Bölüm 🍀99🍀 Evimiz

31K 1.7K 393
                                    

Bölüme başlarken yazacaklarım için yaşadığım heyecan daha yarısına gelemeden başlayan diş ağrım yüzünden yok oldu arkadaşlar. Çok üstüne düşemedim bölümün. İçime sinmedi fakat  bekletmek istemediğim için paylaşıyorum.

Dilerim beğenirsiniz.

/99/EVİMİZ/

13 ŞUBAT 🍂🍂

' Şimdi gözlerine toplanan yıldızların parlaklığından yola çıkarak neler hissettiğini anlamaya çalışıyorum Elam. Ben en son yedi yaşındayken annemin gözlerinin içine büyük bir istek ve merakla bakmıştım. O zamanlar adını  bilmediğim çukurun içindeki közlerin ısıttığı duvarlardan çekip aldığı ekmeklerden hangisini vereceğini merakla beklerdim. Bir şey desin, kokusunu soludukça  açlığımı çoğaltan ekmeklerden ne zaman vereceğini söylesin diye sabırla beklerdim. Annem ekmek pişirmeyi bitirdiğinde son ekmeğe yağ sürüp elimize turuştururdu. O zamanlar açlığımın peşine düşmüşken
şimdi o bekleyiş kalbimde. Sen evimizin duvarlarına böyle güzel bakarken ben nasıl olurda gözlerimi üzerinden ayırırım. Hem iki dudağının arasından dökülecek sözleri beklemek pişen bir ekmeği beklemekten daha güzel Elam.'

Odaları bir bir gezen karısının peşinden bir saniye bile ayrılmayan Erkam, ne diyeceğini merakla beklerken Esila'nın ağlamamak için kendisini sıktığından habersizdi. Önce babasının oturacağı daireyi gezmiş, çok beğendiğini söyleyerek ayrılmıştı yanlarından. Her odaya girişinde genişliğinden, güneş alışından söz etmişti ancak kendi dairelerini gezerken tek bir kelime etmemiş, tüm duygularını gözlerine yansıtmıştı. Dilini üzerinde gezdirdiği kuruyan dudaklarını kendini tutabilmek için dişleri arasına alarak adımlarını salona yeniden yönlendirdiği sırada içinden ' Şimdi değil.' diye geçirdi. Ağlayarak Erkam'ın yüzündeki tebessümü bozmak istemediği için kendini tutuyordu ve bunu yapmak çok zordu. Özellikle gözlerini üzerinden ayırmazken.

Pencerenin önünde son bulan adımları heyecanından olduğu yerde topuklarını kaldırıp koymasıyla hareket etmeye devam ederken gözleri sitenin bahçesinde gezindi. İkinci kattan bahçeyi rahatça görebiliyor, yağmurun dokunduğu toprağın kokusunu açık olan diğer pencere sayesinde alıyordu. Arkasında hissettiği bedenle derin bir nefes alıp verdikten sonra beklemeden yönünü ona doğru çevirdi.

Giydiği kaban yüzünden daha iri gözüken bedene sarılmak için can atan benliğinden müsaade isteyerek ellerini kabanın düğmelerine götürdü. Gözleri  Erkam'ın cevap bekleyen gözlerindeyken yukarı doğru düğmeleri yuvalarından kurtardı. Konuşacak, içinden geçenleri dile getirecekti ancak önceliği sarılmaya vermek istemişti.

Kabanının  son düğmesini de açan karısının ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışan Erkam, düğmelerini açtığı kabanının içinden kollarını geçirip beline sarmasıyla alt dudağını ısırarak gülümsedi. Öperken ruhunu hissettiği alnını gövdesine yaslamasıyla ela gözlerdeki parlaklığın aynısı onun gözlerinde de yer edindi. Şiiri ruhuna nasıl dokunacağını çok iyi biliyordu.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin