Bölüm 🍀62🍀 Acıtan İtiraf / Part 2

88.2K 4.5K 709
                                    

/62/ACITAN İTİRAF/ Part 2/

1 KASIM 🍂🍂 Ertesi Gün

' Geleceğim yanına ve seni götüreceğim Esilam... Kurtaracağım bizi. Olur da yapamazsam ... Yapamazsam eğer taşıdığım bu canın bir kıymeti kalmaz kardeşim... '

" Abla-"

Nefes nefese doğruladuğu yatakta elini göğsüne bastırarak çevresine bakınan Esila, odasında olduğunu farkedince gözlerini şükrederek kapattı. Uçurum yoktu. Ellerinden tutamadığı, düşüşünü feryat ederek izlediği ablası yoktu. Bir kez daha şükretti. Ve bir kez daha. Kalbi göğüs kafesinin duvarlarına vurmaya devam edince üzerindeki bantaniyeyi Erkam'ı uyandırmamaya çalışarak kaldırdı. Titreyen ellerinin işini zorlaştırmasına rağmen yatağından kalkabildiğinde göz ucuyla kocasına baktı. Daha doğrusu baş koydukları aynı yastığa. Yeni doğan gün ile aynı anda yüreğine tekmeler atan düşüncelerini başını sağa sola sallayarak ruhundan uzaklaştırmaya çalıştı ve hızlı adımlarla banyoya girip kapattığı kapıya sırtını yasladı. Dün bir karar almıştı ve kalbini ikinci plana atmaya devam etmeliydi. Yoksa düşündükçe duyguları yüzünden aklını kaybedecek, kendinden nefret edecekti. Evet! Böylesi ikisi içinde en iyisiydi. O her şeyden önce bebeğinin babası olarak hayatında yer etmeliydi.

' Hadi itiraf et! Baban gibi o da seni sevmedi diye böylesin! Erkam için de bahanelerin var değil mi? Bebeğinin babası olarak gördüğünde umut etmeye devam edeceksin! Sen babanı bile her şeye rağmen sevmeye devam etmiş, sevgisini dilenmekten vazgeçmemiş birisin! Erkam'ın seni sevmesini beklemekten mi vazgeçeceksin! Sakın inkar etme Esila! Sen zavallısın. Sevilmek için gururunu ayaklar altına alan bir zavallısın!'

" Değilim!" diyerek başını elleri arasına alan Esila seslerin kesilmemesi yüzünden saçlarını çekmeye başladı. Sanki canı yandığında o sesler kesilecekmiş gibi geliyordu. Kendine eziyet ettiğini gördüğünde susar mıydı? Nefesini kesen, kalbini yumruklayan kelimeleri dile getirmekten vazgeçer miydi?

' Zavallı, gurursuz küçük bir kız çocuğusun!'

" Sus! Ben zavallı değilim!"

Birkaç kez daha sertçe saçlarına asıldığında sesler bir anda kesildi. Ve yerini yanağını ıslatan yaşlar aldı. Ellerini saçlarından ayıran genç kadın, sırtını kapıdan ayırmadan yere oturduğunda yükünü taşımaktan yorulan dizlerini kendisine doğru çekip, kollarını etrafına sardı. Nefesini tekleten hıçkırıklarının özgür kalmak için fırsat kolladığını farkettiğinde avuç içini dudaklarına bastırdı ve bu kez içinden konuştu.

'Ağlama... Erkam duyacak ağlama...'

Geriye doğru attığı başını, kapıya yasladığında, avuç içini dudaklarından ayırmadan yaşlı gözlerini kapattı. Olmuyordu işte. Dayanmakta güçlük çekiyordu. Bu resmen kendisi ile savaşmaktı ve kazanan da kaybeden de yine kendisi olacaktı. Gerçekleri görmekten kaçınan yanı gözlerini daha sıkı kapatmasını sağlarken, omuzları mağlubiyetini kabul etmek istemezcesine dik durmaya çalışıyordu. Kaybeden kalbi olmasaydı keşke...

Kaç dakika boyunca orada öylece ağlayarak oturduğunu bilmiyordu genç kadın. Ne zaman ki Erkam uyanıp adını sorarcasına seslendi o zaman ayaklandı. Boğazını birkaç kez temizledikten sonra banyoda olduğunu söylemiş, göz yaşlarının izini silmek için  defalarca kez su çarptığı yüzünün aksine aynadan bakarken " Dayanacaksın, mecbursun." diye mırıldanmıştı.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin