Bölüm 🍀81🍀Adı Hasret

En başından başla
                                    

Bir diğer kızgınlığı ise annesinin babasınaydı. Kızının ölümünden damadını sorumlu tutup, aynı acı ile kavrulmasını isteyen dedesineydi.

' Deden o gece jandarmalar gelmeden önce seni, benim kucağımdan alıp   ablamın kucağına verdi. Öyle öfke doluydu ki gözlerine bakmaya korkmuştum o an. Kızını kaybetmenin tek suçlusu olarak o adi şerefsizi değil de babanı görüyordu. 'Canım nasıl yandıysa onun da  canı öyle yansın!' deyip seni saklamalarını istedi. Ablam itiraz etti hemen ama tüm malını mülkünü vermeyi teklif edince eniştem kabul etti. Her şey aynı gece olup bitti kuzum. Seni eve götürüp uyuttuktan sonra geri dönüp ifade verdiler. Daha doğrusu ablam ne denirse yapmak zorunda kaldı çünkü deden kabul etmez ise sana gerçekten zarar verebilecek kadar öfke doluydu.  Zaten hastaydı ablam ve üstüne annene olanlar... Seni dedenin insafına bırakmak istemedi.

İki gün sonra gittiler şehirden. Iğdır'a taşındılar.  Ablam o zamanlar bir buçuk aylık gebeydi ve otobüste düşük yapmıştı. Dinsiz imansız eniştem bunu bile fırsata çevirdi, kimseye söylemedi, söyletmedi. Üstelik akrabalara iki ay erken doğduğunu haber etmişti.  Sen iki yaşındayken de geri döndüler. Ama doğru düzgün sevinemedim bile... Ablam iki hafta kadar sonra vefat etti... Deden de birkaç kez gelip gördü seni. Sonra zaten o da öldü...'

Tüm bunları Pınar'ın kolları arsında öğrenmişti Esila... Dakikalarca üçü birlikte ağlamış, genç kızın bir eli saçlarında diğer eli sırtında gezinmişti. Durmadan alnını ve saçlarını öptüğünden göz yaşlarını teninde hisseder olmuştu.  O an için bir tek ona sığınabilmişti Esila... Ruhundan kopan her bir parçayı Pınar toplamıştı. Ve bitmemişti. Parçalanmaya devam ediyordu.

' Baban geldiği gün... O gün kopardığı feryat aklımdan hiç çıkmadı... Kapınızın önünde dizlerinin üstüne çöküp ağlaması... Ben ömrümde ilk kez ağlayan bir adam görmüştüm... O gün babanı son görüşüm oldu. Çıkıp gitti, bir daha geri gelmedi. Sonra duydum ki o soysuzun peşine düşmüş, öldürdüğü için on sekiz yıl hüküm giymiş... Bilmiyordu kuzum... Senin yaşadığını bile tesadüfen  benden öğrendi... Karşına çıkacaktı ama nasıl yapacağını bilemedi... Hem senin yaşadıkların hem kendi yaşadıkları... Doğru bir zaman diye tutturup bekledi. Ama Hasan Ağaya söyledi, bilsin istedi kızı olduğunu.  O da oğluna söyledi tabi. Erkam'ın da haberi vardı. Ferit'in de. '

Teyzesinin son cümlesi ile Pınar'ın göğsünden başını ayıran Esila, genç kız ile göz göze geldiğinde sorarcasına ' Erkam?' demişti ve onaylanması uzun sürmemişti.

İşte o an anlam veremediği bir şekilde göz yaşları akmayı bırakmıştı. Kalbi öfkeyi ve acıyı aynı anda daha fazla barındıramadığından ritmini bozmuş, saniyeler içersinde görüşünü karanlığa teslim etmişti. Kendine geldiğinde ise yatırıldığı yataktan kalkmış, duvarlara tutunarak vardığı  banyoda elini yüzünü yıkadıktan sonra geri dönmüştü kasvetin dolduğu odaya.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin