Bölüm ☘ 19☘ Şiirin Başlığı

78.4K 3K 498
                                    

/19/ŞİİRİN BAŞLIĞI/

Multimedyadaki parça: Özdemir- Sözün Bittiği Yer

31 AĞUSTOS  🍂🍂Ertesi Gün

' Değişebilir mi insanlar anne? Düşüncelerini öfkeden kurtarıp, her şeye razı olabilirler mi? Erkam... değişir mi anne?'

Sanki son bulup, bitmeyecekti kabusları genç kızın... Yaraladığı adamın akıbetinin ne olduğunu bilmezken birde kendisini darp eden adamlar işgal ediyordu rüyalarını. Gözünü kapatmaya korkar olmuştu artık. Yetmezmiş gibi sandalye üzerinde  sıçrayarak uyandığı her an ellerini, kollarını bazen de yüzünü Erkam'ın ellerinin arasında buluyordu! Desteğine ihtiyacı olduğu kişi Erkam değildi ama gözlerini üzerinden ayırmayan, her seferinde endişe ile tenine temas eden o idi. Geceyi onun varlığının gölgesinde tamamlayan Esila, kendisine dokunmasını istemiyordu ama güvende hissettiğinide inkar edemezdi. Tabi verdiği güvenin yaşanılanlar yüzünden bir kıymeti yoktu...

" Daha iyi misin abi?"

" İyiyim çok şükür."

Ağabeyi Kenan'ın, öptüğü elini ellerinin arasında sıkıca tutan Berfu, sağ kaldığı için Allah'a şükürler ederken, Kenan Esila'nın yüzüne minnetle bakıyordu. Belki de bedenine saplanacak olan son kurşun onu ailesinden ayıracaktı. Ama şimdi hayattaydı ve kurtuluşuna vesile olan Esila ziyaretine gelmişti.

" Geçmiş olsun abi."

" Sağ ol Esila." diyerek diğer eliyle Esila'nın yanına gelmesini işaret eden Kenan, kardeşinin ellerinin arasından elini çekip, yanına varan Esila'nın sağ  elini tuttu. Ve bir kez daha ona verilen zararlara engel olmadığı için pişmanlık duydu. Utandı... Kendisini kurtaran ellere elini uzatmaktan geri durduğu için utandı. Elbette ablasının yerine geçmiş olması Kenan'ı rahatsız ediyordu ancak Esila'nın kalbinin gerçekten kötü olmadığından artık emindi.

" Ne desem, ne söylesem benim için yaptığının yanında kıymeti olmayacak."

" Öyle deme abi."

" Öyle Esila, öyle."

Esila'nın eline, ne hissettiğini anlamasını istercesine eliyle hafifçe vuran Kenan, çevresi kızarmış olan gözlerine bakarak " Benim yüzümden o adama ne olduğunu düşünerek vicdan azabı çektiğini biliyorum. İşte o yüzden teşekkür edemiyorum Esila." dedi. Kaç gündür ne yaşadığını, neler hissettiğini Berfu ve Ferit ten dinlemişti Kenan. Şükrediyordu sağ kaldığı için ama onu bu duruma düşürdüğü içinde kalbi sıkıntı içindeydi.

"Rabbim seni bağışladı ya abi... Gerisi de tez zamanda halolur inşallah."

" Olacak inşallah."

Gözlerine büyük bir şefkatle baktığı Esila'nın elini bırakan Kenan, " Erkam nasıl?" diye sorduğunda Berfu gözlerini devirdi. Esila ise içinden ' Kimse yok ya yanında kesin kendiyle kavga ediyordur.' diye geçirdi. Bugün, çevresindeki insanları azarlayarak bir bir uzaklaştırıyordu kendisinden ve Esila da Kenan'ın yanına gelerek, nasibini almaktan kurtulmuştu.

" Sence abi? Yaralı olduğuna aldırış etmeden sürekli gidip geliyor. Önüne kim gelirse azarlayor, durmadan emirler yağdırıyor. Adam doktorunu bile dinlemiyor!"

"Eli kolu bağlı hissettiğinden bu öfkesi."

"Ama bu onun için iyi değil ki abi. Millete illallah ettirdiği yetmezmiş gibi dikişlerini de zorluyor. Böyle devam ederse zor iyileşir."

"Biraz durulsun pişman olacak."

"Zor ama bakalım."

Ağabeyinin huyunu bildiği için pişman olacağına ihtimal vermeyen Berfu, yengesinin odaya girmesi ile yerinden kalkıp, Esila'ya ' Gidelim artık.' dercesine baktı. Berfu gibi Meryem den hazetmeyen Esila, bakışları ile onayladı ama zaten gitmeleri gerektiğini Meryem nefes nefese dile getiriyordu.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin