Bölüm parçası: Timuçin Esen - Taşa Verdim Yanımı
/78/KIZIMI ALMADAN GİTMEYECEĞİM/
27 ARALIK 🍂🍂
' Keşke hiç sevmemiş olsaydın beni dedi. Bilmiyor ki benim o an hiç doğmamış olmayı dilediğimi... Ben dalımdan koparıldım anne... Ha öyle bir vazoya konulup, yapraklarımın solmasını filan beklemediler. Ya da bir sevgilinin veya bir annenin sevinçle kokladığı çiçeklerden de olmadım. Beni önce koparıp yere attılar, sonra da üzerimden geçtiler... Yavaş yavaş kurudu kalan parçalarım ve şimdi bir rüzgarın esipte beni alıp götürmesini bekliyorum. Ama o gelmiyor anne... Ben düştüm yakasından, o düşmüyor. '
'Gece ne yaptı? Erkam abi nerede şu an? '
' Geç saate kadar çardakta oturdu Kenan abimle. Annemle babam gelince biraz da onlarla oturup dağıldılar. En son salona girerken gördüm, şimdi ne yapıyor bilmiyorum.' yazdıktan sonra mesajı Civan'a gönderen Berfu, yazdığı gibi Erkam ağabeyinin şu an ne yaptığını, salonda olup olmadığını bilmiyordu. Dün gece zar zor sakinleştirdiği yengesinin yanından ayrılmayan genç kız, onu yatağına yatırdıktan sonra uyuyana kadar saçlarını okşamış, döktüğü yaşlarını silmişti. Uykuya daldığından emin olduğunda ise yatak ile pencere arasına sandalye koyup oturmuş, bir teni kesen soğuğa rağmen avluda oturan ağabeylerine bir uykusunda kaşları çatılıp, düzelen Esila' ya bakmıştı.
Erkam'ın, konuşurken ki gerginliğini bulunduğu yerden hissederken asıl gerginlik annesi ve babası geldiğinde yaşanmıştı. O an için neler konuşulduğunu duyamayan Berfu, Dilan'a mesaj gönderip dinlemesini istemişti. Aldığı yanıtlar ise canının daha çok sıkılmasına neden olmuştu çünkü Ferit'in birkaç güne taburcu edileceğini öğrenmişti. Ağabeyinin hayatta kaldığına mı sevinse yoksa babasının odasının hazırlatılmasını söylediğinde Erkam'ın sinirlenip yanlarından ayrılmasına mı üzülse bilemedi. Hep kendisini en kötüsüne hazırlamıştı ancak kimsenin ölmemiş olmasına ve duyulmamış olmasına da şükredebilirdi. Karmakarışık hissettiği sırada telefonunun titremesiyle Civan'ın cevap gönderdiğini düşünen Berfu, titreşimin sürekliliğiyle arama olduğunu anladı. Bakışlarını hızla Esila'nın yüzünden ayırıp telefon ekranına çevirdiğinde arayanın sandığı kişi olmadığını gördü.
Emir Bey'in bu saatte aramasına şaşırsa da daha fazla bekletmeden aramayı cevaplayan Berfu, telefonu kulağına dayadığı sırada yengesinin sese uyanmasından endişe ederek ayağa kalktı. Diğer odaya parmak uçlarında yürüyerek varan genç kız, kapıyı çok az aralık bırakarak odanın köşesine ilerledikten sonra ' Berfu?' diyerek adını sorarcasına dile getiren adama " Esila'nın yanındayım. Uyanmasın diye diğer odaya geçmem gerekti. O yüzden cevap veremedim." dedi ve baş parmağının tırnağını dişleri arasına aldı. Çünkü dün gece söyleyemediklerini şimdi söyleyecekti ancak onu geren asıl şey bir babaya kızının canından geçmek istediğini söylemeye dilinin nasıl varacağıydı. Ağabeyleri saklamış olabilirdi ama babasından saklayamazlardı. Onlar istese bile Berfu bunu yapmaya niyetli değildi. Dün Sevda olmasa şu an Esila da yatağında uyuyor olmazdı ve yeniden deneme ihtimali çok yüksekti. Bir yanı Esila için daha kötü olacağını, kaldıramayacağını söylese de diğer yanı Emir Bey'e güveniyor, sağlam adımlar atarak kızının iyi hissetmesini sağlayacağına inanıyordu.
