Bölüm ☘ 29 ☘ Can Bulan Şiir

Start from the beginning
                                    

"Başın mı dönüyor hanımım."

Gözlerini kapatıp açarak onayladığı Dilan " Onlar yüzünden bir şey yiyemedin. Üstüne sıkıldın. Ondan dönüyordur başın."  dediğinde tek sebebin bu olmadığını söyleyemedi Esila... Sadece gözleri ile onaylayıp Erkam'la karşı karşıya geldiğinde ona ne diyeceğini düşünmeye başladı...

🍂🍂🍂🍂🍂

Güneşi dövercesine kararan hava yüzünden üzerindeki baskı çoğalan Esila, günün geri kalanını Berfu'nun yanında geçirmişti. Mutfakta bir şeyler atıştırıp Berfu'nun odasına gelmişti ve tüm ısrarlarına rağmen konuşmamıştı. İstediği yalnızca sessizlikti...

" Esila çay getirdim bize. Yemek gibi buna da burun kıvırıp, geri çevirirsen ömür billah konuşmam seninle!"

Esila'nın sessizliğinden sıkılan Berfu elindeki tepsiyi sehpanın üzerine bıraktı ve yanına oturduğu Esila gibi bacaklarını kendisine doğru çekip alnını dizlerine dayadı. Saatlerdir öylece duvara bakan ve akşam yemeğini yemeyen Esila gibi ağabeyi Erkam da keyifsizdi ve sofraya öylesine oturduğunu kendi gibi aileside farketmişti. Öğrenmenin tek yolu ise Esila'yı konuşturmaktı. Derdini anlatmasını istiyordu ama nasıl yapacağını bilmiyordu.

" Abimle tartıştınız mı? Kötü bir şey mi söyledi Esila? Bak eğer susmaya devam edersen gider ona sorarım. Ve bunu herkesin içinde yaparım!"

" Sakın!" diyerek kalkmak üzere olan Berfu'nun kolunu tutan Esila sırtını yatak başlığından ayırıp " Ona sorma..." dedi.

" O zaman söyle... Neyin var? Betini benzini attıracak kadar  ne yaşandı aranızda? "

Kuruyan dudaklarını diliyle ıslatan Esila gözünün önünden gitmeyen anları nasıl dile getireceğini bilmiyordu. İçinde tutmaktan da yorulmuştu. Anlatırsa rahatlayacaktı belki ama bunun için önce utancını alt etmesi gerekiyordu.

" Erkam... bir şey yaptı Berfu.  Ama iyi mi kötü mü bilmiyorum."

" Ne yaptı?"

" Beni, "

" Evet."

" O beni öptü!"

Söylemenin rahatlatacağını düşünen Esila, Berfu'nun irileşen gözlerine kaçamak bakışlar atıp, doğru yapıp yapmadığını sorgulamaya başladı. İkisinin mahremiydi ama duygularının girdiği savaştan sağ kurtulabilmesi için birinin yardımına ihtiyacı vardı.

" Şey... Yani bu normal diyeceğim ama evliliğiniz normal değil. Ama şu da var ki abim seni geç olsa da annemin, yengemin ve  o gıcık Sevda'nın yanında savundu. Bu yönden bakınca küçük bir öpücük tuhaf gelmiyor."

" Küçük bir öpücük olsaydı keşke!"

" Nasıl ya? Yanağından öpmedi mi?"

Esila'nın gözlerini kaçırarak " Hayır." demesi ile dudaklarının arasından kaçan ufak çığlığa engel olamayan Berfu, ne diyeceğini şaşırdı. Ağabeyi, annesine mutfakta söyledikleri ile şaşırtmıştı ama bir şeyler hissetmeye başlayanın Esila olduğunu düşünmüştü.

" Şaşkınım... Çok, çok şaşkınım... Ama merakım şaşkınlığımı aşıyor. Sen karşılık verdin mi? Ne hissettin o an?"

Takılıp kaldığı noktaya gelinmesi ile yüzünü buruşturan Esila " Sorunda bu ya. Ben karşılık veremedim. Geri çektim kendimi. Ne hissedeceğimi şaşırdım. Yüzüme bak dedi, utandım bakamadım..." dedikten sonra gözlerinin dolmasına anlam veremeyip, kızdı kendisine...

" Bir bomba bıraktı içime. O anı düşündükçe, neden yaptığını sorguladıkça patlayan bir bomba! Darmadağın etti beni Berfu!"

" Anlıyorum... Benim öküz abim kendisinden beklenmeyen bir adım atmış. Ama bu o kadar da kötü değil. Belli ki bir şeyler hissetmeye, seni sevmeye başlamış Esila..."

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now