Bölüm 🍀76🍀 Hâline Yan

Start from the beginning
                                    

" Akrabanız mı kadın?! Sevgi? Sevda abla!"

Resul'un adını bağırırcasına söylemesiyle girdiği transtan çıkan Sevda, kız kardeşinin " Abla bir şey yapmalıyız!" demesiyle bakışlarını ona çevirmeden Esila'nın yüzüne bakmaya devam etti. Kaderinin  kendisiyle dalga geçtiğini düşünmeden edemiyordu çünkü çok değil bir süre önce gece gündüz ölsün diye dualar ederken şu an onu gören de,  kurtarılmasına yardım eden de kendisiydi. Şimdi böylece bırakıp, gidebilir miydi onu? İstese giderdi. Şahidi olan iki kişiyi de kolaylıkla susturabilirdi ancak gözleri ağacın dibindeki şeye takıldığında yapamayacağından emin oldu.

Sadece yüzü ve yün iplerden yapılan saçları görünen  bebeği gördüğünde Esila'nın neden ölmek istediğini anlamakla kalmayıp, talihine küfürler etti içinden. Unutmaya çabaladığı adamı, elinden tamamiyle alan Esila idi ve şu an ettiği tüm bedduaları boşa çıkarmak zorundaydı.

" Allah'ım neden ben ya neden?!"

Dizleri üzerine çökerek titreyen parmaklarını Esila'nın   yüzünde  gezdirmeye başlayan Sevda, " İnşallah şu an ölmezsin Esila! Hayır niye bana denk geliyorsun ki! Bakmayın sizde be! Yardım çağırın! Ellerim titriyor, bir şey hissedemiyorum! Ne yapılır bilmiyorum!" dediğinde ağlamaklı çıkan sesi kız kardeşinin dalgınlığını yok etmiş, diğer tarafa geçip Esila'ya müdahale etmesini sağlamıştı.

Sevgi, elinden geldiğince ve bildiği kadarıyla ilk yardımı gerçekleştirirken Resul, kendi telefonu iş göremez hâle geldiği için arabaya doğru koşmaya başlamıştı. Sevda ise beti benzi atan Esila'nın yüzünden gözlerini ayıramıyordu.

.............

"Abla bir şey diyeceğim ama kızma."

Kardeşinin tedirginlikle sarfettiği cümle üzerine gözlerini üzerinde gezdirdiği fayans çizgilerinden ayıran Sevda, Esila'nın kaldığı odanın kapısına bakarak " Kızmam, söyle." dedi. Dakikalar önce hastaneye varmışlardı ve o süreç içersinde Sevgi arabası ile gelirken Sevda, ambulansta yer almış, Esila'ya yapılan müdahaleleri gözünü kırpmadan izlemişti. İçinden bir ses bunu yaptığı için pişman olup olmadığını sorgulasa da o sese kulak vermemeyi seçmişti. Ve şimdi duymayı reddettiği o sesin dile getirdiklerinin bir benzerini kız  kardeşi söylemek üzereydi.

"Bir an..." diyen genç kız ablasının ifadesinin yumuşaklığına güvenerek  "onu öyle bırakacaksın sandım." diyerek devam etti.

" Yanlış anlama. Sadece Erkam abiyi seviyorsun ya ha-"

" Sevmiyorum. Onu sevmiyorum artık  Sevgi. Ama aklında kalmasın, bu olay  birkaç hafta önce yaşanmış olsaydı belki bir ihtimal onu ardımda bırakırdım. Ama bugün ondan ne kadar nefret edersem edeyim, yapamadım işte. "

Erkam'ın adını bile dile getirmek istemedi Sevda. Sanki söylerse pişmanlığı soyutluğundan kurtulup, kalbini acıtırdı. Bunu yaşamamak için sözünü kestiği kardeşinin konuşmaya yeltenmesiyle ondan önce davranarak konuyu değiştirdi.

" Sen de baya seviyormuşsun Resul'u. Çıkamayacak diye çok korktun. Ama boşunaydı bence. Babam vermez seni ona."

" Ya abla! Allah korusun! Neden öyle diyorsun?!"

"E çünkü işsiz güçsüz, daha kendine bakamıyor, evi nasıl geçindirecek?"

" Biz evlenene kadar-" derken bir anda duraksayan Sevgi ablasının ne yapmaya çalıştığını anlayınca kaşlarını çatarak, dirseğini koluna hafifçe vurdu.

" Bilerek yaptın!"

" Anlaman ne güzel Sevgi."

" Neyse üstüne gelmeyeceğim. Bu arada bunlar neden gelmedi hâlâ? Bu arada biz neden intihar ettiğini söylemedik ki? Ya bizden şüphe ederlerse? Keşke söyleseydik. Kesin bize patlayacak bu olay."

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now