/36/VAKİTSİZ GELEN/
5 EKİM 🍂🍂
' Gökyüzüne bakarken 'ahh' demiyor artık kalbim... Çünkü eşini yeryüzünde buldu... Geriyeyse dile gelmek kaldı... Ahh yokluğunun ihtimaliyle gecemi gündüzümü bir eyleyen kadın... Fark et beni... Hisset sana deli olan kalbimi... Konuşmaktan aciz olduğumdan değil suskunluğum... Sevmiyorsun diye korkuyor yüreğim... Bu yüzdendir lal oluşu... Ahh yüreğimin duvarlarını kıran kadın... Gözlerim anlatmaz mı sana halimi? '
Gözleri ara ara saatine kayan adam, hem tenine hem de yüreğine alevler bırakan kadınından ayrı kaldığı dakikaları saymaktan vazgeçip, konağın avlusunda bir sigara daha yaktı. Kederinden değil kalbine sığmayan heyecanını bastırmak içindi biri biter bitmez diğerini yakışı... Parmaklarının hissettiği teni değildi... Dudaklarına dokunan dudakları değil de sigaranın izmaritiydi ama hayali bir an bile yalnız bırakmamıştı kendisini... Aklından çıkmayan anların yüzüne yansıyan gülümsemelerini kadını görmüyordu ama görüp de hâline şaşıranlar çok fazlaydı.
" Sigara içerken böyle mutlu olunuyorsa bende yakayım bir tane."
Karşısına oturup, masanın üzerinde duran paketine elini uzatan Berfu'ya kaşlarını çatarak bakan Erkam, adını uyarır tonda söyleyip elini çekmesini sağladı.
" Şaka yapmıştım..."
" Her şakanın altında-"
" Valla şaka yaptım. Hem benim canım kıymetlidir, senin gibi zehirlemeye kıyamam."
Ağabeyinin bakışlarını üzerinden çekip sigarasını içmeye devam etmesiyle ellerini masanın üzerinde birleştiren Berfu, yüzündeki gülümsemesinin sebebini öğrenmek için " Neye gülüyorsun durmadan?" diye sordu. Esila'nın yanından ayrılırken merdivenlerde karşılaştığı ağabeyinin suratı beş karıştı ama şimdi gülümseme eksik olmuyordu. Ve bu kendisi gibi başkalarınında gözünden kaçmamıştı. Nasıl kaçsın ki? Gözlerinde öfkeden nefretten başka bir duygu görmeye alışık değildi insanlar... Şimdi ise yüzü gibi gözleri de gülümsüyordu.
"Hiçbir şeye."
Gülümsemesinin dikkat çektiğini Berfu sayesinde anlayan Erkam, boğazını hafifçe temizleyerek ciddi gözükmeye çalıştı! Çalıştı çünkü yüzü ciddiyete alışıktı ama şimdi mutlu olduğu için bunu kolay yapamıyordu.
" Hiçbir şeye demek... Öyle olsun abi. Sebebini söylemen için ısrar etmeyeceğim. Biliyorum çünkü."
Kardeşinin sözlerini göz kırparak tamamlamasıyla izmariti yere atıp, ayağıyla ezen Erkam misafirlerin yanına gitmek için ayağa kalktı. Berfu ile bir şeyler paylaşmak iyi geliyordu kendisine ama tam olarak rahatlatmıyordu.
" Kadınlar çıkmadı mı odadan?"
" Dört gözle bekliyorum ama çıkmadılar daha."
" Esila nasıl?"
" Bayıldı bayılacak! Hepsi bir kereden gelse iyi! Parti parti geliyorlar! Ayy bide vır vır! Susmak nedir bilmiyorlar. Esila geçmiş olsun diye bir başladılar sonra hepsi bir bir dedikodu kazanına düştü. Beynim alev alınca kaçtım geldim. Karını kurşunlar değil kadınların çenesi öldürecek az kaldı!"
