Bölüm 🍀 45🍀 Seni Seviyorum / part 2

Start from the beginning
                                    

" Ama sen nereden?"

"Nereden  biliyorum. Berfu dan teyzenin ağzını arayıp senin hakkında bir şeyler öğrenmesini istemiş olabilirim..."

Ellerini ceplerine koyarak cevap veren kocasına bakmaya başını önüne eğip, gözlerini sıkıca kapatarak son verdi Esila. Buraya geldiğini sayısını unutacak derecede hayal etmişti. Annesinin doğduğu şehirdi burası ve bu yüzdendi ölmeden önce bir kez olsun gelip görmek isteyişi. Onun ilk nefesini aldığı şehirde şimdi nefes alabiliyor olmak... Onun gördüğü, suyuna dokunduğu göle bu denli yakın olmak... Şu an mutluluktan ölebilirdi. Bir yanı annesinin yokluğu yüzünden acı çekiyor olsa da mutluluğu bu acıyı kucaklayıp, göğsüne bastıracak kadar yoğundu.

" Teşekkür ederim..."

Gözlerini araladığı gibi yanağında yer alan yaşlar kadar hızlı attı adımlarını Esila. Göz yaşı çenesine ulaşırken o Erkam'a ulaşmış kollarını beline dolaşmıştı. Ne kadar teşekkür ederse etsin yaşattığı duygunun yanında az kalacaktı çünkü bugün bu adam bir hayalini daha gerçekleştirmişti.

" Esila... Teşekkür etme, ağlama da... Mutlu ol diye getirdim... Böyle yaparsan-"

Sözünü " Mutluyum... Çok mutluyum..." diyerek kesen kadınının alnını göğsüne bastırmasıyla Erkam sağ elini sırtından çekti ve saçlarının arasında şefkatle gezdirdi. Ağlıyor oluşu canını acıtmış, aldığı nefeslere çelme takmıştı fakat mutluyum demesiyle kalbi, kendisinden uzaklaşmaya çalışan huzuru yanına çekmişti...

Karısı kendisinden ayrılana kadar başına küçük öpücükler bırakan Erkam, kaçırdığı yüzünü ellerinin arasına alıp, içini sızlatan yaşlarını sildi. Yüzünde yer edinmelerine dayanamadığı gibi yaşlarına dokunmayada kıyamıyordu.

" Girelim mi içeri?"

Kendisini sessizce onaylayan karısının omuzuna elini atarak bedenini bedenine yaslayan Erkam, villanın arka tarafına kadar elinin altındaki tenini okşayarak yürüdü. Girişe geldiklerinde karısından ayrılıp kapıdan birkaç metre uzaklıktaki köpek kulübesinin yanına varan adam, arkadaşının tarif ettiği yeri eliyle bir süre yokladıktan sonra anahtarı buldu.

"Ne arıyorsun?"

" Evin anahtarını. Ve buldum."

" Evin anahtarını neden kendileriyle götürmemişler?"

Anahtarın köpek kulübesine koyulmasını garip bulan Esila, kapıyı açan kocasının " Aslında arasıra bakmaları için komşularına bırakmış ama geleceğimi söyleyince, bir yerlere gitme ihtimalleri olur diye kulübeye bırakmalarını istemiş." demesiyle başını anladığını belirtircesine sallayıp, arkasından içeri girdi.

Birçok tablo ve çerçevelerin asılı olduğu  koridordan geçip salona ulaştığında gözleri en sevdiği rengi buldu ilk önce... Kırmızı koltuklara bakarken gözleri parlamıştı ve bunu farkeden kocasının aklına yine kardeşinin verdiği kağıt gelmişti.

" Pencereleri açmak lazım."

Etrafına bakınmaya devam eden karısına ara ara bakarak pencereleri ve balkona çıkan kapıyı açan Erkam, gömleğinin ilk iki düğmesini açıp bedenini koltuğa bıraktı. Bir yanı dinlemeyi bahane ederek uyumasından yanayken diğer yanı balkona çıkıp sigara içmesini söylüyordu. Kadını rahatsız olmasın diye yol boyunca yalnızca bir kez içmişti ve kalkacağı sırada ayak uçlarına oturmasıyla vazgeçti.

" Aç mısın?"

" Hayır."

" O zaman biraz dinlenelim. Sonra yemeğe gideriz." deyip kolunu açarak yana kayan kocasının yanına uzanan Esila, başını göğsüne koyar koymaz kokusunu soluyarak gözlerini kapattı. Yüzüne değen nefesi bedeninin gevşemesini sağlarken, kulağını dolduran kalp atışlarının sesi kalbini gülümsetti. Bedenini saran kolların arasında tattığı huzur ve güven içindeki küçük kız çocuğunun ' İyi ki var...' demesine neden olmuştu. Kalbi kalbine, bedeni bedenine sığınmıştı ve Rabbinden tek isteği onu kaybetmemekti...

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now