Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)

Bölüm 109

Kar'dan

-"Çocuklar yemek hazır.” uyarısıyla çıktık denizden. Yemekleri ortaya koydular. Biz de etrafında kocaman bir daire oluşturduk. Salatayı Fatoş abla yapıyordu daha. Çocukluğumda gibiydi her şey. Sadece ailemiz şu an daha büyüktü. Denizin içinde kalmaktan buruşmuş ellerime baktım. Sevdiğim kadın tutup, öptü.

-“Hâlâ çok güzeller.” Dedi yavaşça. Furkan'ın bir şey attığını gördüm ama müdahale edemeden sevdiğimin kafasına çarpması bir oldu. “Lan oğlum niye yapıyorsun bunu?” geriye döndü. Saçında bir şey kalmaması için eliyle silkeledi. Önümüzde bir tane salatalık parçası duruyordu. Salatalık atmış.

-"Kız kuduruk. Senden bir cacık olmaz dedi Serin. Hıyarı az geldi diye hıyar attım.” Benimki sinirle baktı.

Serin ellerini kaldırdı. “Valla ben böyle bir şey demedim.” Furkan’a döndü. “Hıyarı az geldiyse kendini ataydın.”

-"Oooo!” dedik hep birlikte. Bu sefer Serin sağlam vurdu. Lena'ya baktı direkt. Onun tepkileri hepimizden daha önemliydi Serin için. Neden böyle bilmiyorum ama en ufak duyguyu sevdiğinle paylaşmak istiyorsun. Biri espri yapıyor diyelim, gülümsemenin büyük kısmı sevdiğinin gözlerinin içine bakarken oluyor. Şu an olduğu gibi. İstemsizce birbirimizi izliyor olmamız gibi.

-"Tamam kabul ediyorum. Serin tatlım gayet iyiydin. Tebrik ediyorum. İlk ve son galibiyetinin tadını çıkar bebeğim. Bir daha göremeyeceksin nasıl olsa.” Tabaktan bir salatalık daha aldı. Kimin kafasına atacak diye beklerken bir parçasını ısırarak gülmeye başladı. Ah Furkan ah. Çok fenasın.

-"Uyuz. Yerken birazı soluk boruna kaçar inşallah.” Dedi Mine'm. Furkan öksürmeye başladı. Dudu teyze sırtına vurdu.

-"Helal kızanım.”

-"Ayy tövbe bedduası tuttu kızın.” Güldük hâline. Mine’m yine kıyamadı. Bulduğu bir şişe suyu uzattı Furkan'a. İçince rahatladı biraz.

-"Ahımı aldın oğlum, tutar tabii.”

-"Haklısın bebeğim. Özür dilerim. Seviyorum seni.” Öpücük gönderdi sevdiğime doğru. Gözü bana takılınca durdu. “Seni de seviyorum boksör kız. Yumruklarını içeride tut lütfen.” Ya ben herkesi dövmüyorum ama. Çizdiğim imaja bak. Öfke kontrol sorunum var, kabul ediyorum ama sevdiklerime asla vurmam. Benimkinin yerdeki elimi tutmasıyla, elimi yumruk şeklinde sıktığımı fark ettim. Bu Furkan'a karşı yaptığım bir şey değildi. Vurma düşüncesi aklımın ucundan dâhi geçmedi. Yine de yanlış anladığı için kötü hissettim.

-"Kabul ettim hadi. Ben de özür dilerim.” Dedi sevdiğim. Güldüler birbirlerine. Kavgaları da bu kadardı işte. Kırmamışlardı birbirlerini ama en ufak ihtimal bile bırakmıyorlardı ortada. “Ayrıca sevdiğim o güzel yumruklarını senin için harcamaz Furkan'ım. Seni zekasıyla alt eder zaten. Elini kirletmeye değmez.”

-"Ayy tamam be. Bugün gömen gömene.” Saçını eliyle yana attı. “Şakadan da anlamıyor yer minesi.” Dedi söylenerek.

-"Ne?”

-"Yer minesi dedim tatlım. Verbenaceae familyasının Verbena cinsinden olan, içinde yaklaşık 250 çiçekli bitkiyi barındıran çiçek türüdür bebeğim.” Woow. Etrafında bir şey aradı. Dudu teyzenin önündeki siyah gözlük kutusunu aldı. Kutuyu açarken “Dudu teyzecim izninle.” Deyip Dudu teyzenin yakın gözlüğünü taktı. Havalı bir poza girdi ve Mine’me öpücüğünü yolladı. Ağzımız açık izledik. Tek başına dev kadro dedikleri şey bu olsa gerek.

-"İtiraf et yeri geldiğinde bunu söylemek araştırma yaptın de mi?” dedi Serin. Taktığı yakın gözlüğünden kocaman gözüken gözleri Serin'i buldu.