkam parmaklarını yine aynı nokta ile buluşturunca derin bir nefes alıp sırtını yataktan ayırdı. İstediği birkaç dakikalık uyku idi ancak arkasındaki adamın huzur vermemesi sinirlerini oynatmaya yetmişti. Bedenini ona çevirmeden omuzunun üzerinden bakarak " Saat kaç Erkam?" dedi ve tınısı yeni uyanmış birine göre boğuk değil, kaya misali sertti.

" Yedi buçuk."

" O zaman derdin ne senin? Atlı mı kovalayacak bizi? Neden bu saatte dürtüp duruyorsun?"

Kısa bir an ne diyeceğini şaşırdı Erkam çünkü Esila uykudan uyandığında hep tatlı gözükürdü gözüne fakat şu an odada yankılanan sert sesi ve kurşun misali attığı bakışları sevimli değil, kaç kurtar kendini der gibiydi. Ve  unutamayacağına emin olduğu gecenin sabahında hayal ettiği kesinlikle bu değildi. Aralarında güzel konuşmalar, tutkulu dokunuşlar yaşanır sanırken Esila boğazına yapıştı yapışacak gibi duruyordu.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin