Bölüm 🍀75🍀Kadersizim

60.3K 4.3K 620
                                    

Bölüm parçası: Musa Eroğlu - Yare Söyleme

/75/KADERSİZİM/

26 ARALIK 🍂🍂🍂

Paketindeki son sigarayı da yakan adam boş kutuyu avuç içinde sıkıştırarak parmakları arasındaki zehri dudaklarından ayırmadan ard arda içine çekerek gözlerini etrafta gezdirmeyi sürdürdü. Sabahın erken saatlerinde geldiği nehrin kıyısında ölmeyi delicesine isteyenin yalnızca kendisi olduğunu düşünüyordu ancak bilmiyordu ki karısı da aynı dakikalar içersinde uçurum kenarındaki bir kayalığın üzerine oturmuş, hâline yanıyordu. İkiside birbirlerinden habersiz aynı sulara bakıp, ortak olan acılarına ağlıyorlardı. Bunun yanı sıra Erkam'ın aklında kardeşinin ihaneti vardı. Esila ise o an için Ferit ve Elif'i unutmuş, ailesinin aslında hiç olmayışının ağırlığı altında eziliyordu.

Esila'nın elinde bez bebeği, Erkam'ın ise  arka arkaya tutuşturduğu sigaraları vardı. Biri sevdiğinin yüzüne bakamayışına yakınırken diğeri yüzüne bakmasa da derdini dinlesin istiyordu. Kalplerinin birbirine ihtiyacı vardı elbette ancak ikiside öncelikle ruhlarındaki oyukların  kapanmasını istiyor, ihtiyaç duyuyordu.

Ne ara tükendiğini bilemediği sigarasının izmaritini diğerleri gibi atmak yerine sağ avucunun içine hapsederek teninde söndürürken hissettiği acı yüreğindeki kadar etkili değildi. Gevşettiği parmaklarının arasından sızan dumanlara, dolan gözleri ile bakmayı ise duyduğu fren sesiyle bırakıp, sol omuzunun üzerinden arkasına baktı. Gelenin ağabeyi olduğunu gördüğünde ise bıkkınca nefesini salarak avuç içinde söndürdüğü izmariti yere bıraktı. Kanayan yaranın etrafında birkaç damla ter oluşurken sızısnı bir anda kapıldığı boşlukla hissetse de hızla toparlanıp, parmaklarıyla avuç içini kapattı. Ağabeyinden yarasını saklayabilirdi fakat acısını, isyanını saklayamazdı. Fırsat vermezdi ki gözleri. Göğsünün altında ki cehennem gözlerine sıçratıp dururken öfkesini gizlemesinin mümkünatı yoktu.

Kendisinden önce konaktan ayrılan kardeşinin hastanede olduğunu düşünen fakat oraya gittiğinde hiç uğramadığını öğrenen Kenan, buraya gelmeden önce birkaç yere bakınmış, gidebileceğine ihtimal verdiği yerlerde yaşayan tanıdıklarını arayıp, orada olup olmadığını  sormuştu. Her şey öyle bir üst üste gelmeye devam ediyordu ki artık Kenan bile neye yetişeceğini şaşırmış, avazı çıktığı kadar bağırarak sitemini dile getirme isteği ile dolup taşmıştı. Yine de sabretmeye çalışıyor, Ferit'in bir an önce iyileşip gitmesini dört gözle bekliyordu. O gidene kadar diken üstünde oldukları yetmezmiş gibi Elif'in ilçede olduğu yayılmış, büyükleri birde buradan üstlerine gelmişti. Erkam bu konuya dahil olmasın diye ayrıca çabalayan Kenan, Civan dan Emir Bey'in konağında kaldığını öğrenince yalan yok rahatlamıştı. Kendi ailesinden ya da Elif'in ailesinden birinin onu bulması demek tüm çabasının boşa çıkmasına ve daha kötü sonuçların yaşanmasına neden olurdu. Şu an için bunların yaşanmamış olmasına şükreden Kenan, aracından indiğinde ağır adımlarla yerde oturan ve sırtını söğüt ağacına yaslayan kardeşine doğru ilerledi.

Usul usul esen rüzgarın   sürüklediği izmaritleri ve sigara paketini gördüğünde suratını buruşturmadan edemeyen Kenan, bu konuda bir şey söylememek için dudaklarını birbirine bastırarak yanına oturdu. Onun gibi sırtını bir yere yaslayamasa da ondan bir tık daha dik oturmuştu ancak sessizliğin alıp götürdüğü birkaç dakikanın sonunda beli büküldü, omuzları çöktü. Güçlü gözükme çabaları işte tam o nokta da son buldu ve kardeşinin yüzüne baktığında dolan gözleri tüm bedenini titretti.

" Beni hastaneye götürmek için geldiysen sakın lafını bile etme abi çünkü-"

Dün akşamdan beridir kimse ile konuşmadığı için sesi pürüzlü çıkan kardeşinin sözünü " Hayır." diyerek kesen Kenan, iç çektikten hemen sonra devam etti. Yeterince zorlamıştı onu ve fazlasını yapmasının bir yerde ters tepeceğinin  bilincindeydi. Bir iki derken üçüncü de patlaması an meselesiydi.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin