Bölüm 🍀81🍀Adı Hasret

62.5K 4K 453
                                    

Bölüm parçası: Murat Evgin - Ağıt

/81/ ADI HASRET/

30 ARALIK 🍂🍂

' Artık tanıyorum onu... Annemi tanıyorum... Nehrin diğer ucundan beni çağırışlarının nedenini biliyorum. Keşke bilmeseydim. Yeşil gözlerindeki acının sebebini öğrenmeseydim. Yine kalsaydı benimle o nehrin kıyısında ya da o gün gömülseydim o sulara... Yalnız kalmayacağımı da anladım aslında. O gün suların altında biraz daha kalsam ellerimden tutacakmış annem. Bana olan hasretini dindirecekmiş.

Şimdi elime tutuşturulan birkaç fotoğrafı var. Çok güzel bir kadın... Adı Hasret... Birinde iki yanından ördüğü saçları göğüslerinin altına kadar uzanıyor. Yanında teyzem ve sen varsın...  Diğer fotoğrafında ise yalnız başına ve siyah saçları sağ omuzunun üzerinden göğsüne dökülmüş... Keşke her telini öpebilmek nasip olsaydı... Yeşil gözleri gözlerime değseydi bir kere tattığım her acıya boyun eğer, şikayet etmezdim... Ayrılmazdım ki yanından... Bir adım ötesine gitmezdim...

Biliyor musun? Hayal edince dahi çıldıracak gibi oluyorum... Bana sarıldığını hayal ettiğimde kaybettiğim küçük kız çocuğu yeniden o odaya girdi. Yeşile boyuyor duvarları. Yüzüme bakmadan, küçük elleriyle boyuyor... Ölümü arzulayan bana inat direniyor.

Çünkü o babasına kavuştu... Kabul edersem benide içeri alacak... Yeni hayaller kuracağız onunla... '

Biri renkli diğeri ise siyah beyaz olan iki fotoğrafı elinden hiç düşürmedi genç kadın... Pencerenin önüne çektiği sandalyesine oturduğunda gözleri bir cama vuran yağmur damlalarında bir de annesinin yeşil gözlerinin güzelliği arasında mekik dokuyup durdu. Bir yandan da gördüğü rüyaları düşündü... Onu aslında uzun zamandan beri tanıyordu... Bu kısımda gidip geliyordu aklı... Hakkında hiçbir şey bilmiyor olmasına rağmen ölüm şeklini görmesi ve kendisini çağırışları... Zihninde bu görüntüler canlandıkça artıyordu titremeleri. Tam anlayacak gibi oluyordu fakat bir anda her şey başa sarıyor, göğsünde hiç tükenmeyecek bir baskı hissediyordu.

Çok güzel bir kadındı annesi... Parmakları arasında ki fotoğrafı  henüz  on yedi yaşındayken çekildiğini arkasında yazılı  tarihten anlamıştı. Üzerindeki pazen kumaştan olan elbisesi, ayaklarındaki naylon ayakkabılar ve boynundaki yeşil boncuklardan yapılmış kolyesi... Sırtını ağacın gövdesi ile buluşturduğu bedeninde  dikkat çeken ilk yeri yeşil gözleriydi... Beyaz teninde ikinci sırayı ise kalın kaşları alıyordu. Kiraz rengi dudaklarının utangacça kıvrılmış olması buruk kalbine nefes oluyordu. Yanında değildi ve bir mezarı dahi yoktu ancak ela gözleri, yeşil gözlerini bulduğunda ruhu titriyordu.

Fotoğrafına bile bakmaya kıyılamayacak iken  kıymışlardı annesine...

Teyzesinin anlattıklarını aklından bir an olsun çıkaramıyordu Esila. Döktüğü her damlada lanetler yağdırıyor, beddualar ediyordu o insan kılıklı mahluka!

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin