Bölüm 🍀73🍀Kaybettim...

69.9K 3.8K 484
                                    

Bölüm parçası: Göksel - Kurşuni Renkler

/73/ KAYBETTİM/

22 ARALIK 🍂🍂

' Emanetini büyüttüm... Senin saçlarımı ördüğün gibi ördüm saçlarını. Zeytinli sabunlarla yıkadım.  Uyumadan önce öptüm güzel yanaklarını, saçlarını seni düşünerek okşadım... Senin bana baktığın gibi baktım gözlerine..  Elbiseler diktim ona. Çırpılardan bebekler yaptım. Hiç ses etmedi, benim neden şuyum buyum yok demedi. Tek istediği sendin anne. Senin gibi bölüştüm ekmeğimi onunla.  Umut etmeyi ben öğrettim ona anne, senin bana öğrettiğin gibi. Ama umudunu ellerinden alan da ben oldum. Ağlama derken, ağlamasını istemezken en çok ağlatan ben oldum.  Senin son sözlerin onun iyiliği için kurulmuşken  ben onu kendi kaderime yoldaş ettim, bırakamadım anne. Esila'yı bırakamadım. Yapamadım affet. Senin emanetin diye sığındım bahanelere, kimsesizliği kabul edemedim. Sevdim onu anne yemin ederim çok sevdim. Seviyorum...

Seni annesi bilerek büyüdü, ama sevdiği her şey öz annesine aitti.  Kalbinde iki annesini de taşırken tüm sevgisini bana verdi.. Ve yine ben sevgisini boşa çıkarıp gittim... Ancak vazgeçmedi anne, Esila benden hiç vazgeçmedi. Şimdi senin kucağındayken baktığın  gibi bakıyorum ona. 'Benim kızım  ama benim değil de' demiştin ya, Esila benim canım ama ben onun hiçbir şeyiyim...'

Kaybediyor olmak ve kavuşmak. Kalbini ikiye bölen ve bedenini titremelere boğan iki duyguyu aynı anda yaşıyordu Elif. Bir yanda Esila, diğer yanda Ferit. İkisinin ortak olarak ruhundaki boşluklara doldurdukları ise kahroluştu. Bir sevdiği için olan kaybetme korkusu yüzünden kahroluyordu birde kardeşine olan özlemi yüzünden. Aynı yerde bulunan iki kişi bu hayatta en çok değer verdikleriydi.

Doğduğu şehre geri geldiğinde hayal ettiği  tek şey  kardeşine sıkıca sarıldığı ve güzel yüzünün her yerini öptüğüydü. Aynı ülke içindeki gurbetlikleri yüreğine ağır bir şekilde dert olurken farklı bir ülke de gurbetliği yaşamak... zor olacaktı ancak kabul etmeye mecbur kalmıştı. Bir yanı hep geri dönüp kardeşinin yanında olmayı istiyor , gerekirse son nefesini vermeye  hazır hâle geliyordu. Ama ne zaman ki Erkam'ı sevdiğini söylemişti, buna inanmak istemese de kabullenmişti Elif.

Ferit'in yakın dostu ile kaldıkları evde Esila geleceği için saatleri geçirmek zor gelmişti ve özlemine karışan heyecanı ile akıttığı yaşlar duyduğu araç sesiyle daha bir çoğalmış, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi çarpmıştı ancak ondan önce dışarıya çıkan adam daha kapıya varamadan üzerine kapıyı kilitlemişti. Bunu neden yaptığını anlayamayıp mutfağın yola bakan penceresinin önünde soluğu aldığında arabadan inenlerin Esila ve Ferit değil de Civan ve Berfu olduğunu görmüştü.

İlçenin  çıkışında bulunan gecekondu mahallesinin dışında yer alan evde kalıyor, gözlerini bir an olsun yoldan ayırmıyordu Elif. Ve şimdi kızaran yaşlı gözlerinin gördüğü suret hasretiyle yanıp tutuştuğu kardeşine ait değildi. Sesinin ve öfkeli haykırışlarının olmadığı gibi.

Berfu, eve yaklaşmasına engel olan adam yüzünden daha çok sinirlenmiş, Civan'ın da kendisine engel olmaya çalışmasıyla öfkeden deliye dönmüştü. İki adam da  genç kızı zar zor zaptederken Berfu'nun öylece kabullenip gitmeye hiç niyeti yoktu. Buraya gelirken yolda az da olsa sakinleşmisti. Çünkü Ferit'in asıl niyetini dile getirirse Esila ve Elif onu vazgeçirir, konağa gitmesini engellerdi fakat umduğu gibi olmamıştı. Ferit buraya gelmemiş, hiç gelmeyeceğini de eve girmesine engel olan adama söylemişti. Bunu öğrendiği anda çaresizliği keder olup yapışmıştı yakasına genç kızın. Son umududa ellerinden kayıp gidince evin pencerelerine bakarak " Ölümüne gidiyor abim! Duyuyor musun beni Elif?!" demişti.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin