Bölüm 🍀68🍀 Dengesizliğimi Çok Görme/ Part 1

Start from the beginning
                                    

" Şey..  Yola çıkacağız. Ondan uyandırdım."

" Çık o zaman Erkam! Tutan mı var?"

Erkam'ın cümleye ' Şey' diyerek başlaması ve şaşkınca bakmasıyla uçup gitmişti siniri ama bu halinin tatlılığı yüzünden sert tutumunu gülmek istemesine rağmen devam ettirdi Esila. O böyle masum, ne yapacağını bilmez bir şekilde baktıkça çattı kaşlarını ve artık içinden ne geçiriyorsa bu halinin sahteliğini anlamayacak kadar dalıp gitmişti.

" Nasıl? Sensiz mi gideyim?"

" Aynen öyle. Hadi oyalanma, hayırlı yolculuklar sana." diyerek yatağa uzandığında kıkırtısı duyulmasın diye yüzünü yastığına bastırdı. Endişeli ses tonuna irileşerek eşlik eden gözlerine dayanamamıştı Esila. Omuzları sarsılacak derecede gülmeye başladığında Erkam'ın aklı allak bullak oldu.

" Sol tarafından mı kalktın yoksa hormonların yüzünden mi bu tavırların anlayamıyorum. Bir kızıp bir gülüyorsun."

" Hormonlarıma suç atma. Bana ne oluyorsa senin yüzünden oluyor."

"Odanın içinde öküz gibi dolanarak ' Esila kalk' desem ne yapardın çok merak ediyorum şu an. Tenini öpüp okşuyorum ama azar yiyorum. Sen de benim duygularımla oynuyorsun, bil yani."

Erkam'ın son cümlesine dayanamayarak kahkaha atan Esila, yüzünü görmek için bedenini ona doğru döndürdü. Şaşkınlığı bir türlü yüzünden silinmeyen kocasının yanağına sol elini koyduğunda hissettiği titreme gülüşünün sesini soluğunu kesti. Dokunuşu ile titremesi kalbini gülümsetse bile avuç içi soluk soluğa korlar ile doldurdu her hücresini. Haklıydı. Kendisine ne oluyorsa ela gözlerine değen kahverengi gözlerin sahibi yüzündendi. Huzura boğanda o idi, göz yaşına esir eden de. Her hareketi, sarfettiği her sözü ruhuna  ilmek ilmek işleniyordu.

"Bir kaderime bir sana yeniliyorum. Bu dengesizliğimi çok görme." dedi Esila. Derin bir anlam saklıydı sözlerinde ve Erkam'ın kendisini bir kerede anlayamayacağını sorgularcasına bakmasından anlamıştı. Deli gibi gülmek istedi o an ve katılasıya ağlamak. Yaşamasını istiyordu hayat ancak tutunması için elini uzatmıyordu. Kendi başına bırakmıştı onu. Mücadelesinde yalnızdı, biliyordu.  Kalbi onu kandırsa da, içindeki küçük kız çocuğu her şeyin iyi olacağını söylese de günün birinde yalnız başlarına kalacaklarından şüphesi yoktu.

Yüreğini sızlatan hüzün gözlerine uğrayacağı anda gülümsedi genç kadın. Kurduğu cümleleri sessizce  sorgulayan adamın dikkati dağılsın diye de yanağını sıktı. Tabi öyle narince değil, canının acıyıp sızlanacağı şekilde sıktı.

" Uyanmam için odanın içinde bağırarak dolansan inan hiç iyi şeyler gelmezdi başına."

" Hiç öyle bir şey yapar mıyım? Ahh! " deyip başını geriye doğru çekerek yanağını karısının elinden kurtaran Erkam " Dişlerim sızladı." dediğinde Esila bir şey  söylemeyip alnını omuzuna yaslamayı seçti. Dikkatini dağıtmayı başardığı için seviniyordu çünkü sorular sormaya başlarsa üzerine çöken hüzne dayanamayıp huzursuz hissedeceği cümleler sarfedebilirdi.

" Hemen mi  çıkacağız yola?"

" Kenan abim noterden döndüğünde çıkarız."

" Kızınca hormonlarıma suç atılıyor Allah'ım. Onların daha uyanmadığına adım gibi eminim. Ve gider gitmez halledemediler belki neden uyandırdın ki beni?"

Az önce ki kızgınlığına dönüş yapan karısının yanağına avuç içini bastırarak kalkmasına engel olan Erkam " Onların işi bitene kadar birlikte kahvaltı yapmaya gideriz diye düşündüm. Hem almak istediğin bir şeyler olur, çarşıya çıkarız." dediğinde Esila da onun gibi elini az önce sıktığı yanağın üzerine koydu ve " Güzel düşünmüşsün ama ben yataktan çıkmak istemiyorum. " dedi. Uykusu kaçmıştı fakat bedeninin isteksizliği devam ediyordu. Uyumasa bile halsizliği son bulana kadar yataktan çıkmak istemiyordu.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now