Bölüm 6 ☘ Öksüz

161K 7.3K 843
                                    

/6/ÖKSÜZ/

10 AĞUSTOS 🍂🍂

Özadlı konağının, kapılarını bir öksüze ilk açışı değildi... Yıllar boyu birçok yetime ve öksüze kucak açmıştı ama ilk kez bir genç kızın sığındığı değil mahkum edildiği bir yerdi. Taşla örülü duvarları, birçok  küçük kızın göz yaşlarına şahitlik etmiş , sırtlarını dayadıkları soğuk bedeninde sessiz sedasız anlattıklarını dinlemişti. Ama bu kez farklıydı. Avlunun ortasında etrafına korkuyla bakan kızı daha önce de görmüş, misafir etmişti asırlık konak ancak duvarlarının şahitlik ettiği ihanetten  sonra geri gelebilen ilk kişiydi.

Esila'nın, akı kanlanan ela gözleri kendisine nefret ve öfkeyle bakan gözler üzerinde endişe ile gezinirken en kötü bakışların sahibi olan adam hemen arkasında nefes alıp veriyordu. Erkam'ın gözlerinin üzerinde olduğundan emin olmak bile korkuturken, kulağını tırmalayan adım sesleri başını önüne eğmesine neden oldu.

" Selma!"

" Buyur ağam."

" İmam nikahı kıyılana kadar ortalıkta gezinmesin, al götür."

Hasan Ağayı başıyla onaylayan genç  kadın, Esila'nın yanına vardığında genç kız kendisine dokunmasına izin vermeyip bir adım geriledi. Bedenine hadsiz hesapsız dokunulmasından bıkmıştı artık ama bunun kimsenin umurunda olmadığını bilmek daha büyük bir bıkkınlıktı.

" Yürü!"

Erkam'ın sesiyle irkilince takati kalmayan ayaklarını  yürümeye zorlayan  Esila, birkaç adım önünde yürüyen kadını ağlamamaya çalışarak takip etmeye başladı. Göz ucuyla çardakta oturan Hasan Ağa ve ailesine bir kez daha baktığında kendisine acıyarak bakan  bir çift göze denk geldi.

Ferit...

Gözlerini Esila'nın yüzünden bir an olsun ayırmayan Ferit, daha fazla dikkat çekmemek adına, sessiz kalıp yine o imkansız olan şansı kovalamaya başladı. Elif'i, düğünden önce ayarladıkları eve kuzeni Civan'la gönderen genç adam, Esila'nın iyi olduğunu ama gelmekten vazgeçip eve geri döndüğünü söylemek zorunda kalmıştı. Yalan söylemek gerçeği söylemekten daha iyiydi ve nasır tutan vicdanı bu durumdan rahatsız olmayı bir kenara bıraktı.

"Alt katta olduğuna bakma, burasıda misafir odası. Banyoya yakın diye buraya  getirdim."

Nerede değil daha sonrasında kiminle kalacağı önemli olan Esila, mavi gözleriyle kendisini süzen kadına göz ucuyla bakarak  başını olumlu anlamda salladı.

" Ben birazdan temiz üst baş getiririm sana. "

Kadının yazmasını düzeltip odadan çıkmasıyla odaya göz gezdiren Esila, yatağa oturup, yeniden nikah kıyılmadan kurtulabilmek için dua etmeye başladı. Son çaresi olan Ferit'in bile kendisine acıyarak bakmasıyla ezilen umudu kimsesizliğini yüzüne vurmakta gecikmedi. Birçok kişinin yaşamak için can attığı konakta mahkum gibi köşeye sıkışmanın hissettirdiği duygularla nefes almakta zorlanan Esila, Erkam'ın sesini duyduğu anda elleriyle kulaklarını kapatıp gözlerini karşısındaki duvara dikti. Duymamak, yüzünü görmemek kadar iyiydi.

Dakilarca ablasını hayal ederek baktığı duvardan, kapının tıklatılmasıyla gözlerini ayıran Esila, gelenin Berfu olduğunu gördüğünde bakışlarını bu kez halıya doğrulttu. Gözleri halının desenlerindeydi ancak aklı Berfu'nun ne diyeceği, nasıl tepki vereceğindeydi. Bunun için kendisini hazırlamaya başladığı sırada beklediğinin aksine Berfu gayet sakin adımlarla yanına gelip, endişeli ses tonuyla " İyi misin?" diye sordu. Hemen ardından ise  " Sorum saçma öyle değil mi? Nasıl iyi olabilirsin ki?" diye sormasıyla gözlerinin kıyısına doluşan yaşların akmamasını dileyerek başını kaldırıp  yüzüne baktı.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin